"Büromuzun biricik(?) Komiseri Christopher Bangchan"
Duyduğum isim ile gözlerim kocaman açılırken bütün kelimeler adeta boğazıma dizilmişti.
"Ne!"
"Duydun. Bunca zaman koynumuzda yılan beslemişiz Jisung! Adam resmen içimizdeymiş bizim haberimiz yokmuş!"
"Siktir...SİKTİR!"
Elimi sinir ile önümde ki masaya geçirdiğimde hızla yerimden kalktım. Bunca zamandır abim gibi gördüğüm her şeyimi anlattığım kişi bunu yapmış olamazdı...
"Söyle ekip peşlerini bırakmasın! Bizde gidiyoruz."
Changbin beni onaylar şekilde başını sallamış ardından hızla dışarı çıkmıştı. O dışarı çıktığında ise ben de hızla eşyalarımı toplamış ve silahımı yanıma alıp odadan çıkmıştım.
Büronun içinde adeta bir karmaşa vardı. Herkes bir yere bir şeyler yetiştirmeye çalışıyordu.
Kalabalığın içinden sıyırılarak hızla dış kapıya yöneldiğimde arkamdan duyduğum ses ile duraksım.
"JİSUNG BEKLE!"
Arkamı döndüğümde karşılaştığım ikiliyle 'ne oldu?' Dersecesine başımı salladı.
"Bizde geliyoruz!"
Onlara herhangi bir itirazda bulunmayacaktım. Kesinlikle desteğe ihtiyacımız olacaktı.
"Gelin hadi hadi!"
Felix ve Hyunjin arkamdan beni izleyip büronun dışına çıktıklarında hızla arabalara yönelmiştik. Felix, Changbin ile gitmiş biz ise Hyunjin ile arabaya geçmiştik.
"Hyunjin sürücü koltuğuna geç"
Hyunjin beni başı ile onaylayıp hızla yerini aldığında bende hemen diğer koltuğa oturmuştum.
"Konum geldi mi ji?"
"Burda"
"Sıkı tutun dedektif Han, çünkü Hwang Hyunjin yeniden sahalarda."
Söylediği şey ile yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirirken gaza yüklenmiş ve önümüzdeki boş yolda diğer ekipleri arkamızda bırakmıştı.
Bir süre sonra karşılaştığımız diğer ekip arabaları ile istediğimiz yere ulaştığımızı anlamıştım. Gözlerim yolu tararken görüş alanıma giren siyah çokta büyük olmayan kamyon ile elimi belimdeki silaha attım.
"Hyunjin sol şeride geç! Biraz daha yaklaşmamız gerek"
Bunları söylerken bir yandan ise elimdeki silaha mermileri yerleştiriyordum. En sonunda tüm mermileri yerleştirdiğimde silahın şarjör kısmını taktım.
"Hay hay efendim"
Hyunjin sol şeride geçtiğinde hızını arttırmıştı. En sonunda diğer ekiplerin önğne geçtiğimizde kendi tarafımdaki camı açıp vücudumu camdan biraz dışarı çıkarttım. Silahımı kamyonun tekerlerine doğru çevirmiştim.
Hyunjin ne yapmak istediğimi anlamış olacak ki arabanın yönünü tam olarak kamyonun tekerleklerine doğru yönlendirmişti. Yaptığı hareket ile hızla tetiği çektiğimde kurşun boşa gitmişti.
Ard arda yaptığım atışlar bir işe yaramazken bu süre içinde kamyon da hızlanmış ve aramızda ki mesafeyi açmıştı.
"HYUNJİN BU BÖYLE OLMAYACAK KAMYONUN SOLUNDAN DEVAM ET! ARAÇLAR YAN YANA GELENE KADAR DURMA SAKIN!"
"Jisung sen delirdin mi! Onları mı vuracaksın?"
"Tam olarak öyle yapacağım!"
"ARKADAŞ SEÇİMİMİN DOĞRU OLDUĞUNU BİLİYORDUM!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me or kill me
FanfictionDedektif Han Jisung açılan yeni cinayet dosyası ile başa çıkamaz hale gelmişti. Bu işin peşini bırakmayı düşünmüyordum fakat bu iyi bir karar mıydı?