"Hayat acıydı hayatta kalmak ise daha acı.."
(Savaştan olacak dedim ama esiladan yazmaya devam etmek istiyorum)
Kahvaltıdan sonra
"Zarife hanım bugün dışarı çıkabilir miyim?"
"Tabi kızım nereye gideceksin?"
"Arkadaşımla buluşacağım."
Yiğitin sesiyle arkama döndüm
"Sürtüklük yapmaya mı gideceksin hee?"
"Ben bir sürtük değilim bunu o küçük beynine soksan iyi edersin."
Üzerime doğru yürümeye başladı. Arkamı döndüğümde bileğimden yakalayıp hızlıca duvara çarptı. Sırtımdaki yeni iyileşmeye başlayan yaraların açıldını hissettim. Ağzımdan ufak bir inleme çıktı.
"Demek öyle ha kanıtla hadi küçük pislik."
Beni eğlendirsene küçük pislik
Marifetlerini göstersene küçük pislik
Sesler kulağımda yankılanırken bu krizin habercisiydi. Yere çöküp ellerimi kulaklarma bastırdım.
"SUSUN... Ben kötü değilim... Lütfen do-kunma bana. O ellerinle kirletme beni."
Hala ellerim kulaklarımda sayıklarken uğultular gelmeye başladı.
Sanırım bu ses kayranındı.
"Kalbim çok acıyor lütfen yardım edin."
Sonra efenin sesini duydum.
"Ablamın sırtı kan olmuş."
Ne kan mı? Odaya çıkıp pansuman yapmam lazımdı. Birde ilaçlarım, onları düzenli kullanmıyordum sadece kriz geçirdiğimde.
Herkes kayrayla ilgilenmeye başladığında kalktım ve merdivenlere doğru yol aldım. Gözlerimin buğusu etrafı görmemi engelliyordu. Sadece burağa ihtiyacım vardı. Odama girip kapımı kilitledim. Önce ilaçlarımı içtim sonra da kendimi soğuk suyun altına bıraktım. Bedenimi uyuşturuyor, acımı azaltıyordu.
Pansuman yaptıktan sonra burağı aradım.
"Alo güzel bebeğim iyi misin ne oldu?"
Demesiyle hıçkırarak ağlamaya başladım."Geliyorum güzelim bekle tamam mı?"
#20 dakika sonra#
Aşağıdaki bağrışmalar kulağımı tırmalıyordu.
"Ümit bey size ben kıymetlimi emanet ettim baktım ki bunlarda emanete saygı yok şimdi kardeşimi verin bana."
"Burak oğlum yapma ayırma bizi."
"Sizin artık o kızda bir yeriniz yok."
Sonra bir süre sessizlik hakim oldu odanın kapısı tıkladığında oraya döndüm.
"Miniğim hadi bak ben geldim gidelim."
Yavaşça ayağa kalkıp kilidi açtım. Anında kucağına aldı beni, kafamı boyun girintisine sokup huzur dolu kokusunu içime çektim.
Bir süre ilerledikten sonra durduk.
"Kardeşimi hiç bir yere götüremezsin gerekirse polis zoruyla alırım."dedi savaş.
"Miniğimi istediğim yere götürürüm bu seni ilgilendirmez gerekirse de yaşını büyütür size bırakmam."
Zarife hanım hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Aynı benim gibi
Çaresizce...
Sonra emir "nereye giderse gitsin bir daha bu eve adımını atamaz annemi getirdiği duruma bak."
Tekrar hareketlendik. Kokusu bana huzur veriyordu, yavaş yavasş gözlerim kapandı.
Bölüm sonuu
Nasıldı?Diğer bölümde görüşürüz