Selamlarrrrr
Bir hikaye yazmaya karar vermiş bulunmaktayım.
Biraz acı dolu bir hikaye olsada seveceğinizi düşünüyorummm.
Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsinizz.
Keyifli okumalarr.
⏳️
Yolda kendi kendime şarkı söylerek okula doğru gidiyordum. Aslında her sabah bu rutinden sıkılmıyor değilim. Etrafıma baktığımda herkes arkadaşları ile sohbet ederek gidiyordu. Ben ise arkadaştan yana hiç şanslı olmamıştım.
Genellikle zekam yüzünden kıskanılan birisiydim. Aslında samimiydim, sevecendim, yardım sever birisiydim. Yani sayabileceğim biraz fazla özellik var sanırım. Bir dakika sanki biraz egoya kaçmıştı. Olsundu. Kendi kendime konuşurken bunun sorun olabileceğini çok düşünmüyordum.
"Nevraa!" Arkamdan gelen bağırış sesine doğru döndüm. Pembe saçlı bir kız yanıma doğru koşuyordu. Kulaklığımı çıkarıp yanıma gelmesini bekledim.
Yanıma geldiğinde ellerini dizlerinin üstüne koyup bir elini kaldırdı ve işaret parmağını kaldırdı. Soluk soluğa kalmıştı. Daha önce bu kızı görmediğime yemin edebilirdim.
"Sen kimsin?"
Elleri hâlâ dizleri üzerinde duruyordu. "Be...n Almira sen... biz...im mahallemizdesin" dedi ve elleri ile destek alarak doğruldu. Derin bir oh çekip konuşmaya devam etti. "Bende sizin okulunuza gelicem bundan sonra, annen seninde gittiğini söyleyince beraber gidelim diye koştum peşinden. Aslında ben seninle hep arkadaş olmak istiyordum fakat sen hep evde durunca bir türlü tanışamamıştık." Biraz fazla mı konuşuyordu acaba?
"Anladım, tabii ki birlikte gidebiliriz. Sorun olmaz." Allah razı olsun Alina, sen olmasan nasıl arkadaş bulacaktı. İsminin Almira olduğu öğrendiğim kız hızla koluma girdi ve benimle beraber yürümeye başladı.
Kaşlarımı havaya kaldırıp girdiği koluma baktım. Ne 'samimi' birisiydi.
Yürüyerek okula geldiğimizde o müdürün odasına gideceğini söyleyerek yanımdan ayrılmıştı. Bende okula girip merdivenlere doğru yönelmiştim.
Kafamı kaldırdığım da merdivenlere oturmuş bir erkek grubu vardı. Çok sinir bozuculardı. Daha bu yaşta o merdivenlere oturup kızlar geçerken kalçalarına bakıyorlardı. Birde bunların ağzının içine düşen kızlarda vardı.
Bunlarla uğraşmak istemediğim için kantine yönelecekken tam arkamda Semih'in olduğunu fark ettim. Kendisi hoş birisiydi. En azından arkadaş grubuna göre daha nazik ve terbiyeli birisiydi.
"Kalkın lan merdivenlerin ordan!" Arkadaşlarına bağırdığında arkadaşları da küfür ederek oturdukları yerden kalktıklarında tekrar merdivenlere yöneldim ve sınıfıma doğru yol aldım.
Sırama oturup kafamı sıraya koydum. Daha dersin başlamasına yarım saat falan vardı. Uyumayı planlıyordum.
Yanıma birisi çantasını koyunca kafamı kaldırmadan "Burası dolu" diye seslendim.
"Öyle mi? Boş sanmıştım, pardon." Sabahki tanıdık sesi duyduğumda kafamı kaldırdım ve elimi çantasının üzerine koydum.
"Sen oturabilirsin" dediğimde ellerini çırparak yanıma oturdu ve boynuma sarıldı. Zeka geriliği vardı sanırım. Acaba hiç kalmasını istemesemiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe Atılan İmza
Jugendliteraturİnandığı din yüzünden dışlanan, ailesi tarafından bile acı çeken, hayatı dolambaçlı olan, ihanete uğrayan ama asla inandığından vazgeçmeyen ve peşini bırakmayan bir genç kızın hikayesine başlamak üzeresiniz. Bu hikayede herkesin kendine ait bir şey...