Teacher to Student -Taekook-

03

(Taehyung)

Tekrar matematik dersiydi. Anlamasamda hoca için anlamaya çalışıyordum.

T: Off, hiçbir bok anlamıyorum ki! (sessizce)

Önümdeki defterle bakışıyorum. Bomboş bir kağıt parçası...
(Zil çalar)

T: Hoseok! Hoseok çabuk çekil!

H: Noluyor be?

Hoseok'un çekilmesiyle sıradan çıktım. Hoca sınıftan çıkınca peşinden koşturmaya çalıştım. Sınıf kapısından çıkmadan önce,

T: BÜTÜN KISMETİM BUNA BAĞLI!
Dedim. Sınıftan çıktığım gibi hocanın önüne geçtim. Daha sonra neden önüne geçtiğim hakkında fikrim olmayınca yanına geçtim.

T: Böyle olunca biraz kaba oldu tabii...

Cevap vermeden yola bakarak ilerliyordu. Kafamı ona çevirdim.

T: Sevgiliniz var mı?

İki adım attıktan sonra durdu. Bana dönüp eğildi.

Jk: Sana bu konuda cevap vermeyeceğimi hatırlıyorum. Ve rahatsız ettiğini dediğimide...

T: Ama hocam lütfen cevap verin! Çok merak ettim. Ya sınıfa dediyseniz ve bana demiyorsanız?

Jk: Sınıfa ne dediysem sanada onu dedim.

Başımla onayladım. Doğrulup önüne döndü ve ilerledi. Bende onunla beraber ilerledim.

T: Peki ya hoşlandığınız var mı? Sizi ona ayarla-

Jk: Ay yeter!

T: Ay mi?

Tekrar bana döndü.

Jk: Evladım neyini anlamıyorsun? Rahatsız ediyorsun beni! Sus artık!

Tekrar önüne dönüp hızlıca ilerledi. Arkasından bakakalmıştım.

----

T: İşte böyle oldu.

H: Haydaa! Bence sevgilisi var.

T: Onu nasıl anladın?

H: Tahmin. Eğer sevgilisi varsa ilişki sorunu yaşıyordur. Çünkü, sorun olmasaydı bunu sorduğun andan itibaren sinirlenmezdi.

T: Diyorsun...

H: Diyorum.

Sohbetin salaklığına karşı gözlerimi kıstım. Daha sonra  umursamadım.

T: Peki ya şimdi ne yapacağım?

H: İlk başta sevgilisi varsa onları ayıracağız. Daha sonra onu sana aşık edeceğiz.

T: Saçma.

H: Ama istediğin zaten bu.

T: (iç çekme) evet.

H: (gülümseme) çıkışta internet kafeye gidelim.

T: İnternet kafe kaldı mı ya?

Başıyla onayladı. Peki, diye yanıtladım. Saatler geçti ve okul bitmek bilmiyordu. Son dersteydik. Hocanın, erkenden çıkın, demesiyle şoka uğramıştım. Hızlıca hazırlanıp sınıftan çıktım. Hoseok 4. ders doktora gitmişti, randevusu vardı.

Okuldan çıkarken bir ses duymuştum. Arkamdan matematik hocam telefonla konuşarak geliyordu. Hızla bir ağacın arkasına saklandım o fark etmeden.

Jk: Tamam canım, anladım. Saat 8'de **** restorantında ol.

Telefonu kapatıp kapatmaz cebine koydu. Siniri gözlerinden ve elindeki damarlardan belliydi. Telefonumu çıkartıp gruba yazdım.