farkettiğim ve içerisinde bulunduğum bu durum beni oldukça şaşırtıp panik haline sokarken bir yandan da bu denli etkileyici bir adamın vücudumu böylesine yakarak kasıklarımı karıncalandırmama ihtimalinin garip olacağını düşündüm. tüm bu düşüncelerimden kurtulmak istercesine başımı sağa sola sallayıp aldığım kendime dokunma kararının ne kadar yaramazca olduğunu düşünerek dudaklarımın kenarının kıvrılmasına izin verdim. karşımda onun tapılası yüzü ve dizlerimin üstüne çöküp bana istediğini yapması için yalvarmamı sağlayabilecek sesi vardı ve beni görmüyordu da. bu yeterince heyecanlanmamı sağlayıp midemi kasan bir durumdu.
dudaklarımı dilimin ucunu gezindirerek yavaşça ıslatıp şimdiden bu düşüncelerin zevkinden kapkara olmuş gözlerimi sanki profesör dzeko'nun önünde diz çökmüşüm de penisini ağzıma almak için ne kadar istekli olduğumu anlamasını sağlamak ve onu tahrik etmek için gözlerine bakıyormuşum gibi ekrandaki görüntüsüne çevirdim, sanki beni görebiliyormuş gibi...
zihnimdeki kirli hayallerin heyecanıyla daralan nefesime bir çare olması umuduyla burnumdan derin bir nefes çekip dudaklarımı aralayarak nefesimi geri verdim. işte şimdi hazırdım, penisim zaten dünden hazır ve nazırdı. gözlerimle arsızca yüzündeki her noktayı süzmeye devam ettiğim bu adamı deli gibi arzuluyordum. parmaklarımı yerinden kımıldatıp büyük şişkinliğin üzerine koyduğum sırada tüm atmosferin bir anda dağılmasını sağlayan bir sesle irkildim.
"bugünlük bu kadar, anlattıklarımı tekrar edin. ya da etmeyin, başı yanan siz olursunuz. yarın görüşmek üzere."
ekrana bakarken kapanan sekme yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. saatlerce işkence olsun diye tahrik edilip ortada bırakılmış biri gibi hissediyordum. yine her zamanki gibi iş hayal kurmaya kalmıştı. koluna kuvvet dusan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hear me, tadicdzeko +18
Fanfickatıldığı online derste mikrofonunu açık unutan dusan tadic, profesörü edin dzeko tarafından istenilmeyen bir şekilde farkedilir.