1

63 4 14
                                    


Ben Lilya Gökçen. 19 yaşındayım ve mezuna kaldim.Aslına bakarsanız biraz deli dolu biriyim.Her zaman öyle oldum.Ailemle aram hiç iyi degildi.Hicbir zaman bir cocuk özellikle bir kız çocugunu istemediler.

Annemle babamın bir avukat bürosu var.İşlerine aşıklar ve mutluydular.Ben doğana kadar onlara göre bütün düzenlerini ben bozmuştum.Bana yettiginden fazla para veriyorlardı zaten sıkıntı burda degil ben hiç sevgi görmedim.Annem ne geldi sarıldı ne de öptü. Babam bana yatarken kitap okumadı, sacımı hic sevmedi.

Bende kendimi başka dünyalarda hayal ettim.Karşı komşumuz olan Asya teyze beni büyüttü bu yaşıma kadar.Çok tatlı tombik bir teyzeydi.Onun evine gider ve kitap okurdum. Kendisi tam bir Tolkien kitaplarına hastaydı.Bana bir sürü tolkien kitabı okurdu.Bende hayranca onu dinlerdim.

Birgün koşarak evden çıkıp oraya gelmiştim zile ne kadar bastım bilmiyorum sonra diger komşular geldi.Polisin geldigini ve kapıyı actıklarını hatırlıyorum ve bilinçsiz Asya teyzeyi bir torbaya koyup götürdüklerini.Öldü demişlerdi. Ama Asya teyze ölümün bir son olmadıgı yeni bir maceranın kapısı oldugunu söylemişti.

Sonraki gün cenazeye gitmistik sadece baktım ve mezara bir beyaz gül bıraktım en çok onları severdi.Bir adamın bana dogru geldigini hatırlıyorum.Asya teyzenin avukatıymıs varisi olmadıgı icin herşeyini bana bırakmıs.Zaman böylece akıp geçmişti.

Kendimi Tolkien kitaplarına ve dünyasına kaptırmıştım.Hobbit ve Lotr serisini kaç kere izlemiştim artık saymıyorum.Benim mutluluk aracım buydu.

Lanet alarmın sesiyle kalktım. Ne güzel gün ama.Hemen hazırlandım.Koşarak evden çıktım.Dershaneye gec kalıyorum lan.

Otobüse son dakika yetismistim.Ohh güzel.Şu yaşlılar yine oturmuştu.Önümdeki teyzeye baktim.Almış pazar sepetini pazara gidiyor.Teyzecim git evinde yatt mis gibi.

Akşam dershaneden cıktım.Yolda yürümeye başladım.Hafif yagmur citiliyordu.Karşı yola geçmek icin yaya geçidine gelmiştim.Yaya geçidine baktıgımda bir teyze vardi ve ona son süratle gelen bir kamyon.Hemen koştum ve teyzeyi ittim.

Ani bir acının geldigini hatırlıyorum. Ve fırladıgımı.Sesler duyuyordum ama ugultulu bir şekilde.Acı o kadar kötüydü ki dayanamıyordum.Ve bir anda bütün o acı gitti.Sanki huzur bulmuştum.Ve beyazlık beni tüketmeye başladı.

"Uyan çocugum artık güvendesin"

Bana seslenen ilahi bir ses duydum.Gözlerimi zorlayarak açtım.HER YER BEYAZDI SANIRIM CENNETTEYDİM.

"Hayır çocugum benim salonlarımdasin."

Ani gelen sesle sıçradım ve etrafıma baktim.Ama kimse yoktu.

"Bayım acaba kimsiniz?" "Neredeyim ben?"

"Ben Eru çocugum tabi sizin dünyanızda farklı isimlere sahibim."

Eru denen kisinin TOLKİEN kitaplarinda Orta Dünyanın yaratıcısı old anladıgımda bayılacaktım.

"Korkma çocugum buraya sana yeni bir hayat bahşetmege geldim."

Vay anasını bee. Eru ayagıma gelmis be.Bu günleride mi görecektim.Ben birşey diyemeden beyaz ışık yine geldi.

"Merak etme çocugum yine görüşecegiz."
                            -------------------------------

Bilinçim yavaş yavaş yerine gelmeye başlamıştı.Garip sesler duymaya başladım.Yavaşca gözlerimi açtım.Etrafıma baktım.Sanki küçülmüş gibiydim.

Ellerimi uzattım.VE ORDA KÜCÜK ELLERİ GÖRDÜM.Konuşmaya çalıştım.AMAN TANRIM!!
BEBEK SESLERİ CIKARIYORUM.(Başka ne sesi cıkaracaktın canım)

Ve kendimi bebek olarak başka bir dünyada buldum.

Yıldızın yoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin