unexpected *hyunsunglix* [MINI FIC]

11(FİNAL)

Finale hoş geldiniz güzel yildizlarim. bu en uzun bölüm oldu. Çaktırmayın ama 2703 kelime. İyi okumalar güzellerim.

Yazardan;

Arkadaşlarına söylemelerinin üzerinden neredeyse bir ay geçmişti. Bugünün çarşamba olması sebebiyle tabiki okula gelmişlerdi. Yaklaşık iki aydır güzel bir ilişki yaşıyorlardı ve okuldakilere bir şeyden bahsetmemişlerdi ama kendilerini de sıkmıyorlardı. Çoğu kişi yakın arkadaş olduklarından şakasına flörtleştiklerini sansada arkadaşları her şeyi biliyor ve onlarla dalga geçiyorlardı. Aslında çok dikkatlilerdi de. Herhangi bir yakın temasa girmiyorlardı. Diğer çiftler okulda her şeyi yapabiliyorken onlar sadece sarılıyor, gülüyor ve bakışıyorlardı. Tabi bunların hepsi aşk barındırıyordu ama dışarıdan bakarsanız anlayamazdınız. Sadece bir sorunları vardı. Okulda çok rahat olmalarını engelleyen bir sorun. O da Felix'e takıntılı olan kızdı. Harin bir hafta önce Felix'e ona karşı olan hislerinden bahsetmiş fakat kibar bir şekilde-her ne kadar kibar olabilirse- red yemiş ve bunu kaldıramamıştı. Bazen tıpkı takıntılı bir psikopat gibi onları takip ediyordu. Çocuklar bunu sadece okuldayken yaptığını düşünse de olay çok daha ciddiydi. Harin özel hayatlarında da önce Felix'i daha sonra çok yakın olduğu arkadaşlarını, özellikle Jisung ve Hyunjin'i, da takip etmeye başlamıştı. Bu üçlünün aslında sevgili olduğun arkadaş grupları dışında bilen tek kişiydi ve bunun hakkında susmayı da düşünmüyordu.

________

Jisung ve Hyunjin yan yana Felix ise arkalarında Changbin'le oturuyordu. Öğle arasına sadece yirmi dakika kalmıştı ve Changbin durmadan 'yemek.' diye sayıklıyordu. Felix artık Changbinin sayıklamalarından bıkmış olacak ki ağzına çantasından çıkarttığı keki tıkmış ve onu susturmuştu. "Sus artık hyung! Az kaldı birazdan çıkıcaz.". "Omo Polıx, oçım vo yomok ıstıyoram!" Ağzı dolu olduğu için tam anlaşılmasa da Felix ve öndeki ikili anlamakta çok zorlanmamış ve sessizce gülmeye başlamışlardı. Tabi bu sırada sınıftaki hoca ve Harin'in onlara baktıklarından habersizlerdi.

"Lee Felix! Bu kadar gülünecek ne olduğunu bize de söylemek ister misin?"

"Hayır, istediğimi sanmıyorum."

Öğretmenleri olan Bay Do, Felix'in verdiği hızlı ve kibar olmayan cevaba sinirlenmişti. Müdüre şikayet etmekten hiçbir öğretmen çekinmezdi çünkü müdür kendi oğlunu okuldaki diğer öğrencilerden bile daha altta tutuyordu. Ve bunun nedenine 'Akıllanması ve bana sırtını yaslamaması için' diyordu. Kendince haklıydı ama yaptığı şeyi çoğu hoca bile onaylamıyordu. Felix ise bunu pek umursuyor gibi değildi. O her zaman olduğu ve hissettiği gibi davranır ve hazır cevap vermekten çekinmezdi. Dersleri iyiydi sonuçta. Hiçbir hoca onu sınıfta bırakamıyordu çünkü gerçekten başarılıydı. Ama şu an dersinde oldukları Bay Doektra nefret ediyordu Felix'ten ve sınıfta bırakamasa bile en azından sınıfa rezil etmek istiyordu. Tabi pek başaramıyordu ama yinede deniyordu en azından.

"O zaman gelip bu soruyu bizim için çözer misin?"

Felix yandan sırıtarak tahtadaki basit soruya baktı. Konu ise 'eşitsizliklerdi'. Gülümseyerek Tahtaya kalkıp kalemi aldı ve soruyu zorlanmadan çözüp kalemi hocaya geri verdi. Gülümseyerek, "Bu kadar basit sormayın hocam potansiyelimi harcıyor bu sorular." diyerek yerine geri oturdu. Bay Do ise sinirden kıpkırmızı olmuş bir şekilde bir şey demek için ağzını açtığı sırada zil çalmış ve bütün öğrenciler sınıftan çıkmıştı.

Sekizli arkadaş grubu, ki kendilerine 'Straykids' demeyi tercih ediyorlar, yemekhaneye inmiş yemeklerini alıp boş bir masaya geçmişlerdi. O sırada hala onları izleyen Harin yandan gülümseyerek yerine oturmuş ve telefonuna bakmıştı. "Saati geldi" dedi kendi kendine. Tam o sırada herkesin telefonuna bildirim düşmüştü. Okulun internet sayfasında bir haftadır Felix ve sevgililerinin yaptığı şeylerin fotoğrafları vardı. Sarılırken, el ele tutuşurken, film izlerlerken camdan çekilmiş bir fotoğrafları, en altta ise öpüşürlerkenki fotoğrafları vardı. Herkes şok olmuş şekilde bir telefonlarına bir de haber konusu olan sevgililere bakıyorlardı. Bazıları iğrenen, bazıları kınar, bazıları ise sadece şok olmuş bakışlarla bakıyordu onlara.