Yeni bölüm geldiiii 🥑💥
Öncellikle bu sabah bir uyandım binlerce okunmaya ulaşmışız...Ne desem azdır.Ne kadar teşşekür etsem yetersiz.Duygulandım 🤧...Kendi yöremi,doğup büyüdüğüm kültürü yazmak beni mutlu ediyorken
birde binlerce kişinin o satırları okuması ayrı bir sevinç,gurur katıyor
Bana.Hepsi sizin sayenizde...Ben bir şehirden yazdım,binlerce insan farklı farklı şehirlerden okudu...🥺 bu söz o kadar duygulandırıcı kii anlatamam...
Tekrar tekrar her birinize teşekkürlerimi sunuyor,kocaman öpüyorum 😙❤Bu bölümü yaptığı sevgi dolu(!) muhteşem yorumlardan ötürü sewall738 ithaf ediyorum 💚
Bölüm şarkıları;
Rojda- Ax lê Zeryê,Le Bûke,Narine.
Maral-Midigo me,
Şiyar Berwari- Yar heybete,Delilo(Lütfen şarkıları açıp okuyunuzzzz)
Bol kürtçe şarkılı bir bölüm.Daha doğrusu Rojdalı bir bölüm jsjsksjsj
Keyifli okumalar Ramazan ayımın hurmaları 🥔 (Hurma emojisi bulamadım en çok bu benziyor idare edin lshskshsjb)
Bir rivayet der ki; Bu kitabı oylamadan ve yorumlamadan geçenler lanetleniyormuş...👻☠
***
Ayrılık.
Sizin için neyi ifade ediyordu?
Benim nezdimde ayrılık,acıydı,
hasretti,özlem.Ağır bir özlemdi.
Altından kalkamayacağınız kadar ağırdı ayrılık.O kadar kolay yazılıp okunduğuna bakmayın,yaşayınca
ölüm etkisi yaratıyordu.Belki de ölüm ayrılıktan daha katlanılırdı.Peki ayrılığın bir simgesi var mıydı?
Benim için Abimin elindeki kırmızı kurdele ayrılığın simgesiydi.
Annemin hüngür hüngür ağlaması,
ablamın ağlaması,Zelalin durgun halleri,Babamın günler sonra kafasının kaldırışı benim çekeceğim ayrılığın simgesiydi.Zelal ile beraber yürüdük kalabalığa doğru.Tüm akrabalarımız gelmişti.Ülkenin dört bir yanından hemde.
Karadağlar da sosyete falandı ama boş değillerdi.Kocaman bir aşiretleri vardı ve yarısından fazlası Karadağların asıl kökünden gelen,ailenin tek erkek varisi Poyraz Karadağ'ın düğününe gelmiş olduğundan baya bir kalabalık vardı.Hepsi şuan beni almak için hazırlanıyordu.Zelalin dediğine göre de gelmişlerdi bile.Zaten insanların yarısı dışarda halay çekiyor,kadınlar koca koca kazanlarda yemekler yapıyor,çocuklar beni almaya gelecek gelin arabası,ve konvoyun önünü tahta,taş Allah ne verdiyse diyerekten her şeyi araba önüne yığmakla meşgul.kısacası yakın akrabalar dışı kimse yoktu salonda.Abimin karşısında dikildim.
Gülümsedi önce.En acıklısından.
Beyaz bir gömlek,altına siyah kumaş bir pantolon giymişti.
Kendisinin fiziği iyi olduğundan güzel taşıyordu bu ikiliyi.Poyraz Karadağ kadar olmasa da.
Diyerekten pata küte giriş yapan iç sesimi susturmaya çalıştım.Sonuç olarak o bey beni aldatıyordu.
Gözümün içine baka baka hemde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜN ŞEHRİ +18
Genç Kız EdebiyatıBurası Mardin,kurak toprakların sarmaladığı,acıların yankılandığı o şehir. Bu şehir'de kimse tam anlamıyla özgür değildir.kimsenin aşık olma gibi bir lüksü yok.kimsenin saçlarını savurma hakkı yok.kimsenin insan haklarını savunma gibi bir hakkı yok...