İyi geceler canlarım. Bazılarınız bana kızgın, bazılarınızsa sitemli biliyorum. Neredeyse bir aylık bir gecikme yaşandı. Bu durumdan ne kadar memnun olmasam da bazen böyle aksilikler yaşanabiliyor maalesef, çok üzgünüm. Bölüm gelmeyince kitabı yarıda bırakacağımı düşünenler olmuş. Öncelikle içinizi rahatlatmak istiyorum, kitabı yarıda bırakmak gibi bir niyetim yok. Wattapdde yarım kalan kitaplar bir okuyucu olarak beni de çok sinirlendiriyor ve üzüyor. O yüzden arada böyle uzun gecikmeler yaşansa da, ki bir daha bu kadar uzun bir gecikme yaşanmaması için elimden geleni yapacağım, kitabı final vermeden bırakmayacağım. Siz de bizi bırakmayın😉❤
Bir de tahmini kaç bölüm olur bilmiyorum ama finale az kaldı. Gereksiz yere uzatmaları sevmiyorum. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Ve son olarak keyifli okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, sizi çok özledimmm ❤
❤
"Yediler yani!"
"Hem de nasıl, bir görsen. Keşke anlatmaya başlamadan önce videoya alsaydım gizlice." Bir kez daha kahkaha attığımda Yalın da telefonun ucundan güldü.
"Yalnız gerçeği öğrendiklerinde bizi fena yapacaklar biliyorsun değil mi?"
Yatakta yan dönüp kendime rahat bir pozisyon ayarladım. Kolum ağrımıştı telefonu tutmaktan. Hoparlöre alıp yanıma bıraktım. Sahi ne kadar zamandır konuşuyorduk?
"Biliyorum ama merak etme, ben seni korurum."
"Kahramanım!" Dramatik bir şekilde konuştuğumda Yalın yeniden güldü. Bu sıralar fazla güler olmuştu sanki.
"Asya ya, benim canımı sıkan bir şey var." Dediğinde merakla "Noldu?" diye sordum. Sanki Yalın karşımdaymış gibi kafamı dirseğime yaslayıp yatakta doğrulmuş ve gözlerimi telefona dikmiştim.
Yalın sıkıntılı bir nefes verdikten sonra "Bu Yaman denen herifle olan tanışman çok romantik olmamış mı ya? Sonradan düşününce fark ettim de ayrıca bu adam niye bu kadar taş? Sen taş olmasını fazla vurguluyorsun. Beni taş bulmuyor musun? Bilinç dışında gerçekten böyle birini istiyor olabilir misin?" diye sordu.
Gülmemi tutmaya çalışıyordum ama nafileydi! Resmen hönkürerek güldüm. Kafam yastığa devrildi ve ben elimi yüzüme kapatıp gözümden yaş gelinceye kadar güldüm. Yalın telefonun ucundan sesli bir nefes verdi. "Tamam güldün, eğlendin. Artık soruma dönebilir miyiz?"
"Yani bu gerçekten gerçek bir soruydu? Dalga geçmiyordun?"
"Hayır," Yalın'ın sesi varla yok arası utanmış gibi geliyordu.
"Ya aşkım saçmalamaz mısın? Olmayan bir adamı kıskanıyor olamazsın değil mi? Seni bıraktığımda bu kadar kıskanç değildin sen! Bu kadar kısa sürede böyle büyük güncellemeler yapamazsın kendine."
"Sen lafı mı değiştiriyorsun?"
"Yalın eğer yanımda olsaydın seni şu an öperdim. Hem de öyle bir öperdim ki aklın hayalin dururdu. Ve sen bana gerçekten böyle bir soruyu soramazdın. Hem neden Yaman? Çünkü Yalın'a, âşık olduğum tek adama en yakın isim o geldi aklıma. Ayrıca o romantik sahnelerin hepsinde seni hayal ediyorum biliyorsun."
"İstersen hemen gelebilirim."
Sesi biraz olsun düzelmişti.
"Saçmalama saat gecenin biri! Yarın iş var, yat uyu. Rüyanda belki..."
"Asya, üstünde ne var?"
Yalın'ın sesi artık eskisi gibi muzip gelmeye de başlamıştı. "Yorgan Yalın! Senin muhabbetin hiç iyi yerlere gitmiyor kapatıyorum ben. Uykum geldi." Bu sefer Yalın kıkırdayarak "Şaka yaptım." dedi. "Ama benim de uykum geldi. Yatalım, yarın seni alayım mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşansak da Beraberiz! (Tamamlandı)
General FictionAdliyenin bahçesinde Yalın'la birbirimize sudan çıkmış balık misali baktık. Bitmişti. Resmen boşanmıştık. "Bitti." Yalın gerçeği benden önce dile getirirken kafamı onaylarcasına salladım. Hâlâ gerçekmiş gibi gelmiyordu. "Evet. Garip hissediyorum."...