VII

304 39 42
                                    

"anlamadım?"

"senin gibi başarılı bir öğrenci okulumuzun itibarı için çok önemli, bu yüzden seni korumaya çalışıyorum demek istedim."

hayal dünyama dalıp söylediğini beynimde evirip çevirmem hayal kırıklığına uğramama sebep olmuştu. sertçe yutkundum, içimde tutmaya çalıştığım duygular yüzünden gözlerim yanmaya başlamıştı.

"sen iyi misin? gözlerin kızarmış."

"iyi uyuyamadım."

"eve gidip dinlen o zaman, sonra konuşuruz."

"ama bugünkü dersler-"

"dusan, seni eve bırakayım, olumsuz cevap istemiyorum."

cevabımı ağzıma tıktığı için başımı sallamakla yetindim. yerinden kalkıp askılığından ceketini aldı ve üzerine geçirip kapıyı benim için açtığında bana dönüp seslendi. irkilip hızlı adımlarla odadan çıktığımda arkamızdan kapıyı kapattı. otoparka gidene kadar insanların iğrenç, rahatsız edici bakışlarına maruz kalmıştık. sonunda vardığımızda yanımda durup baştan aşağı beni süzdükten sonra benim tarafımın kapısını açıp eliyle işaret etti. dikatlice oturup yerleştiğimde çoktan arabaya bindiğini görüp arkama yaslandım. çalıştırıp odaklı bir şekilde sürmeye başladığında ağzımı tutamadım.

"sizce gerekli miydi? insanların bakışlarını gördünüz, daha kötü duruma düşmedik mi?"

"fazla düşünüyorsun dusan. sadece onlara böyle durumlardan kaçmak yerine yüzleşen korkusuz biri olduğumu gösterdim."

bencil herif.

yol boyunca kafamı camdan çıkarıp dışarıyı izlerken bir boğaz temizleme sesiyle irkildim.

"üşüteceksin."

"profesör, lütfen. okuldakilere istediğinizi verdikten sonra bana ilgiliymiş gibi davranmayın, lüzumu yok."

söylediklerim karşısında elini kaldırmış, ağzını açmış şekilde kalınca başını eğip eski haline döndü.

sonunda evime geldiğimizde aceleci bir şekilde kapıyı açarak arabadan indim. benimle aynı hızda inmişti. arkamı dönüp eve girecekken profesör kolunu belime dolayıp bedenimi döndürerek kendine çekti. ağzım açık kalmış, gözlerimiz buluşmuştu. telaşla etrafa bakındım ama kapkatı kesilmiştim. uzunca gözlerime baktı ve dudağını ıslattı.

"iyice dinlen, bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver. ben- yani ne de olsa aklanmak için senin iyi olmana ihtiyacım var."

"peki profesör, teşekkürler."

beni bırakıp arabaya bindiğinde eve doğru dönüp yumruklarımı sıkarak olduğum yerde gidişini dinledim. boğazım düğümlenmişti ve gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum.

eve girer girmez kendimi yatağıma atıp yorgunlukla uykuya daldım. bildirim sesine uyandığımda saat gece 2'yi gösteriyordu.

"dusan, uyumuyorsan aşağı iner misin?"

kaşlarımı çatıp gecenin bu saatinde profesörden gelen bu mesaji algılamaya çalışmadan ayağa kalktım ve camdan dışarı baktığımda aşağıda arabasına yaşlanmış, loş sokak lambalarından pek de görünmeyen profesörü görünce üstüme ince bir hırka geçirip hızla aşağıya indim.

kapıdan çıkışımı gördüğünde uzaktan gülümsedi, yavaşça yanına yaklaşıp karşısında dikildim.

"kusura bakma, uykudan uyandırdım galiba."

"biraz öyle oldu."

"biraz zencefil ve karanfil çayı getirdim. birkaç gündür çok kötü görünüyorsun, hastasın diye düşündüm, belki iyi gelir."

uzattığı poşeti alırken şaşkınlıkla suratına baktım. bu hafif ışıkların altında yüzünün her detayı uğruna ölünesi duruyordu. pek beceremediği o gülümsemeyi takındı. kalbimde işler kesinlikle yolunda gitmiyordu...

"aslında telafi etmek istedim. sana biraz soğuk ve kibarlıktan uzak davrandım sanırım."

evet, şimdi özür dile, bu kadar zor olmamalı.

"ben...ben öyle düşündüm yani."

hay sikeyim.

"sorun değil profesör. evde bekleyeniniz vardır, bence artık gidin, çaylar için teşekkürler."

"evde-"

kendine gelmeye çalışır gibi başını sağa sola salladı.

"pekala, dikkat et dusan, görüşmek üzere."

arkasını dönerken el salladım ve hızlıca kendimi apartmana attım. nefesim daralmıştı, ciğerlerim birkaç gündür beni taşımıyordu zaten, şimdi hissettiğim nefes kesici şey de beni iyice zorlamıştı. tek elimi duvara yaslayıp bir süre öksürükten sonra nasıl olduğunu bilmeden kendimi eve attım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hear me, tadicdzeko +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin