Arın
Kafeye girdiğimizden beri ikimizde konuşmamıştık. Sadece bir şeyler sipariş etmiştik, o kadar. Klinikten çıkarken abisiyle de karşılaştıktan sonra gerilmişti Kuzey nedenini anlamadığım bir şekilde.Kuzey'e farkettirmemeye çalışarak onu izliyordum. Sert mizaçlı, keskin çene hatlı, yüzü gerçekten de tam oturmuş biriydi. Yaşını göstermiyordu. Yirmi yedi değil de, yirmi üç falandı görünüş olarak.
Gözleri açık kahveydi. Saçları geriye doğru taranmış ve koyu kahveydi. Kirli sakalı vardı ve çok güzel duruyordu yüzünde.
"Beni daha ne kadar izlemeye devam edeceksin çocuk?" dediğinde irkildim. Bakışlarını yüzüme dikti. "Buraya konuşmaya geldik ama beni izliyorsun deminden beri." dedi. Bir şey demeden, önümdeki çaydan bir yudum içtim.
"Haklısın konuşmaya geldik." dedim ve oturuşumu dikleştirdim. Onunla konuşmak için cesaretimi toplamıştım aslında yanına gelirken. Ama karşımda gördüğüm kişi karşısında tüm cesaretim kırılmış gibiydi.
Bir ay boyunca kendimi dış dünyaya kapatmış, sorgulamis ve bir sonuca ulaşmıştım. Eşcinseldim ve karşımdaki adamdan hoşlanıyordum. Bunu kabullenmem bir ayımı almıştı.
"Aslında nereden başlasam bilmiyorum?" dedim iç çekerek.
"Ben sorayım sen cevapla o zaman. Mesela neden bir anda ortadan kayboldun? Sonra, beni nasıl buldun? Kliniğin adresini vermemiştim sana." dedi. Boğazımı ıslatabilmek adına, çaydan bir yudum daha aldım.
"Ben bir şeyleri anlamak için ortadan kayboldum. Yani bunun olması lazımdı. Kendime zaman tanımam gerekiyordu." dedim. O sadece beni dinliyordu karşımda. "Bunun için bir ay yetti de arttı bile." deyip, karşımda beni dinleyen adama baktım. "Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum? Aslına bakarsan sana gelirken kararlı ve cesur hissediyordum ama bir anda silindi hepsi." diye anlatıyordum ama bunları söylemek bile benim için büyük bir şeydi. Kalbim deli gibi atıyordu. Ayrıca karşımdaki adamdan emin bile değildim ve ona açılmaya karar vermiştim aptal gibi.
"Biraz daha açık ol Arın. Anlayamıyorum seni." dedi boğuk çıkan sesiyle.
"Yani daha nasıl açık olurum bilmiyorum ama ben konuştuğumuz süre içinde senden hoşlanmaya başladığımı farkettim." dedim sonlara doğru sesim kısılırken. Yüzüne de bakamıyordum ki tepkisini göreyim. Hatta şu an keşke yer yarılsaydı da içine girseydim.
"Doğru mu duydum ben?" dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle. Elini çeneme koyup, yüzüne bakmamı sağladı. "Benden hoşlandığını söyledin, yanlış duymadım değil mi?" dediğinde, gözlerimi kaçırdım yüzünden. Elini çenemden çektirdim yavaşça.
"Bunu duymak hoşuna gitmedi biliyorum ama emin ol senden bir karşılık beklemiyorum. Yani bunu bilmeni istediğim için söylüyorum sana." dedim. Gözlerim dolmuştu.
"Neden?" diye sorduğunda, yüzüne baktım. "Neden karşılık beklemiyorsun?" diye sordu. Ağzım aralık bir şekilde bakakaldım yüzüne. Bu ne demekti şimdi?
Yorum bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TWITCH (BxB)
Roman d'amourArın, kız sesi taklit edebilme yeteneğini kullanarak, en sevdiği yayıncının yayınından bir erkek düşürür... Eşcinsel hikaye 23.10.2022