"Gelin size şirket binasının yerini gösterelim değil mi Serhat?" dedi Serhat'a diğer üye. Pirana grubu 2 kişiydi. Zaten biliyordum ama çok takip etmiyordum. "Pardon isminiz neydi? Serhat'ınkini biliyorum ama sizinki aklıma gelmedi." dedim. "Caner benim adım, seminki Eda'ydı değil mi?" dedi Caner. "Ela" diye düzelttim. "Saçının rengi çok güzelmiş Ela." dedi Caner bana. "Teşekkürler." dedim. Garip gelmişti, iki saniye önce tanıştığım bir çocuğun bana saçının rengi çok güzelmiş demesi. "Sevgilin var mı?" dedi Caner. Ekleyerek "Yanlış anlama sadece sordum."
"Var, n'apcan" dedi Ege. Şoka uğradım.
"Kimmiş o şanslı?" diye sordu Caner küçümseyici bir şekilde.
"Benim o şanslı." dedi Ege.
"Ege, ne? Bir dakika hayır hayır."
"Sevgili değil miyiz Ela?"
"Yani, sayılırız ama hiç çıkmadık sonuçta."
"Bence okuldan kaçmamız bile bir randevu olabilir. Sizce?" diye sordu Ege Serhat ve Caner'e.
"Sayılmaz, bence sevgili sayılmazsınız. Dimi Ela?" diye sordu bana göz kırparak. Göz devirdim. Ağzıyla 'çık' sesi çıkardı.
"Bence sayılırız, ayrıca zaten senin gibi birinden de ne tavsiye alırım, ne sevgili olurum. Hiç uğraşma öyle göz kırpmalar falan. Ha diyorsun ki yapacağım, uğraşacağım, işte o zaman..." diye bitirdim. Ege'nin devam ettireceğini biliyordum. O yüzden yarım bıraktım.
"Karşında beni bulursun." diye benim sözümü devam ettirdi Ege. Küçümseyici bir gülümseme yapıp baştan aşağı göz süzdüm onu.
"Arkadaşlar tamam sakin olun buralarda biraz gerginlik kokusu alıyorum." dedi Serhat şakasına. "Yok be!" dedim gülerek. "Valla bence de öyle." dedi Ege. Ege'nin yanına yaklaştım ve yanyana yürümeye devam ettik. Elini belime attı sonra. Kafamı omzuna yasladım. "Eee ben burada bir şirket binası göremiyorum." dedim. "Aslında yakınlarda bir yerde olacaktı ama şuan biz Akşamüstü sokağında değil miyiz?"
"Hayır" dedim.
"Off seçmelere 15 dakika kaldı ve biz hala..."
Bir anda koşmaya başladım. Arkamdan koşmaya başladılar. Buraları biraz biraz biliyordum o yüzden kendimden emin bir şekilde koştum. "N'apıyorsun Ela?!" dedi Ege.
"Koşuyorum çünkü geç kalacağız."
"Yeri biliyor musun ki?"
"Ben bu sokağı biliyorum esliden burada oturuyordum." dedim ve seçmelerin olduğu yere geldik.
"Oha geldik gerçekten." dedi Caner.
"Demiştim." deyip tek gözümü kırptım.
Ciddi büyük bir yerdi.
"Gelin içeri girelim de size çalışacağımız alanı ve stüdyoyu gösterelim." dedi Serhat.
"Okeyy" dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıt
Pengembaraan14 yaşındaki Ela, müzik öğretmeninden aldığı kağıtla hayatında yeni bir sayfa açmak ister,fakat bazı işler ters gider...