0,3

165 14 0
                                    

                  "Yanlızım bu şehrin kalabalığında.."

Biraz dinlendim daha sonra odaya efe geldi.

"Abla bugün için sana çok teşekkür ederim ilk defa bir ablam oldu."

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ama birlikte geçiremedigimiz 17 yılı inat anılar biriktireceğiz efe."

"Abla hadi gel yemek yiyelim."

"Ben aç değilim efe çekirdek fazla geldi herhalde sen in hadi."

"Tamam abla."

Sonrada kapıyı kapatıp gitti. Bende film izlemeye karar verdim.

Sonra filmi açıp izlemeye başladım.

Film bittiğinde saat 02.32'di. Uyuyamazdım çünkü açtım. Eskiden o adam bana yemek yedirmediğinde akşam aşırırdım. Hakkımı yedirmezdim. Aç uyumazdım. Şimdi aşağı inip birşeyler atıştırma kararı aldım.

Telefonumun ışığını aldım ve karanlık koridorlarda gezinmeye başladım.

En sonunda mutfağı bulduğumda kendime sandviç hazırlayıp yedim. Etrafı toparlarken salondan ses geldi. Yavaş bir şekilde salona geçtim.

Karşımda bir adet tirtir titreyen gözlerinin içi kıpkırmızı olan savaş birşey arıyordu. Uyuşturucu...

Bağımlı mıydı yani?

Yanına geldim bacaklarını karnına çekmiş, kollarını bacaklarına dolamış ileri geri sallanıyordu. Yavaşça kenarına oturdum. sallanması dursun diye onu kollarımın arasına aldım. Sürekli beni itiyordu belki işe yarar diye ninni söylemeye başladım.

Uykudan uyanmış

Gülermiş bakarmış

Annesi onu çok öpermiş severmiş

Okula gidermiş yazarmış çizermiş

Babası onu çok öpermiş severmiş

Annesi onu çok

Babası onu çok

Herkesler onu çok severmiş severmiş

Annesinin yavrusu

Kuzusu pamuğu

Annesi ninni söyler

Can kuşu dinlermiş

Uykudan uyanmış

Gülermiş bakarmış

Annesi onu çok öpermiş severmiş

Okula gidermiş yazarmış çizermiş

Babası onu çok öpermiş severmiş

Annesi onu çok

Babası onu çok

Herkesler onu çok severmiş severmiş

Annesinin yavrusu

Kuzusu pamuğu

Annesi ninni söyler

Can kuşu dinlermiş

Biraz sakinleştiğini anlayınca sustum. Titremesi geçmişti. Şu anda kucağımda 6 yaşında bir çocugu andırıyordu. Yavaşça başını kaldırdı. Bana baktı. Masum bir çocuktan farksızdı.

"Devam eder misin?"

"Gel odana çıkalım orda devam edelim olur mu?"

"Olur."

Yavaşça ayağa kalktı. Sakinleşmiş gibiydi. Elini omzuma attı bende destek olmak için kolumu beline doladım.

Sallana sallana yukarı çıktık.

"Hangi oda senin biliyormusun?"

İşaret parmağıyla bir kapıyı gösterdi "orası benim."

Zar zor konuşuyor gibiydi. Canı hala uyuşturucu istiyordu ama yanımdayken belli edemiyordu.

Kapıyı araladım tamamıyla siyah dekore edilmiş bir odaydı.

Yatağa bıraktım savaşı. Yavaşça kenara çekilip elini boş yere iki kere vurdu.

"Gelmemi mi istiyorsun?"

"Bu gece benimle uyusan olur mu?"

Kafamı aşağı yukarı salladım ve yatağa geçtim.

Hızlıca kendisine çekti beni. Başını göğsüme yasladı, derince kokumu içine çekti.

"Devam eder misin?"

"Neye?"

"Söylediğin şeye."

"Tamam." Bu sefer farklı bir ninni söylemeye başladım

Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
Dandini dandini danalı bebek
Elleri kolları kınalı bebek

Eee Eee Eeee Eee
Uyu yavrum ninni

Elleri kolları kınalı bebek
Dandini dandini danalı bebek
Elleri kolları kınalı bebek

Benim de yavrum cicili bebek
Uyusun da büyüsün ninni...

Dandini dandini dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı...

Lahanayı yemez kokunu yer
Benim de kuzum lokum yer
Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni...

Bir yandan ninni söylüyor bir yandan saçlarını okşuyordum sonra yavaş yavaş gözlerim kapandı...

"Ben daha ikizimle uyuyamadım savaş abime bak."

"Abla ilk benle uyuyacaktın neden savaş abimle uyudun?"

"Ümit çocuklarımıza bak hemen bir fotoğraf makinası getir."

"Ya Esila uyuyor gidin başımdan."bu ses yanımdaki arkadaşa,savaşa, aitti.

Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Üstümdeki ağırlık hareket etmemi engelliyordu. Onu itip yataktan kalkmaya çalıştım. Ama birden belimden sertçe çekti beni.

"Hmmm. Biraz daha"

"Ya çocuk musun hadi kalkalım artık." Diyip dürtmeye başladım. Yatakta oturur pozisyona geldik.

"Biliyor musun aynı onun gibi kokuyorsun."

"Kim gibi?"

"Pınar"

"Pınar kim sevgilin mi?"

"Pınar benim sevgilimdi, tek aşkımdı. Fıstığa yüksek dozda alerjisi vardı bizim eve geldiğinde Eslem ona fıstıklı pasta getirmiş. O da ayıp olmasın diye yemiş. Orada kaybettik."

Cümlesini tamamladığında sağ gözünden bir damla yaş geldi.

"Ne zaman pınarı özlersen gelip bana sarılabilirsin."

"Teşekkür ederim."

Bir bölüm sonu daaahaa

Diğer bölümde görüşmek üzere

Küçük bir spoi: diğer bölüm savaşın ağzından olacak

Arkadaşlarım ben yorumla çalışıyorum lütfen çok çok yorum yapın

Savaşın odası

Savaşın odası

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin