6.Masumiyyet

480 41 25
                                    

                             Merhaba

                 Kitapta ki kişiler ve olaylar
                 tamamen hayel ürünüdür(!)

                 Kitapta ki kişiler ve olaylar                 tamamen hayel ürünüdür(!)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                    İyi okumalar canlarım.
__________________________________

"Bir şey yapmıyıcam korkma ama, her şeyin bir karşılığı olacak elbette ki
Eftalya Karacahan" .

'''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''
Zaman pusulasını günümüze çevirmişken, halen masum bir kız çocuğu gibiydim.
Zihnim kendisini belki büyüdüğüme inandırmış dı ama, korkak bir yavru ceylandan farkım yokdu. Tabii ki bu böğle kalmayacak dı. Bana acı çektiren her kes hesabısnı misliyle ödeyecek di. En başta da müstakbel kocam.
'''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''

Zaman bazı yaralara ilaç olamaz.
Gözden saklar ama kalpden saklayamaz.
Dün gibii.
Bu gün gibi.
Umut kalbim de ızsız bir orman da yol ararken, yolunu bulamıyor du.
Yanın da birilerini arıyor du ona yolunu göstermesi için, ama kimsesiz di.
Benim gibi.

Belimi saran güçlü kollar, saçlarıma vuran sıcak nefes, boğazıma oturan ve hiç geçmeyen o koca yumru. Yatakta cenin pozisyonunu hiç bozmamışken arkam da ki kokumu soluyan adam da istifini hiç bozmamış dı. Sanki dün ki gece hiç yaşanmamışcasına. Şakağıma bastırdığı dudaklarıyla kalbimin ritmi her saniye daha da artarken gözlerimi kapatmışdım.

Yorganın altın da ki bedenimin sadece saten iç çamaşırları ve siyah bir sabahlıkla sarılmış olması aklıma gelirken, bedenim gerilmiş di. Kartal benden önce uyanmış dı. Ya bir şey yapmışsa diğe düşünürken " Mehmet'i nereye yolladın" diğe bana sorusunu yolladığın da dün gece kardeşimi yolladığımı görmemiş di, bilinci kapanmış dı.

Kulağıma "duymadım sanma, bilincim kapalı olsa bile duydum" diğe fısıldadığın da gözlerim irice açılırken, bu adam çok zekiy di. Gerçi bu olağan bir şeydi. Onun gibi adamdan beklenir di.

"Sadece kaçmasını söyledim, nereye gitti bilmiyorum" dediğimdeyse beni kendine çevirmiş di. Gözleri gözlerime yalan söyleyip, söylemediğimi anlamak istercesine bakarken yalan söylemeyi beceremediğimi biliyor du.

"Pansuman yapmışsın" dediğin de, "mikrop kapmasın diğe yaptım ama hastaneye gitmen gereke bilir" kendim duyacağımı düşünerek mırıldanmışdım fakat o da duymuş du.
Gözlerime yoğun bir hisle baktığınla bakışlarım 'ne var derecesin de yüzün de dolanırken, gözlerinin rotası değişmiş di.

Bakışlarımı onun baktığı yere çevirdiğim de bedenim de ki tüm kan yanaklarım da toplan dı. Sabahlığın kuşağı açılmış vücudum gözler önündeydi. Niketim o yoğun bakışlar da bu yüzden di. Elleri sabahlığın altından belimi kavradığın da beni kendine çekip bedenine dayamış dı. Kalbim göğüs kafesimi zorlarken nefesimi tutduğumu bile anlayamamışdım.

ESARET +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin