Annem beni kaç kere uyandırmaya gelmişti. Hepsinde de 5 dakika daha diyerek geçirmiştim. En sonunda annem benle uğraşmaktan vazgeçip kahvaltı masasına oturmuştu. Babamın gür sesiyle irkildim.
"O Gece hala kalkmadı mi?"
O sesi duymamla yerimden fırladım. Yüzümü falan yıkamadan geceliğimle babamın karşısına çıktım.
"Günaydın herkese."
"Yerinden babamın sesini duymasıyla kalkmadıysa evlatlıktan reddedin beni."
"Ah oğlum keşke Gece öyle bişey yapsaydı da seni evlatlıktan reddetseydim."
Dedi babam. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve Arda'ya dil çıkardım.
"Baba bende senin çocuğunum."
"Maalesef."
Dedi babam dertli dertli çayını yudumlarken.
"Ben üstümü değiştirip geliyorum."
Diyip yüzümü yıkamaya gittim. Ellerimle suyu yüzüme çarptım. Sonra üstüme bir eşofman geçirip sofraya geldim. Babam benim gelmemle sofradan kalktı.
"Hadi ben işe gidiyorum."
"İyi işler babacım. Bize bol bol paralar getir."
Dedi Arda.
"Keşke sende bu eve bol bol para getirsen Arda. Anca kıçını kırıp oturuyorsun. Sınavına çalış sınavına."
Diyerek babam mutfaktan çıktı. Annemle abim konuşmaya başladılar.
"Anne bugün savcı arkadaşlarım gelicek akşama. Bize kurabiye falan yapar mısın?"
Arda'nın yüzünde güller açmıştı. Sonra aklıma geldi. Mutasyon geçirmiş yabani domuz da gelirse?
Kalbim çat çat atmaya başlamıştı. Yudumladığım çayım boğazıma durmuştu. Tolga abim bana baktı ve yüzünde endişeli bir surat vardı.
"Bişey yok."
Diyerek konuşmalarını dinlemeye devam ettim.
"Anne var ya benim yanımda olan bir arkadaşım esmer olan."
"Hee şu durmadan sevgili değiştiren kötü huyları var dediğin çocuk."
Ay dur benim kocamdan mı bahsediyorlar. Ağlarım şuan. Ama benim kocam esmer değil ki. Kumral. Derin bir iç çektim.
"O da biz arkadaşlarla konuşurken duydu. O da gelecek."
"Memeretsiz. Oğlum dikkat et bundan sonra."
Diye ekledi annem. Ağzıma bir salatalık atarak.
"Abim arkadaşlarını çağrıyorsa bende Azra'yı çağırayım."
Arda hemen atladı.
"Ay evet çağır."
Ona döndüm.
"Çağırmayacağım."
Salatalığımı ağzımda geveleyerek çatalımı bir tane daha salatalığa geçirdim.
"Şu kumral yelloz da geliyor mu? Beni ayakta bekleten yabani do-"
Ne dediğimi anladığımda boğazımı temizledim. İçimden diyeceğim şeyi dışımdan söylemiştim. Abim bana o ne alaka der gibi bakıyordu.
"Ellerine sağlık annecim. Ben odama çıkıyorum."
Diyerek onların yanından kurtuldum. Abim arkamdan seslendi.
"Akşama bizim çok sevdiğimiz turtadan yap."
"Tamam yaparım abicim."
Odama geldim ve direk yatağa zıplayıp Azra'yı aradım.
"Aloo Azrooş."
"Efendim bebeğim."
"Bugün bize kim geliyor tahmin et."
Dedim yatağın başına keyifli keyifli kafamı koyarak.
"Kim?"
"Şu anonimden işlettiğim domuz."
"Bak sen."
"Aslında emin değilim ama benim için kesin gelir."
"Ya ya. Kesin senin için gelir."
"Ritüel yaptırmamız lazım. Koş bize bir hoca bul."
"Orası kolay kanka."
"Ha bir de benim salak ikizim babama sayısalcı olduğumu söylemiş."
"Oha."
"Evet. Neyse ki Tolga abim durdurdu. Ama benden iki şey istedi. Sevgilim olmayacakmış."
"Buna takılmadım. Zaten istesen de sen yapamazsın."
Diye güldü.
"Ne ya benim cilve yeteneklerimi kimse keşfedemedi."
"Bugün göster o zaman. Abinin arkadaşlarından birini tavla."
"Tavlarım lan. Ama abimde benle tavla atar sonra mars olunca onu götüme sokar."
"En azından dene."
Sakızını patlattığını duydum.
"Göreceksin."
"Görelim bakalım Gece Hanım."
"Tamam bebeğim şimdi aşağı inip abimgile kurabiye yapmam gerekiyor."
"Temam kuzum."
Telefonu kapatmıştım. Ayağa kalktım. Telefonu çalışma masama koyup aşağı indim. Mutfak boştu. Mutfağa girip turtayı yapmaya başladım.
Ay çok güzel ilerliyor ama. Diğer bölüm çok güzel olacak. Takipte kalın ayaya. Bir Mert Hoca sözü vardır. SEVERİZ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Lambası |YARI TEXTİNG
RomanceAteş: Bak kardeşim. Bugün yeterince ergen kızlarla uğraştım. Kardeşim yaşındasınız. Lütfen abicim. Gece: Ama minik kalbim çat dedi şuan. Ateş: Nazik davrandım. Gece: Ya ya. Defol git başımdan hipopotam suratlı dedin bana. Ateş: Beyninde sorun mu var...