IV

408 43 6
                                    

gördüğüm mesajın şokuyla gözlerimi kırpıştırıp gerçek olup olmadığını anlamaya çalıştım ve böyle bir şeyin nasıl olduğunu sorgulayarak ekranın her bir köşesini incelerken gözüm mikrofon simgesine takılınca açık unuttuğumu gördüm. mesaj ve başından beri herkesin her şeyi duyduğu düşüncesi aklımdan hızlıca geçince utançtan yerin dibine girip hızlıca bilgisayarın kapatma tuşuna bastım ve kapağını sertçe kapattım. mesaja tekrar bakıp gözlerimi kapatarak telefonu göğsüme bastırdım ve derin nefesler alıp verirken ne yapacağımı düşünmeye başladım. gözlerimi açıp ekrana bakarken oflayıp pufladım ve sonunda yazmaya karar verdim. sürekli bir şeyler yazıp silerken profesörden gelen görüntülü aramayla telefonu yatağa fırlattım ve oracıkta yok olmayı diledim.

bir süre yatağın üzerindeki telefonu gözetledikten sonra sesin kesilmesiyle elime aldım ve bir mesaj daha gördüm.

profesör dzeko

"aptal gibi telefona bakmayı kes. yarın okula gelip benimle bizzat görüşmeni istiyorum. odamda seni ağırlamak benim için büyük bir onur olur. iyi günler dusan tadic."

mesajın bir kısmında benimle dalga geçmesi sinirimi bozsa da olduğum durumda ses çıkarmamam gerektiğini biliyordum. mesajına karşılık olarak sönük bir "tamam" yazdım ve telefonu masanın üstüne bırakıp kendime gelmek için duşa yöneldim. musluğu açtığımda aklımda profesör varken bedenime değen her şeyin beni nasıl etkilediğini anlamış oldum, söz konusu su ise bile...
















burayi birazzzcik unutup boslamisim ozur dilerim 😔☝🏾 ayni ilgiyi bekliyorum 😋💓

hear me, tadicdzeko +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin