Gördüğüm adamla duraksadım. "Senin ne işin var burada." Korhan beni fark etmiş yüzüme şaşkınlık ve sinirle bakıyordu. "Asıl senin ne işin var burada." Alayla yüzüme baktı. "Sahibi olduğum şirkette ne işim olabilir acaba." Dudağımı ısırarak kafamı başka bir tarafa çevirdim. "Şimdi söyle, ne işin var burada." Dudaklarımı dilimle ıslatıp konuşmaya başladım. "Asistanlık için işe başladım bu gün." Kaşlarını kaldırarak ciddi misin bakışı attı.
"Sen misin benim yeni asistanım?" Kafa salladım. "Sanırım öyle." Derin bir nefes alıp burun kemerini sıktı. "Çık dışarı, kovuldun." "Ne demek kovuldun daha işe başlayalı bir gün bile olmadı. Kovamazsınız beni." "Öyle mi?" "Öyle!" "Derhal çık dışarı." Masasının başına geçip oturdu. "Ne bekliyorsun hala."
"Beni kovamazsınız, işe alacaksınız beni!" "Ne?" Dediğim şeyin farkına varınca dilimi ısırdım. "Yani beni işe alır mısınız? Lütfen." Ellerimi çenemin altına birleştirdim ve tatlı olduğumu düşündüğüm yüz ifadesi ile karşımdaki adama baktım. Biçimli kaşları çatılmış sabrının sonlarında olduğunun habercisiydi. "Derhal çık odamdan, ayrıca seni işe de almayacağım." "Hayır!"
Hayır mı?
Sus Acun, işim elden gidiyor. "Ne demek hayır?" "Bakın benim işe çok ihtiyacım var." "Bu bilgilerinle normal düzeydeki bir şirkette bile işe girebilirsin." Sinirle soludum. "Geleceğim için bu şirkette çalışmalıyım. Korhan Bey lütfen bana bir şans verin." "Bunu dün bana yumruk atan kız mı söylüyor?" "Dün için üzgünüm, çok gergindim. Ayrıca beni kahvaltıya zorlayan da sizsiniz. Sanki her gün biri ile zorla kahvaltı yapıyormuşsunuz gibi beni zorlayınca ne yapacağımı bilemedim." Başını iki yana salladı. "Kahvaltı konusunda haklı olabilirsin, seni zorlamamalıydım. Dün çok sinirli olduğum bir zamanda sen önüme çıkınca sana patladım."
Gülümsedim. "Yani beni işe aldınız mı." Başını iki yana salladı. "Bela oldun başıma. Peki sana bir şans veriyorum." Kafa salladım. "Teşekkür ederim Korhan Bey." "Odanın yerini biliyorsun diye tahmin ediyorum, şimdiden işe başla. Bilgisayar var zaten odanda. Ayrıca ne yapacağını da Nurgül sana söyleyecektir. Ayrıca bu günün yapılacaklar ve toplantılar listesini istiyorum." Sıraladığı şeylerle başımı salladım.
Tekrar sert yüz ifadesini bürünmüştü. Robot mu la bu?
Bana verilen odaya geçtiğimde etrafı biraz incelemiştim. Korhan Bey'in masası benim masamı görüyordu direkt. Sandalyeye oturup bilgisayarı açtım.
...
Odadan çıkıp Nurgül Hanımın odasına gittim. Korhanın dedikleri ile yardım aldım. "Asel istersen birlikte gidelim yemeğe." "Olur." Kimseyi tanımadığım için tek başıma yemiş de olmazdım.
Yemek arasına girmemize az kalmıştı, Korhan Bey'in dediklerini yerine getirmiş odamda oturuyordum. Kapım çalınınca başımı kaldırdım. Korhan Bey kapının önündeydi. "Çıkabilirsin Asel." "Tamam Korhan Bey, çıkıyorum şimdi." Kafa salladı. "Bende çıkacağım, bu gün gelmem." Kafa salladım. Korhan Bey odadan çıkınca ayağa kaldırıp tuvalete gitmek için ayaklandım.
Lavaboya girdiğimde saçımı düzeltip rujumu tazeledim. Aniden gelen sesle yerimden irkildim. Lan biri inliyor. Arkamı döndüğümde kimsenin olmadığını gördüm. Bir iki defa daha inleme sesi gelince korkuyla gözlerimi büyüttüm. "Ah! Yavaş ol, biri duyacak." Duyduğum kısık sesli kadın sesi ile şok olmuştum.
Bende A101.
Ne oluyor lan orada? Merak etsem de titreyen telefonumla hızla çıktım lavabodan. "Alo." "Alo kuşum ne zaman gelirsin?" "Daha var gelmeme, neden sordun ki?" "Gelirken ekler alsana canım çok çekti. Sabahtan beri de bir şey yiyemedim. İki gündür midem bulanıyor stresten." "Tamam güzelim gelirken getiririm." Vedalaşıp kapattım telefonu. Selin stresli olduğu zamanlar bir şey yiyemiyor ve gün boyu baş ağrısı çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTANIM
Teen Fiction"Beni asistan olarak seçeceksiniz!" Karalı sesimle kaşlarını çattı. "Ne?" Dediğim şeyin farkına varınca dilimi ısırdım. "Yani beni işe alır mısınız? Lütfen." Ellerimi çenemin altında birleştirdim ve tatlı olduğumu düşündüğüm bir yüz ifadesi ile karş...