3.

677 26 6
                                    

Sellam! nasılsınız?

Yeni bölüm sizlerle... yazarken çok eğlendiğim bir sahne var umarım sizde beğenirsiniz ehehe.😽

Bir rivayet der ki; bu kitabı oylamadan geçenler lanetleniyormuş...

***

Tesadüf diye bir şey var mıydı?
yoksa da artık var olduğuna  inanıyordum.Çünkü bizim bu karşılaşmamızın başka bir açıklaması olamazdı.

Değişmişti.

Daha yakışıklı,daha karizmatik
daha cazibeli,daha etkileyici,
daha aura sahibi olmuştu.daha,
ve daha nice dahalar...

O zamanlar da çok yakışıklıydı zaten dediğim gibi şehrin neredeyse tüm kızları-bende dahil- aşık olmasa bile dış görünüşünden dolayı etkileniyorlardı.Şimdi bu hâlini görseler Mardinde tansiyon ölçeği bulunmazdı heralde.Yani cidden Rabbim güzel yaratmış.
Allah karısına sabır versin.
Yani insan kıskançlıktan kudururdu.

Kendine gel Helin.

Boğazımı temizleyerek yanlarına ilerleyip Yarenin önünde diz çöktüm.Kaşlarım otomatik olarak
çatılmıştı."Yaren! Aklım çıktı be kızım! Nerdesin sen? Niye bana sormadan etmeden ortadan kayboluyorsun? canına kastın mı var senin? Bak cidden bir daha seni hiçbir yere götürmeyeceğim." Poyrazın Uzun,ince kemikli parmaklarının arasından elini çekmeden,bir adım yaklaştı bana."Ama bir şey olmadı ki Abla.
Hem Poyraz abi bana prenses elbisesi aldı birde çikolata." dudaklarının kenarına bulaşan çikolatayı temizlerken."Yabancılar ile konuşma demiyorumuyuz kaç kere sana? sen kalkmış Bana çikolata almış,Elbise almış diyorsun!" diye sinirle konuştum.
Poyrazın burada olan varlığını biliyordum o yüzden üstüne basa basa konuştum.Yareni de bu sefer kolay kolay yumuşamayacaktım çünkü yaptığı gerçekten büyük bir hataydı.
Hemen yumuşarsam aynı şeyi yapacaktı.

"Ama Abla-"

"Sus Yaren! cezalısın! b-"

Bu sefer Poyraz beni konuşturmadı.
"Çocuğun üzerine gitme.Madem çok düşünüyorsun küçücük kızı nasıl kaybettiğini sorgula.Burada cezalandırılacak tek kişi sensin."
erkeksi kalın sesi ile affalasam da cevabımı geciktirmedim.Gözlerinin
içine baktım.

"Kardeşim ile arama girmeyin lütfen.Ayrıca küçücük kız kaybolduysa elinden tutup götürmeniz sorgulanacak asıl mesele." küçücük kısmını özellikle vurguladım.

Koyu kahverengi harelerine sinir bulaştı."Elinden tutmasaydım kaybolurdu.Seni bilmem ama benim insanlığım ölmedi ki görünüşe bakılırsa senin insanlığı bırak saygın bile yok.Az önce nasıl yakalandığın ve küçücük
kız kardeşinin gözünde nasıl bir imaj çizdiğinin farkındasın heralde. " Tamam iyilik yapmış olabilirdi.Benim cırlamak yerine teşşekür etmem gerekirdi.Ama çok sinirliydim şu an ve patlama noktam da bu olmuştu.Varlığını unuttuğum,az önce sümük gibi yere yapıştırdığım kız bir anda yanımda belirdi.

HÜZÜN ŞEHRİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin