Kaderinden kaçamazsın ~5

60 10 1
                                    

Lordun küçük insanı geldi ayaklarına, son buldu ateşin kıyameti. Zincir vuruldu iki ruha, bağ kuruldu şahlandı Porsius zaferle.

İlk dersim büyü kurallarıydı, büyücünün gelmesini beklerken önümdeki kitabı incelemeye başladım. Büyü gücünü yeni kazanmış bir Elvent tehlikelidir, mührün verdiği güç onu günaha sürükler, küçük Elvent nefsine diz çökerse onun için her şey biter. Elvent infaz edilmek üzere lordun merhametine sunulur. Bu oldukça korkunçtu, ayak uçlarımdan yukarı bir tedirginlik dalgası süzüldü, ya kendimi kaybedersem? Sonuç infazım olacaktı adım silinip gidecekti. Üst sınıfa itaatsizlik cezasız kalmaz, üst sınıftan görülen haksızlık da cezasız kalmaz. En azından kendi dünyamdaki gibi adaletsiz değildi. Yanımdaki öğrencilerin ayaklanmasıyla büyücünün geldiğini anladım ve ben de ayağa kalktım. Ak saçları beline uzanmış yüzünde şefkatli bir gülümsemeyle giren öğretmene selam verdik, kürsüdeki yerini alarak oturmamızı işaret etti "Ben büyü kuralları öğretmeniniz Aedan Swolf, bir büyücü için kurallar da çok önemlidir." yaşı kırklarda görünüyordu, oldukça karakteristik bir görünümü vardı. "Kurallar çiğnenmek için vardır." yanımdaki kızın fısıltıyla söyledikleri dikkatimi çekmişti "Bazı kurallar çiğnenemeyecek kadar korkunçtur Roza." bay Swolf'un kulakları oldukça iyi duyuyor olmalıydı, Roza denen kız aldığı cevapla yerine sindi. "Önünüzdeki kitapta ilk sayfada belirgin bir şekilde yazılmış bilgi çok önemli, gücünüzün cazibesine kapılacak olursanız..."bay Swolf sözünü bitiremeden arka sıralardan bir oğlan tamamladı "Lordun olmayan merhametine sunuluruz." kıkırdamalar sınıfı doldurmuştu "Tabi öylede denilebilir, bu seferlik affediyorum Lorda saygısızlığını bir daha duymayacağım Leon." arkama dönüp ona baktığımda ilk gün bana omuz atan oğlan olduğunu fark ettim, "Dön önüne Jayla." hızlıca önüme dönüp kitaba odaklanmışken "Arkadaşınız Jaylaya uyum sağlaması için yardımcı olun lütfen." onaylayan homurtular yükseldi, kendimden beklenmeyecek bir hareketle "Kimsenin yardımına ihtiyacım yok." bay Swolf tek kaşını kaldırdı, Güzel...

Kabusumdaki sesi tekrar duyunca korku tüm vücuduma yayıldı, yanlış duyduğuma kendimi ikna etmeye çalışırken Bay Swolf beni boş vererek derse geçiş yaptı. "Okul içindeki bu üç yılınız boyunca, tehlikeli büyüleri çıkarınıza veya arkadaşlarınız üzerinde kullanmaya kalkarsanız cezası ağır olur. Bu demek değil ki okul bitince istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, okul dışında işlediğiniz suçun cezası çok daha ağır olacaktır." tüm dikkatimi derse verdim, "Lorda hakaret etmek size hiç istemeyeceğiniz sonuçlar yaratır, unutmayın yerin kulağı vardır." bu Lord kimdi ve neden bu kadar çok korkuyorlardı? Kulaklarımı çınlatacak yükseklikte duyduğum kahkaha ile kafayı yediğime emin olmuştum, kahkaha sesleri kulaklarımı doldurmuştu. Ellerimle kulaklarımı kapadım, hiç bir işe yaramıyordu, Bay Swolf'un hareket eden dudaklarını görüyor fakat kahkahalar dışında tek bir ses duyamıyordum. İşte böyle, seninle iyi iş çıkaracağız. Son duyduklarım ile korkum artık bedenimden taşmaya başlamıştı, ellerimi kulaklarıma vurarak sesin kesileceğini zannettim "YETER SUS ARTIK SUS!" sınıftaki tüm meraklı gözler üzerimdeyken ağlayarak sınıfı terk ettim. Oldukça uzaklara gitmek istiyordum, sessizliğin hakim olduğu koridorlarda benim kafamın içinden devamlı bir uğultu geliyordu. Bacaklarım benden bağımsız olarak merdivenlerden inerek koridorun sonundaki hiç görmediğim odaya yöneldi, aklımı kaçırmıştım. Kabusumdaki ses beni bir an olsun rahat bırakmamıştı, Kaderinden kaçamazsın Jayla. Karanlık odaya bir hışımla dalıp kapıyı ardımdan kapattım, ismimi nereden biliyordu? "Neredesin? Çık ortaya!" Bir nefes kadar yakınındayım. Havayı yumruklamaya başlayınca tekrar gülme sesleri geldi. "Anne korkuyorum." sesler aniden kesildi, sanki her şey bir rüyadan ibaret gibi hissettiriyordu. "Öğrenci Wiems, derhal odama." Bay Swolf'un sesini duymak içimi az da olsa rahatlatmıştı, odadan dışarı çıkınca tam karşımda Bay Swolfu gördüm. Birlikte odasına vardığımızda sandalyesine yerleşti, karşısında dikilerek cezamı almaya razıydım. "Neden sınıftan aceleyle çıktığını öğrenebilir miyim?" gözlerimi kaçırdım, her stresli olduğumda yaptığım gibi dudağımı ısırıyordum. "Özür dilerim bir daha olmayacak." özrüm ona yeterli gelmemişti, iç geçirdi "Bana anlatabilirsin, sır olarak kalacak. Birisi canını mı sıktı?" bir yanım ona anlatmak istese de bunun güvenli olmayacağını düşündüm, en iyisi sır olarak saklamaktı .Ne kadar yalan söyleyecek olsam da.

"Sadece kötü bir anımı hatırladım." başını yana yatırdı, "Peki, benimle konuşmak istersen eğer buradayım, çıkabilirsin." teşekkür edip dışarı çıktım, Kalya hızlıca koşarak bana sarılınca dengemi kaybedip düşmek üzereydim. "Kötü olduğunu duydum, iyi misin?" oldukça endişeli görünüyordu "Kalya konuşmamız gerek, yalnız." başıyla onayladı, beraber yurt odamıza çıktık, "Elena nerede?" yatağına oturup yanına oturmam için  yatağa hafifçe vurdu, "O savunma dersinde, normal derslerde çok daha uzun sürer." yanına oturup anlatacaklarımı kafamda toparladım "Sürekli kalın bir erkek sesi bana bir şeyler söylüyor, size rüyamı anlatmamıştım rüyamdaki ses ile aynı." ona rüyamı tüm detaylarıyla anlattım, dehşet içinde kalmıştı "Yani rüyanda senle konuşan korkunç sesi bugün de duydun?" hızlıca onayladım "Bu, bu nasıl olabilir?" bilseydim ona anlatmazdım aslında, sesli bir şekilde yutkundum "Bilmiyorum Kalya ve ben çok korkmaya başladım, ne yapacağımı şaşırdım. Bilmiyorum tüm bunlar neden oluyor, tek bildiğim bu durumdan çok sıkıldığım ve çok korktuğum." beni kendine çekip sarıldı "Sana ne olduğunu bulmaya çalışacağım, az daha dayan geçecek." kollarımı vücuduna doladım, naneye benzeyen kokusu bana Tarayı hatırlatıyordu, onu çok özlemiştim.

İki derse daha girmiştim fakat aklımda kalan tek şey gücümüzün mührümüzden geldiğiydi. Gün boyu sessiz kalmayı tercih etmiştim, yemekhanede Elenayla karşılaşmış, üçümüz de sessizce yemeğimizi yiyorduk, Profesörün dediği gibi yerin kulağı varmış dedikodum çok hızlı yayılmıştı. Bu umursayacağım en son şeydi.


Bu bölüm kısa oldu üzgünüm, ama umarım sevmişsinizdir. Yazım hatası varsa çok üzgünüm, yavaş yavaş hikayenin içine girmeye başladık. Sizce Jayla'nın duyduğu o gizemli ses kime ait?

GÜLLERİN LANETİ: İkiz AleviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin