bölüm baştan sona smuttur, rahatsız olacaklar lütfen bu bölümü geçsin.
___
"Pekala..." Hongjoong geri çekildi ve Seonghwa'nın kısık gözlerine baktı.
"Yapacağın şey şu bebeğim, yatağın yanına git, soyun ve iyi bir çocuk gibi beni bekle." Hongjoong, Seonghwa'nın daha önce hiç duymadığı ani bir otoriteyle konuşmuştu.
"Kendine dokunmak yok, tamam mı?"
Seonghwa ses tonundaki değişiklik karşısında şaşkınca başını salladı, tüyleri diken diken olmuştu.
Doğru, neredeyse onun Kim Hongjoong olduğunu, itaat etmesi gereken kişi olduğunu unutuyordu.
Hongjoong'un elini çenesinde hissettiğinde düşüncelerinden uyanmıştı.
"Kelimelerini kullanmanı istiyorum." Hongjoong uyarıcı bir şekilde fısıldadı.
"T-tamam Hongjoong."
Memnun bir gülümsemeyle eğilen Hongjoong çenesini serbest bıraktı ve kalçasını okşadı.
"Aferin sana. Şimdi yürü."
Seonghwa titreyerek ayağa kalktı ve Hongjoong hala kanepede oturmuş Seonghwa'nın soyunmasını beklerken dikkatlice yatağa doğru yürüdü.
Avukatın görmesi için tişörtünü üzerinden çıkarıp gövdesini ortaya çıkardığında yüzünün yandığını hissetmişti.
Göz ucuyla baktığında Hongjoong'un dudaklarını yaladığını görebiliyordu ve bu, vücudunun güney kısmında bir karıncalanma hissi oluşmasına sebep olmuştu.
Boğazındaki yumruyu yutmaya çalıştı Seonghwa, şortunu aşağı çekiştirdi ve sadece siyah iç çamaşırıyla kaldı.
Sonra Hongjoong'un gözleri vücudunda olduğu için utanarak kendine sarıldı.
"Soyun derken tüm kıyafetlerini çıkarmanı kastetmiştim." Hongjoong, Seonghwa'nın ürpermesine neden olacak kadar alçak bir ses tonuyla konuştu. "Ve kollarını iki yanında tut."
Seonghwa utancını bastırmak için gözlerini sımsıkı kapatarak, isteksizce iç çamaşırını ayak bileklerine kadar itti.
Gözlerini önünde Hongjoong'u hissettiğinde açtı.
Hongjoong yakışıklı yüzünde küçük, tembel bir sırıtışla vücudunu aşağı yukarı inceliyordu.
Elini uzatıp Seonghwa'nın gelişmekte olan karın kaslarının üzerinde bir parmağını gezdirdi ve bu Seonghwa'nın seğirmesine neden oldu.
O kadar hassas değildi ama Hongjoong'un dokunuşları ona bir şeyler yapıyordu.
Hongjoong avucunu Seonghwa'nın karnına bastırdı ve elini göğsüne doğru kaydırmaya başladı.
İşaret parmağı göğüs ucuna dokunduğunda Seonghwa inlemişti.
Bundan memnun olan Hongjoong elini Seonghwa'nın boynuna götürdü ve onu ateşli bir öpücüğe doğru çekti.
Seonghwa'nın eli bilinçsizce Hongjoong'un gömleğini kavradığında, avukat elini hafifçe tokatladı ve Seonghwa elini geri çekti.
"Kollar yanlara dedim." diye uyardı Hongjoong.
"Özür dilerim." Seonghwa sesi titreyerek özür diledi.
"Aferin sana." Hongjoong, Seonghwa'nın alt dudağını yalayarak konuştu.
"Şimdi yatağa çık ve uzan. Beni beklerken bacaklarını iyice aç, geri döndüğümde deliğini görmek istiyorum."
Seonghwa, Hongjoong'un dudaklarından çıkan açık sözleri duyunca, sanki mümkünmüş gibi yüzünün daha da ısındığını hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tamed | seongjoong
FanficPark Seonghwa üniversite son sınıftaydı. Son yıl tonlarca ödev demekti, tonlarca ödev iş için zaman yok demekti, iş için zaman yok demek para yok demekti, para yok demek eğitimi̇ni tamamlayamamak demekti. Bu kısır döngünün içinde sıkışıp kalmıştı...