7.Yakarış

427 39 6
                                    

Yatak da uyuyan Kartal'ı gördüğüm de uykum kaçmış dı. Çünki yine aklıma düşenler buna izin verme di. Belki de o uyurken bir şansım ola bilir di.

'''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''
Sen ne yaparsan yap, kader yine sahibini bulur.
Kirli sayfalarla kaplı olan hayatsa, sana hiç acımaz.
Hayatın oyununu oynarken bir avcının avının peşin de olduğu kadar acımasız, zeki, akıllı ve dikkatli olmalısın.
Yoksa sana hiç acımazlar.

''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''
Kader ağlarını acılarla örmüşken küçük kız acılarından kurtulamaz olmuş du.
Acı kalbine her gün daha sağlam ağlarla tutunurken, küçük kız artık hiç mutlu olamayacağı için korkuyor du.
Hayatı ona öğle oyunlar oynamış dı ki kendisi oyunun içerisin de dizlerini kendisine çekmiş oturuyor du.
O hep masum du.
Küçük aklıyla her gün yeni bir umudun yüreğin de yeşerdiğini söğlese de artık, o da biliyor du ki umudun yaprakları solmuş du.
Buna rağmen hiç pes etmemiş di küçük kızın kalbi.
Daima inanmış dı mutlu olacağına.
Ama her seferin de hayelleriyle birlik de mutluluğunu da bir enkazın altın da bırakıp gitmişlerdi.
Küçük kız mutluluğu iple çekerken, maalesef o ip her defasın da kırılıyor du.
Ailesi dediği insanlar yapıyor du bunu ona.
Kalbinin ne kadar kırık olduğunu bilseler de yapıyorlar dı.
Ki zaten onlar da bunu istiyor du.
O mutlu olmasın.
Hiç sevinmesin;
Sevilmesin.
Kızın mutlu olduğu görün herkes bir şekermiş gibi mutluluğu onun ellerinden alırlar dı.

~

Düşüncelerini bir kenara bırak dı Eftalya. Şu an bunları düşünemez di. İmkansız bir şey di belki ama yapıcak dı. And içmiş di bu evden kurtulucağına. Her fırsatı değerlendirecek di.
Öncelikle altına bir eşofman giymesi lazım dı içeriye tezat dışarısı soğuk du.

Altına geçirdiği eşofman haliyle büyük dü ama o eşofmanın iplerini sıkıca bağlamış, paçalarını da içeri kıvırmış dı.
Ayağa kalktığın da dün gece ayağından çıkardığı beyaz spor ayakkabıları aldı ve hızla giy di. Canavar her an uyana bilir di

Ayağına geçirdiği ayakkabılardan sonra, sessizce kapıya yaklaşmış ve odadan çıkmış dı. Allahtan bu kapılar cızırdamıyor du, yoksa Canavar'a yakalanır dı.
Dikkatli adımlarla merdivenleri indiğin de üzerin de ki sweet t-shirtin uçlarını sıkıyor du.
Kalbi ağzın da atıyor du ama aynı zaman da  bu korku ona cesaret veriyor du.

Eftalya dış kapıya yaklaştığın da boğazını temizleyip, elini kapının kulpuna götür dü.
Açtığı kapıyla birlik de merdivenlerin tam aşağısın da duran iki koruma ona dön dü.
Hiss etdiği utanç duygusuyla yanakları ısınırken, kendisine gelmeliy di. Yoksa berbat eder di her şeyi. Ve bir daha Canavar ona gün yüzü göstermez di.

Durduğum kapı pervazından biraz daha öne doğru adımladığım da "Şeyy" diyip durduğun da korumalar bana ciddi bir tavırla bakıyorlar dı. Kartal gibi iri adamlar dı ama Kartal daha hacimliy di.
"Kartal dedi ki, aşağı da ki adamla söyle gidip mutfakta ki eksikleri tamamlasınlar".

"İyi de yenge kendisi niye gelme di seni gönder di" diğe ukalaca sorduğun da " kendisi uygun değil de ondan" dediğim de sesim de ki sertlik beni de şaşırtmış dı.
"Tamam yenge sen geç içeri biz hall ediceğiz "
diğen diğer koruma ile "bahçe de dolaşıcam"
demişdim.
''Yenge lütfen bak yine bir oyun karıştırma, sonra bizim başımıza patlıyo" dediğin de anlaşılan canlarından bezdirmiş di Kartal bunları.
Bir cevap vermeden merdivenleri aşağı indiğim de fazla vaktim yoktu.
Korumalar da içeri geçmiş di.

ESARET +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin