FIRTINA BULUTU

66 10 18
                                    

Geçmiş bir gün gelir sizi bulur. Peki ya siz buna hazırmısınız?
Hiç bir insan geçmişini unutamaz. Geçmişini silemez.
Hikayeniz mutlu sonla bitse bile, her şeyin ilkini yaşadığınız o insanı unutamazsınız. Ben de unutamadım.
Her an, her şeyde aklınıza o gelir. Çünki o ilktir ve daim sizinle olacak izler bırakır kalbinizde. Düşünürsünüz, 'Acaba o da beni düşününce böyle oluyormu? Ya da benimle olan anıları hatırlayınca onun da içinde kelebekler uçuyor mu?'
Çünkü o senin aklına her geldiğinde sebebsiz gülümsemene sebep olur. Onunla olan anılarını hatırladığında ne durumda olursan ol yine de mutlu olursun.
O öyle bir insan ki sende kötü anılar bıraksa bile ona bu anılar için teşekkür edersin. Çünkü için de o var.
Yeter ki o olsun.

Ağır ağır göz kapaklarını açtım. Etrafıma baktım. Yanımda olan sandalyede Tuana oturuyordu. Telefonda biriyle mesajlaşıyordu. Yerimde dikelmeye çalışınca uyandığımı fark edince hemen telefonu kapatıp eşofmanının cebine attı. "İyi misin?" "Noldu bana?" "Ben de bilmiyorum. Arabaya bindikten sonra 'bulut' dedin sonra da bayıldın. Neden?" "B...bulut. Hatırladım şimdi." "Kızım, çatlatmasana insanı. Ne bulutu bu." "Onun..." Yutkundum. "Onun soyadı Bulutdu." "Taylanın mı?" Aniden başımı kaldırdım. Bakışlarımız kesişdi. "Lütfen bana seni arayanın o olduğunu söyle, yalvarırım." "S...sanmıyorum, o olamaz bence." Güldüm. Evet adeta kahkaha attım. "Bence dedin. Yani emin değilsin. Telefondakı kim, ne saklıyorsun umrumda değil. Sadece bana bir konuda dürüst ol. O seni arayan kişi Taylan ola bilir mi?" Gözyaşlarım durmadan akıyordu. Tuana yatağın önünde çöktü ve ellerimi tutdu. "Ne oldu kızım? Neden ağlıyorsun? Sen onu unutmadın mı? Hem o olsa bile af edecek misin onu? Seni terk etmiş, yıllar boyu seni aramamış bir insan için göz yaşlarını dökme. " "Anlamıyorsun. Ben senin kadar güçlü değilim. Dayanamıyorum." "Benim güçlü olduğumu nereden çıkardın. Benim ağlamadığımı mı sanıyorsun." "Ama ben görmedim. Sen yalnızken içine kapanırsın. Ben dayanamıyorum. Tuana ben aciz bir insanım." Tuana boş gözlerle beni izledi. Artık oda beni teselli edemiyordu. Belki de haklıydım. "Baksana, Esra geçmişini sildi. Şu an Batuhanla mutlu. Ama ben geçmişi unutamayacak kadar güçsüzüm." "Çalışmadın ki. Çalışsan belki olur..." "Çalıştım. Yemin ederim ki çalıştım. Ama benim bu lanet olası kalbim kimse için atmadı. Onunlayken ben kalbimin var olduğunu his ettim. Onu görünce bile kalbim hızlanıyordu benim. Ama o beni hiç sevmedi." Ağlamam daha da şiddetlendi. Tuana ne yapacağını bilmedi.
Ben uzun süre ağladım, oda beni susturmaya çalıştı. En sonunda beni ilaçla uyuttu.

Tuana Akçalı'nın dilinden...
Okyanusu uzun süre sonra ilk kez böyle görmüştüm. Gerçekten onu hala seviyordu. Ben unuttu sanmıştım. Ama öyle değilmiş. Hayır, böyle olamazdı. O bana guveniyordu. Araştıracaktım ve o şerefsizi bulacaktım. Yapamayacağım bir şey değildi. Bu konuda baya gelişmiştim.

Telefonu elime alıp Fırtına Bulutu'na yazmaya başladım.

Heyy. Fırtına bulutu
Cevap ver bana
Gördüğünü biliyorum
Alooo
Yazsana oğlum

Fırtına Bulutu:
Ne oldu Çakma bad girl
Benimi özledin
Şu an işim var. Ne söyleyeceksen çabuk ol

Çakma bad girl mi?
O nereden çıktı?

Fırtına Bulutu:
Bad girl değil misin?
Adam öldüruyorsun falan.
Çakmasın çünki bunu iyilik için yapıyorsun.
Çok akıllıyım öyle değil mi?!

Göz devirdikten sonra yazmaya devam  ettim.

Gerçekten hayatımda senin kadar geveze adam görmedim ben.
Neyse konuyu dağıtma
Senin gerçek ismin ne??

Koridor Penceresi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin