4.

989 48 44
                                    

"Aç bak." Derin bir nefes alıp elindeki teste baktı. Bir süre hareket etmeden teste baktı sadece. En sonunda dayanarak elinden testi aldım.

Pozitif

Hamileydi.

Hemde onu aldatan adamdan.

İlkini verdiği adamdan.

En büyük hayal kırıklığından.

En tehlikeli insanlardan birinden hamileydi.

Ağlamaya başlayıp yere dizlerinin üstüne çöktü. "Ben ne yapacağım? Asel o çok küçük. Yaşamaya ihtiyacı var." Aldırmazdı biliyorum. Kıyamazdı canını almaya. Bende onun gibi dizlerimin üstüne çökerek kollarımı doladım bedenine. "Yanlız başta söyleyeyim kilo alman lazım. Kuş gibi kamışsın." Gülerek ayrıldı benden. Bende gülümseyerek baktım ona. En zor zamanımda o yanımda olmuştu, bende onun en zor zamanında yanında olmalıydım.

"Hadi kalk bir şeyler ye, hiç bir şey yemedin bu gün. Karnındaki bebişi düşün." Kafa sallayıp elini karnına koydu. "Cidden bebek mi var burada? Hala inanamıyorum." Güldüm. "Evet sen anne bende teyze oluyorum." "Bebeğimden uzak dur, senin bebek sevgin çok cins." Kahkaha attım. "Neden öyle diyorsun ya?" Gözlerini büyüterek baktı bana. "Bebekleri ısırarak ya da onları ağlatarak sevgini göstermezsin ruh hastası." Kaşlarımı çattım. "Sus be, sen nereden bilirsin sevgiyi." Gülüp kafasını tabi dercesine salladı.

Yemeği ısıtıp önüne koydum. Ekler paketini de kendi önüme çekip yemeye başladım. Selin aniden kafasını kaldırıp baktı bana. "Asel ben bittim." Kaşlarımı çattım. "Neden?" "Abim ve annem öğrenirse ne yaparım ben? Annemi de geçtim. Abim, abim öğrenirse ben biterim." Selim abi ne kadar eğlenceli ve Selini sevse de bildiğim kadarıyla sinirlendiğinde gözü kimseyi görmüyordu. Dudağımı ısırarak baktım Seline. Ağlamaya başlayınca sıkkın bir nefes aldım. "Birlikte halledeceğiz tamam mı? Şimdilik saklayalım, sonrasını yarın detaylıca düşünelim olur mu?" Kafa sallayıp burunu çekti. Kafasını dağıtmak adına gülerek baktım yüzüne. "İyice sümüklü sulak bir şey oldun sen." Peçeteyi atarat o da güldü. "Sus, sinirliyim zaten. O şerefsiz alçak puştun beni aldattığı için." Kafamı iki yana salladım. Ne kadar sakinleştirmek adına bir şey demesem de yakında karnı büyümeye başlayacak ve bebeği saklayamacaktı.

Yemeği yedikten sonra onu odasına göndermiş etrafı toplamıştım. Dosyaları gözden geçirmiş yatmak için pijamalarımı giymiştim.

Aklıma gelen şeyle aniden gözlerimi açıp kaşlarımı çattım. Korhanın ne işi vardı şimdi aklımda? Düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapattım. Yok daha neler kızım daha adamı tanıyalı iki gün oldu. En sonunda dayanamayarak uykuya teslim oldum.

...

5 hafta sonra

Telefon çalınca açtım. "Odama Asel." Yutkunup koşarak odaya ilerledim. Saate baktığımda yemek molasından 15 dakika geçtiğini gördüm. Bu sefer çiğ çiğ yiyecekti beni. Bu süre içerisinde Korhan Bey'i iyice tanımış ve ortama uyum sağlamıştım. Kendisi çok kuralcı ve dakik biriydi. Bir dakikanın bile önemi çok büyüktü ve ben on beş dakika geç kalmıştım.

Helvan neli olsun yavrum?

Fıstıklı olur, yanına birkaç şey daha eklersiniz.

Odanın kapısını çalıp "gir" komutu ile içeri girdim. Kaşları çatık bir şekilde bilgisayardan bakışlarını çekip bana çevirdi. "Neredesin sen? Yemek aran on beş dakikadır bitmiş." Dudaklarımı ısırıp masasının önüne geldim. "Ben fark etmedim Korhan Bey üzgünüm. Bir daha olmaz." Kaşlarını çatarak dövmeli elini masanın üstüne koydu. "İyi, şimdi kahvemi getir."

ASİSTANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin