4.Bölüm

12 1 0
                                    

     Elim de ki silahımı daha sıkı kavrayıp merdivenlerden sessizce aşağıya inmeyi başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elim de ki silahımı daha sıkı kavrayıp merdivenlerden sessizce aşağıya inmeyi başladım. Kapının önüne gelince silahımı arkama saklayıp ilk önce delikten baktım gördüğüm yüzle kasılan vücudum yavaşça rahatladı. Bu kızın burda ne işi var? Onu daha fazla bekletmeden ilk önce elim de ki beylik tabancamı ayakkabılığın en üsteki rafına bıraktım ardından kapıyı açtım. "Naber bebek? Ben geldim." Diye konuştu her zaman ki kıpır kıpır sesiyle.
Sorgulayıcı ve şaşkın sesimle "Hazal? Ne işin var burada?" diye sordum. Üstünde mavi boru paça bir kot onun üstünde kotundan daha parlak mavi bir crop onun üstüne de crop ile takım olduğunu düşündüğüm mavi kareli örme bir hırka vardı.

    Gözlerim elin de ki küçük el bavuluna ve arkasın da ki iki koca bavula döndü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim elin de ki küçük el bavuluna ve arkasın da ki iki koca bavula döndü. Bu bavullar neydi?

"Eğer içeri almayacaksan ben gideyim." Dedi beni alaya alarak.

Onu daha fazla bekletmeden kapının önünden çekilip elin de ki küçük valizle içeri girmesi için yer açtım. O içeri girince ben de ayağıma ayakkabılıktan bir terlik alıp dışarı çıktım. Kapı da ki valizlerden ilk önce birini elime alıp içeri soktum o sırada Hazal da ayakkabılarını çıkarmış ayakkabılığa koyuyordu. Arkamı dönüp ikinci valizi de alıp içeri geçtim. "Offf kimin kuzeni bu ya? Şu kaslara bak ya. Valizlerimi de taşırmış." Diyerek yanıma geldi 1.60 boyuyla önüme gelip kollarını boynuma doladı. Ben de onun beline kollarımı doladım çiçeksi kokusu anında burnuma dolmuştu. Onu özlemiştim uzun zamandır yüz yüze görüşemiyorduk. O da beni özlemişti ki boynuma sıkıca sarılmıştı. "Tayinim buraya çıktı ben de hemen senin yanına geldim iyi yapmışım değil mi?" Dedi yüzündeki haylaz gülümsemeyle. Onun bu haline gülümsedim uzun zaman sonra gerçekten gülümsedim o ne olursa olsun benim yüzümü gerçekten güldürecek o kişiydi.

"İyi yapmışsın hoşgeldin." Dedim yüzüm de ki gülümseme sürerken. "Tayinin merkez da ki şehir hastahanesine mi çıktı?" Dedim ondan ayrılırken ama o beni bırakmamış koluma girip kendi eviymiş gibi oturma odasına yürütmeye başlamıştı beni.

"Hayır Hakkari askeriye revirine çıktı tayinim artık hep yanındayım bebeğim." Dedi yüzün de ki tatlı gülümsemeyle, maviş gözlerini açabildiği kadar açmış bana bakıyordu kafasını kaldırıp. Ona nasıl bakıyorsam artık kocaman bir kahkaha attı kafasına geriye atarak. O ciddi ciddi bizim askeriyeye mi gelicekti gerçekten?

Fısıltı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin