Bölüm - 10 | İlk Öpücük

638 15 5
                                    

Multimedya: Eyşan Akyüz

"Sonunda buldum seni..."

Evleneceğim günün bu denli berbat olmasını asla ummazdım. Hiçbir kız ummazdı...

Daha düne kadar müstakbel kocam, şimdi evlenmek üzere olduğum adam ve ben... İşte şimdi üçümüz de aynı sahnedeydik.

Demir'in ev arazisine dalıp beni ilk gördüğünde yüzünün aldığı memnuniyet hâli, şimdi daha sert görünüyordu.

Beni baştan aşağı süzdükten sonra gözlerini kıstı.

Bir süre benden umut ediyormuş gibi duraksadıktan sonra gözlerini benden ayırıp elindeki silahı Bora'ya doğrultmuştu.

Artık müdahale etmek şarttı.

İntikam oyunumun ilk sahnesini yazmak üzereydim. Ona yenilmeyecektim. Bu sefer olmayacaktı! Cesaretimi toplamalıydım.

Elbisemin kirlenmiş ucunu hafif sıyırarak cam kırıklarının üzerinde sinsice ona doğru sırıtarak bekleyen Bora'nın önüne, silahın önüne geçtim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"

Demir silahı yine aynı yerde tutmaya devam ediyordu. Tamamen hareketsizdi. Zihninin içinde şuan benim hakkımda neler döndüğünü tahmin bile edemezdim.

Karısı olacak kadını başka bir adamın nikah masasında görmek... İçinde bulunduğum durum böyle düşününce daha tuhaf gelmeye başlamıştı.

Kaşlarını birleştirmiş ve yüzünü daha katı bir ifade bürümüştü. Bu sefer daha yüksek bir sesle konuştu:

"Asıl siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?! Neler dönüyor lan burada?"

Demir bunu söyledikten sonra bana doğrultmuş olduğu silahı hafifçe aşağı indirdi. Gittikçe daha çok geriliyordum çünkü artık bana yaklaşıyordu.

Kolumdan o kadar sert tutmuştu ki, öfkesini anlamak için gözlerine bakmak gerekmezdi.

"Açelya, yürü güzelim gidiyoruz."

Tam o sırada Bora, Demir'in kolumu tutmuş olduğu eli iterek önüme geçti.

"Çek pis ellerini karımdan, yüzsüz herif!"

Demir onun bu sözlerinden sonra çileden çıkmış olacaktı ki Bora'ya sert bir şekilde geçirdikten sonra bundan iyice emin oldum. Bu sert darbe, adamın yere serilmesine sebep olmuştu.

"Karım ha?! Koyduğumun piçi! Konuşamaz hâle getirene kadar döveceğim lan seni, çıktığın yere geri sokacağım! Sen bunu hak ediyorsun."

Demir, onun savrulan bedeninin peşinden ilerlerken ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Bir süre duraksayıp sadece dönen başıma odaklanmayı bırakınca yerdeki kanları fark ettim.

Demir Bora'nın üstünde, onu o kadar sert yumrukluyordu ki adamın yüzü artık kan içindeydi. Hızla ikisine doğru koştum ve Demir'in omzundan tutarak onu geri çekmeye çalıştım.

"Bıraksana! Adamı öldüreceksin! Kimse yok mu?!"

Beni sertçe itmesi yere savrulmama sebep oldu.

"Sen karışma!"

Demir işine öyle odaklıydı ki artık korkmaya başlamıştım. Durmuyordu. Onu ilk defa böyle iradesiz görüyordum.

Yere düştüğümde tabandaki cam kırıklarından birkaçı koluma batmıştı. Bu sırada diğer kapıdan biri bana doğru koşuyordu. Bu Deniz'den başkası değildi. Onu tekrar görmek beni hiç bu kadar sevindirmemişti... Başım feci dönüyorken o beni yavaşça kaldırdı. Gelişini belli etmek istemiyormuşça sessiz bir tonda konuştu:

BEDEL (Mafya Zoraki Evlilik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin