kiss me or kill me

Seni Görmeye Geldim

Lee know bu onun adı olmalıydı. Bana sonradan öğreneceğimi söylemişti şerefsiz köpek. Yanımda ki Chan bir bana birde kağıda bakıyırdu.

"Lee know ne peki?"

"Onun adı"

"Şerefsiz demek bize mesaj bırakıyor"

"Onu bir daha görürsem takibe alacağım"

"Emin misin, fazla tehlikeli değil mi?"

"Bunu ona da söyledim sana da söylüyorum Chan. Ölmekten korksaydım bu mesleği yapmazdım"

"Peki, her ne yapacaksan dikkatli ol."

"Merak etme Changbin telefonumun konumundan beni izliyor olacak ayrıca her ihtimale karşı gizli mikrafonum var"

"Her şeyi düşünmüşsün"

"Evet, fazlaca"

"Umarım her şey yolunda gider"

"Umarım"

"Peki sen Lee Knowu nereden bulacaksın?"

"İçimden bir ses kısa bir zaman sonra tekrar karşılaşacağımızı söylüyor"

.
.
.

Uzun bir günün ardından eve gelmiştim. İçeri girdiğimde çantamı masaya bırakıp kendimi koltuğa bıraktım. Bir süre tavanı izledikten sonra gözlerimi kapattım. Tam uyku moduma geçerken mutfaktan gelen sesler ile gözlerimi tekrar açmak zorunda kaldım. Hızla yerimden kalkıp mutfağa yöneldim fakat ilk yapmam gereken bir şey vardı. İşimi halledip mutfağa girdim. Cam açık kalmıştı büyük ihtimalle rüzgar esince bir şeyler düşmüştü. Camı kapatıp salona gittim. Telefonumh alıp tam odama gidecekken arkamdan gelen ses ile durmuştum.

"Evin güzelmiş dedektif"

Yavaşça arkama döndüm. Hayır hayır ben şuan hayal görüyorum böyle bir şey olmuyor değil mi şuan sadece uykum var o yüzden beynim bana oyun oynuyor.

"Ne o beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?"

Hayır, bu rüya ve ya hayal değildi. O şuan tam karşımda duruyor Lee Know... Ben olduğum yerde öylece dururken o ise bana sırıtarak bakıyordu. Kahverengi gözlerindeki alaycı bakış ve yüzündeki piç gülümsemesi o tam bir psikopattı. Yavaşça bana doğru yaklaşmaya başlamıştı. Ben ise hareket etmiyordum.

"Dilini falan mı yuttun dedektif?"

Ben neden konuşamıyorum. Ben bir dedektifim neden şuan bu psikopatı paketlemiyorum kahretsin neden!? Kalbim fazla hızlı atıyor.

Bana iyice yanaştığında hala olduğum yerde duruyordum.

"Ah hadi ama sen ciddi misin? Ne oldu sana dedektif nerede kovalamaca dövüş of çok sıkıcı"

Yavaşça geri çekildi ve masanın üstünde duran bardağa büyük ihtimalle mutfaktan aldığı şarabı doldurdu.

"Senin ne işin var burada!? İÇERİ NASIL GİRDİN!"