GECE

CEZA

Kanım donmuş  gibi hissediyordum. Ciğerlerime çektiğim nefes ateş misali yakıyordu ciğerlerimi. Bu nasıl olabilirdi göğsünden 7 kez bıçaklanan biri nasıl yaşayıp ifade verebilirdi. Ama şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi poyrazı alacağı cezadan kurtarmam gerekiyordu, çünkü büyükbabam konu ceza olduğunda çok zalim olabiliyordu aklımda birkaç tane plan kurmaya çalışırken büyükbabam'ın kükreyen sesini duydum.
-" Sen nasıl olurda hem verilen görevi yapamaz hemde bizi açık edersin!"

Büyükbabam Poyrazı yakasından tutarak ayağa kaldırmıştı Poyrazın konuşması gerekiyordu ama o kadar şaşkın ve korku duyguları bedenini sarmıştı ki değil konuşmak adım bile atamayacak gibiydi. Birden büyükbabam elini havaya kaldırdı tam poyraza vuracakken elini havada yakaladım. Hangi cesaretle yaptığımı bilmiyordum nasıl yaptığımıda , korkuyordum ama ben bunu görev edinmiştim küçüklüğümden beri benden 3 ay küçük olan kuzenimi korkuyordum ve şimdide koruyacaktım. Büyükbabam şok olmuş gözlerle bana bakıyordu eminim bizi kameradan izleyen tüm aile üyeleride şok olmuştu, ifadesiz ve soğuk kanlı bir şekilde konuşmaya başladım.

-" Ona vurmana izin vermiyorum İhtiyar!"
-" İhtiyar mı? ,sen hangi hakla bana böyle seslenirsin?"
-" Canım istedi böyle seslendim ne oldu zoruna mı gitti?"
-" Haddini aşıyorsun Gece!"
-" Evet ben Geceyim ve Güneşime vurmana izin vermiyeceğim?"
-" Peki neden nerden geliyor bu özgüven?"
-" Damarlarımda akan kandan geliyor, hem ben ekip arkadaşımı satmam."
-" Ama onu alacağı cezadan da kurtaramazsın, yada onu kurtarıp kendini ateşe atacak kadar cesur musun Gece?"
-" Onuda kendimide ateşe atmayacağım."
-" Nasıl olcakmış o."
-" Hatırlıyor musun? İhtiyar geçen sene Semih abim 'de ceza almıştı ama onun ekip arkadaşı yani Selim abime bir düello hakkı sunmuştun. "
-" Bunun sizin için geçerli olduğunu kim söyledi?"
-" Sen İhtiyar, o gün düello hakkını diğer herkes için olacağını söylemiştin, yoksa sözünden mi dönüyorsun?"
-" Aferin Gece beni gafil avladın, Tamam sanada düello hakkı veriyorum hemen şu anda marifetlerini bir azda bize sergile bakalım."

Büyükbabam'ın ellerini iki yana açarak söylediği sözlere ben tam aksine ellerimi  belime koyarak sesimi özenle bilmiş şekilde tutarak konuşmaya başladım.

-" Aaa hayır İhtiyar bugün olmaz çok yorgunum haftaya pazar gününe ne dersin?"
-" Ne yaptında çok yoruldun acaba?"
-" Ben senin gibi bütün günümü evde oturarak geçirmiyorum okulum var ,kurslarım var yani günüm yoğun. Ve birtek pazar günüm boş.
-" O zaman bu pazar olsun neden haftaya pazara alıyorsun ,korktun mu?"
-" Hayır bu pazar bir randevum var o yüzden ondan çıkıp birde seninle dövüşemem"

Büyükbabam  şu an bana sinirlensede hiç belli etmiyordu torununun hiç bu kadar ileri gideceğini düşünmemişti büyük ihtimalle ama ben artık onun yanında  eski herkesi korumayı başaran lafları zehirli Ceren değildim, evet hayla eski huylarım vardı ama ben artık Geceydim artık ailenin seri katiliydim ve şimdi büyükbabama kafa tutarak en iyi olduğum konuda yarışıcaktım. Ama bilmedikleri bir şey vardı ben artık Aile toplantılarında Ceren değil Geceydim ve istediğimi almak için her şeyi yapardım.
Büyükbabam bıkkınlık ve kibirli bir ses tonuyla konuşmaya başlayana kadar kafam da birkaç  plan kurmuştum bile.

-" Tamam Gece senin istediğin gibi olsun ama dikkat et beni yenmek istiyorsan çok çalışmalısın ve bunun için bir haftan var."
-" Ben kolay bir sınav için çalışmam İhtiyar, ayrıca zaten benim istediğim olacaktı, bilirsin istediğimi almadan o ortamdan uzaklaşmam"

Poyraz'ın kolunu tutum birlikte arkamızı dönüp odanın kapısına doğru ilerlerken arkadan keyifli bir ses konuşmaya başladı. Bu ses büyükbabamdan başkası değildi.

-" Kendinle ne zamandan beri çelişiyorsun Gece?"
-" Çeliştiğimi kim söyledi İhtiyar? "
-" Az önce istediğimi almadan gitmem diyordun."
-" Evet."
-" Şimdi ne olduda gidiyorsun?"
-" İstediğimi aldım ve gidiyorum."
-" Peki tek istediğin düello hakkını ertelemek miydi?"
-" Hayır."
-" Peki neydi?"
-" Hem düello hakkımı ertelemek hem de seni sinir etmek istiyordum istediğimi aldım ve şimdi gidiyorum."
-" Sinirlendiğimi de nereden çıkardın."
-" İyice yaşlandın İhtiyar, ben senin yetiştirdiğin torununum sen belli etmesen bile ben anlarım."

Kapıyı açıp Poyrazla beraber odayı terk ettiğimizde aşağı inene kadar konuşmadık. Aşağı indiğimizde ise Poyraz hayla kendinde olmadığı için yarın teşekkür eder diyerek arabasına bindirdim ve doğrudan evine bırakmasını söyledim.Bende çok yorgun olduğum için anneme erken gideceğimi mesaj olarak attım sahi annem beni izlerken ne düşünmüştü acaba? Bu konuyu o kadar derin düşünüp kendimi yormak yerine arabama doğru ilerledim ve bindiğimde neredeyse hiç konuşmadan çetine eve gitmek istediğimi söyledim çetin beni ikiletmedi ve yaklaşık 1 saat sonra eve gelmiştik . Hemen odama çıkıp duş aldım üzerime pijamalarımı giydikten sonra aklıma bir soru takıldı ben haftaya pazar nasıl kazanacaktım büyük ihtimal yine herzamanki gibi yapacaktım kolay sınavlara neredeyse hiç çalışmadım hep doğaçlama yaptım ve en sonunda ben kazandım ,yatağıma yatarken aklımda tek bir düşünce vardı iki gün sonra randevum vardı ve ben bunun için hem çok heyecanlı hem de çok mutluydum ve bu iki histe bana çok yabancıydı şimdi fark ediyorum çok güzel hislermiş mutluluk ve heyecan.