24. Bölüm

531 55 27
                                    

Arın
Otel odasında, yatağın üstünde oturuyordum. Camdan gökyüzünü izliyordum. Ay bu gece daha bir parlak gibiydi sanki. Ya da ilk kez bu kadar dikkatli izliyordum.

Birden kapım çalınınca, irkildim. Burada olduğumu kimse bilmiyordu ki. Kimdi bu saatte? Yataktan kalktım ve ünitenin üstünde duran vazoyu elime aldım. Kapıya doğru gittim. Sertçe yutkundum ve kapının ardındaki kişiye seslendim.

"Kim o?" dedim kendimden emin bir şekilde.

"Arın? Benim Kuzey. Açar mısın kapıyı?" dediğinde kalbim hızla atmaya başladı. Beni nasıl bulmuştu?

"Kuzey? Ne işin var senin burada? Beni nasıl buldun?" dedim kapıyı açmadan.

"Bence bunları kapıyı açtığında konuşalım. Hadi aç kapıyı."

"Git buradan Kuzey." dedim ciddi bir şekilde. Ama onun gitmeye niyeti yok gibiydi.

"Hayır gitmeyeceğim. Sabaha kadar burada kalabilirim. Hatta günlerce çıkma istersen, günlerce de burada durabilirim. Yıllık izine çıkmanın zamanı gelmişti zaten. Sıkıntı yok, günlerce de beklerim." dediğinde, kaşlarımı çattım.

"Ayrıldık biz farkındaysan." dedim kapının ardındaki deliye.

"Ayrılmadık. Sen ayrıldın. Ben daha ayrılmadım." dediğinde, sinirle güldüm ve kapıya vurdum.

"Git buradan. Seni görmek istemiyorum." dedim ama aslında istiyordum. Kalbime söz geçiremiyordum.

"Arın bu kapıyı açacaksın. Eğer açmazsan otel görevlileri gelecek ve muhtemelen sorun çıkacak. Kapının dibinde oturan biri, herkesin hoşuna gitmeyecektir eminim." dedi. Doğru ya! Ben onları tamamen unutmuştum!

"Pekala. Kapıyı açıyorum ama seni affettiğimi düşünme sakın. Sorun çıkmasın diye." dedim ve açtım yavaşça. Kapı aralığından ona doğru baktığımda yerden kalkıyordu. Cidden de kapının dibine oturmuştu.

Kapıyı araladım ve içeri girdi. Dışarıda abisini de gördüm ama o girmek için bir harekette bulunmadı.

"Ben burada bekliyorum." dedi abisi ve kapıyı çekip kapattı. Tam içeri geçmek için arkamı dönecektim ki, bedenimi saran kollarla, olduğum yerde kaldım.

"Affet beni. Ne olur affet sevgilim. Özür dilerim. Öyle düşünmemem gerekirdi. Seni başkasıyla görünce çok kıskandım. Yanına gelmem gerekirdi evet. Ama yapamadım ne olur affet." dediğinde yutkundum sessizce. Gözlerim dolmuştu. Ellerimi belimdeki kollara attım ve kollarını ayırdım bedenimden.

"Güvensiz ilişki olmaz Kuzey. Sen bana güvenmedin. Bunu da açık açık gösterdin." dediğimde, karşıma geçip, yanaklarımdan kavrayıp, gözlerime baktı.

"Güvenmediğimden değil be oğlum. Kıskandım işte. Saçmaladım sonra da." dedi ve ellerimi tuttu. "Arın seni seviyorum. Çok seviyorum. Gittiğinden beri aklım yerinde değil. Evi terk ettiğini söyleyince de korku eklendi üstüne. Affet beni, gel evimize gidelim. Seni burada tek başına bırakamam." dediğinde, gözümde biriken yaşları daha fazla tutamadım. Kaç gündür yaşadıklarım ağır gelmeye başlamıştı.

"Dayanamıyorum artık." dedim ve ellerimle yüzümü kapattım. Eğer bunu yapmazsam, hıçkıra hıçkıra ağlardım. Bu benim için sorun değildi ama bunu Kuzey'in önünde yapmak istemiyordum.

"Gel buraya." dedi Kuzey ve kolları arasına aldı bedenimi. Yine kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. "Ne yaşadın bilmiyorum? Benim aptallığım dışında ne geldi başına bilmiyorum? Ama anlatmak istersen buradayım. Ben seni dinlerim. Elimden geldiğince de derman olurum sana. Ama asla dert olmam artık yemin ederim sevgilim." diyerek, saçlarıma öpücükler bıraktı.

Biraz sakinleşir gibi olunca, kollarından ayrıldım.

"Ben bir elimi yüzümü yıkasam iyi olacak." dedim ve banyoya yöneldim. Girmeden önce Kuzey'e döndüm. "Seni hâlâ affetmedim." dedim ve odadaki banyoya girip, kapıyı kapattım ve lavaboya geçince aynaya baktım. Gözlerim kızarmış, tenim solmuştu. Elimi yüzümü yıkadım ve biraz kendime geldim. Aynadan bir kez daha baktım yüzüme.

İlk kez günler sonra iyi hissediyordum. Kuzey yanımdaydı. Benden vazgeçmemişti ve onun sayesinde daha iyiydim.

Bebiş misin Arın yerim seni 🫠

TWITCH (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin