Omegaverse
Delta Bakugou
Omega y/n𖥸Elma Çiçekleri𖥸
"Anne ne olursun babamla konuş."
"Çiçeğim benim, baban sanki beni dinliyor mu? Ben de istemiyorum bunu. Ama biliyorsun"
"Anne lütfen."
Dolan gözlerimle anneme bakmayı sürdürürken o da gözlerine dolan yaşları saklamak için kalktı yanımdan.
"İlla kötü sonuçlanacak diye bir şey yok. Belki iyi biridir kızım. Belki zamanla seversin"
"Belki mi? Anne ne dediğinin farkında mısın? Sevmediğim bir adamla evlenmek falan istemiyorum. Sevmediğim, tanımadığım hem de Delta olan bir adamla!"
"Sofrayı kurmama yardım et. Sonra da giyinirsin. Kapının önündeki kandili de yak hava kararmak üzere."
Bu kadardı işte. Bir omegaya verilen değer, bu çağlarda bu kadardı.
Sofrayı kurup, mutfağı temizlemeye yardım ettikten sonra giyinmeye gitmiştim. İstemeye istemeye... Odamda öyle oturmuş bekliyordum. Kabullenmek zorundaydım. Babam kim bilir ne karşılığında vermişti beni o deltaya? Borcunu kapatmak için mi yoksa gönlünün istediğini alabilecek kadar para için mi?
Ne için olursa olsun, bir insan olarak mal gibi satılmayı hakettiğimi düşünmüyordum. Üstelik çok da korkuyordum. Yüzyılın deltası bula bula beni mi bulmuştu yani? Üstelik çok eşli de olabiliyorlardı? Beni kendine köle olarak alıyordu belki de.
Delta Bakugou Katsuki. Hiç görmemiştim onu. Zaten bizim buralarda kadınlar hatta bekar genç kızlar -ozellikle omegaysa- oylr durmadan dışarı çıkıp gezemezdi. Bize biçilen görev evde durup temizlik ve ev işi yapmak varsa da bebeğime bakmaktı. Bu düzenden nefret ediyordum.
Ama yine de o düzenin kölesi olmaktan öteye gidemiyordum. Ben böyle odamda durmuş kendi kendime düşüncelerime esir olmuşken tahta kapının çaldığını duydum. Annem benden önce yetişmişti kapıya.
Ben de yanlarına gittiğimde kapıya uzanan ince koridorun başında bekledim. Babama baktığımda oldukça keyifli görünüyordu. Eh tabi olurdu.
Arkasından da içeri giren sarışın uzun boylu ve oldukça yapılı adamın delta olduğunu anlamamak için salak olmak bile yetmezdi cidden.
Arkasında kapı ile bedeni arasında kalan boşluktan dışarı baktığımda bir sürü adamın olduğunu gördüm. Hepsi de alfaydı sanırım. Ben meraklı meraklı adamlara bakarken, Delta kafasını biraz sağa eğip görüş alanıma girdiğinde onunla buluşan gözlerimi hemen kaçırdım. Daha önce hiç bir şey kalbimi korkudan böylesine titretmemişti. Eğer bir bakışı bile yettiyse...
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
1 hafta sonra;
Delta, eve geldiği akşamdan sonra düğün için bize bir hafta vermişti. O bir haftanin her gününü ağlayarak ve isyan ederek geçirmiştim. Bir de dualar... Beni istememesi ve anlaşmayı bozması için ettiğim bir sürü dua.