1. Bölüm

41 5 0
                                    

✦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsan en beklemediği anlarda en fazla yarayı alırdı. Hayat bazen ardı ardına öyle darbeler geçirirdi ki kendinizi nefes almayı unutmuşken bulurdunuz.

O anlardan birindeydim işte. En yakınım dediğim arkadaşım tarafından ettiğimiz büyük kavga sonucu kapının önüne konulmuş, paşa paşa İzmir otobüsüne binmiştim. Şimdi arabanın otogara varmasına birkaç dakika kalmışken gözlerim umutsuzlukla camı izliyordu. Ne umutlarla gelmiştim oysaki Ankara'ya. Kendi kabuğumu aşıp yeni insanlarla tanışacak ve kendimi yıllar yılı içinden çıkartamadığım kalabalık içindeki yalnızlık cenderesinden kurtaracaktım. Kendi ofisimi açacaktım. Aşık olacaktım. Maalesef ki hepsi birer uğursuzlukla sonlanmıştı. Flört girişimlerim başarısızdı, arkadaşlıklar son olanlarla birlikte başarısızdı.

Çevremde Ankara'dan kalan tek insan olan yakın arkadaşım Beyza'yla da birkaç saat önce ağır sözler söyleyerek aramızdaki ilişkiyi noktalamıştık. Bunun sonucunda da ofis işi de başarısızdı.

Muavinin seslenmesiyle daldığım camdan bakışlarımı kaldırdım, arabada kalan tek tük insanla birlikte ayaklanıp valizimi aldım ve servislere doğru ilerledim.

Ailemin hala eve gideceğimden haberi yoktu. Büyük ihtimalle beni görünce çılgına dönecekti annem.

Servis harekete başladığı andan itibaren yol hızla akıp gitti. Mahalleme yakın bir durakta inip valizi çekiştirerek sokaklar arasında dolaşmaya başladım. Mahalleye yaklaştıkça içimi bir korku sarmaya başladı. Çenem gerginlikten olsa gerek yanaklarımı ağrıtacak kadar bir gerginlikle kasıldı aklıma doluşan düşüncelerle.

Başarısızsın.

Bir işi de beceremedin.

Ailenin idealist prensesine de bakın çöplüğüne geri dönmüş.

Derin bir nefes alıp hızlı adımlarla birkaç sokağı daha geçip sokağın başında durdum. İşte buradaydı; doğduğum, büyüdüğüm yer. Kızılkuyu Mahallesi. Gözüme sokağın başında yer alan mahalle bakkalımızın sahibi Mehmet amca ilişti.

Gözlerini kısmış, uzak gözlüklerinin üstünden tanımaya çalışır gibi bana bakıyordu.

"Gözlerim doğru mu görüyor?" diye mırıldandı.

"Serra?"

Valizi arkamdan sürükleyerek dükkana yaklaştım. Yüzümdeki samimi gülümsemeyle "Doğru görüyorsun Mehmet amca. Nasılsın?" dedim nazikçe.

Gözlüklerini gözünden çıkartıp yakasına taktı ve gülüp "İyiyiz iyi olmasına ama sen nerelerdesin asıl? Babandan en son eve çıktığını duydum sonra dedi bizim kız Ankara'da kalıp arkadaşıyla ofis açacak, dedim bende bu kız bir daha buralara dönmez." dedi.

Olasılık ParadoksuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin