Ortamı yumuşatmak için yanlış bir tercihti. Devrim put gibi kapıda kalmış dediklerimi sindirmeye çalışıyordu.
"Yok." dedi kesin bir dille. "Ne aşkı aşk maşk yok. Nerden öğrendin bunu?"
Kar tanesi kahkahası arasından zorla konuştu. "Karışma kıza, hem haklı bana karşı koyamaması onun suçu değil." Bana yaklaşıp yanağımı kıstırdı. "Değil mi Peri Kızı?"
Alık alık ona baktım. Gözleri cam mavisiydi ve beyaz kirpikleri arasından muazzam gözüküyordu. Tablo gibi adamdı, ergen ruhum bu sanat eseri karşısında saygıyla eğiliyordu. "Yaaa Peyi Peyi Kıjı?" Nazlı bir edayla omuzlarıma gelen saçımı arkaya attım.
"Şu hareketlere bak, naptın lan kızıma?" Devrim'in kalbine indirecektim yalnışlıkla.
"Sen şimdi böyleysen büyüdüğünde ne yapacaksın?" Kar tanesi haklı Devrimciğim. Bizim de bir hayatımız olmasın mı?
"Büyümeyecek benim kızım! Sen de ondan uzak duracaksın Kaya!" Sanırım biraz sinirlendi, sanırım...
Kayacığım gözlerini devirdi, "Rütbeyi de unuttuğuna göre ev arkadaşı olduğumuzu hatırlatayım." Heyecanla ikisine baktım, atışmalarını izlemek eğlenceliydi. Kaya saçlarımı hafifçe karıştırıp "Akşam görüşürüz ufaklık." dedi ve bizden önce çıkıp gitti.
Devrim arkasından "Ruh hastası." diye homurdandı. Varlığımı hatırladığında yeni hedefi ben oldum. "Ya sana ne demeli Peri'm? Erkekler cıstı, uzak duracaktık hani?"
Lan velete böyle şeyler mi öğretiyordun? Merak etme Devrimciğim seni mağarandan çıkaracağım. Güvenli kollarıma bırak kendini.
Ona cevap verip daha çok delirtecekken hapşırık krizim beni engelledi. Chiu diye prenses edasıyla asilce hapşurdum. Devrim aklımı okumuş gibi "Sümüklü prenses," diyerek dalga geçti.
Kaşlarımı çattım. Burnumu omzuna sürüp intikamımı aldığımda bu sefer gülen bendim.
*
Devrimin elinden tuttum paytak adımlarla onu takip ediyordum. Benim için yavaş yürüdüğü gözümden kaçmamıştı.
Eşyalarımızı almak için Ogilerin yanına geri döndük.
Sadece Ogi vardı o da sessiz sessiz oturuyordu. Devrim'in bacağının arkasına saklanıp göz ucuyla bakmaya devam ettim. Biraz çekiniyordum açıkçası.
"Devrim'im kusura bakma valla biz kötü niyetle bir şey demedik." Ya Ogi kıyamam...
"Saçmala Oğuz sizin suçunuz yok dert etme. Bu aralar fazla hassas."
Dudağım büzüldü, Devrim'in bacağına asılıp fısıldadığımı sanarak konuştum. "Devyim bana küştüley?"
"Sor bakalım abi küsmüş mü?"
Cesaret vermek için elimi sıktı. Arkasından çıkıp yanağımı kaşıdım. "Yogi bana küştü?"
Kıkırdayıp saçlarımı okşadı. "Hiç senin gibi bi güzelliğe küsülür mü?"
Duraksadım. "Ama Yetta?"
Ogi cıkladı. "Yok Yekta abin de sana küs değil. Üzülme tamam mı?"
"Damam," diye mırıldandım. Devrim montumu giydirip önümü kapattı. Atkımı yine neredeyse yüzümü kaplayacak şekilde sardı.
"Ya Devyiiimm!" diye isyan ettim. Zaten arabada çıkaracaksın niye lahana gibi kat kat giydiriyorsun?
"Hiç öyle bakma yeni iyileştin ufaklık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesela Yani
Teen FictionKanserin son evresindeyken yalnız hayatım son bulacaktı. Bedenimin tükendiğini hissediyordum evet, ölüyordum ya da öldüm sandım, hayatımın devrime uğradığını çok sonradan fark edecektim.