Laura her zamanki gibi masasında oturmuş insanların korkuları hakkında kafa yoruyordu.Bu onun için bir hobiden öteydi.Bu yüzden bazı arkadaşları ondan uzak duruyordu.
O gün de okula erken gitmişti ve bi anda birşeylerin farklı olduğunu anladı.Duvarların maviye çalan renkleri yerini koyu yeşile bırakmıştı.O sırada karşıdan gelen en iyi arkadaşı Ella'yı gördü.Bunu ona sormaya karar verdi.
Gülümseyerek,"Ella bu duvarlar ne zaman boyandı?" Ella şaşırarak,"Neden bahsediyorsun?Duvarlar hep bu renkteydi.İstersen Thomas'a sor." "Evet Ella haklı" Laura arkadaşlarının onla dalga geçtiğine karar verdi ve sınıfına gitti.
Dersi dikkatlice dinliyordu ve öğretmeni bir anda ona dönerek,"Laura söyle bakalım dünyada en çok hangi korku türü mevcut?" Laura şaşkınlığını gizleyemedi.Öğretmeni hobisinden nefret eden insanlardan biriydi.Utanarak,"Akrofobi!" dedi.
O günkü tuhaflıklar böyle bitmiyordu.Okulun spor salonundaki juri masasının yerinde ceketli suratsız bir adamın heykeli vardı.Artık okulun ona kötü bir eşşek şakası yaptığını düşünüyordu.Fakat çok yanılıyordu!