"Arın kalk yine bilgisayar başında uyumuşsun." diyen sesle, gözlerimi araladım. Annemdi yine. Kulaklığım boynumda duruyordu. Annem onu çıkardı ve bilgisayarı kapattı.
"Hadi kalk artık. Kahvaltıya gel bir an önce. Baban seni sordu yine." dedi. Yarım ağız sırıttım.
"Bensiz boğazından geçmiyordur şimdi." dedim ve doğrulup gerindim biraz. Her yerim tutulmuştu.
"Hadi hadi üstüne başına çeki düzen verip aşağıya in." dedi annem gülümseyerek ve çıktı odamdan. Annem çıkınca koltuktan kalkıp banyoya gittim. İşlerimi halledip çıktım ve odama geçip, dolabımı açtım. Hava günden güne bozuyordu. Bugün dışarı çıkmayacaktım. O yüzden bir eşofman ve tişört aldım ve onları giydim. Daha sonra kahvaltıya indim.
İki katlı, büyük bir villada oturuyorduk. Babamın şirketleri vardı. Askerden geldiğimden beri sürekli baskı yapıyordu işlerin başına geç diye. Ama daha gençtim ben. Hayatımı yaşamak istiyordum. Bu yüzden direniyordum ve babamla aramız pek iyi değildi bu konudan dolayı.
Annem de onunla şirkete gidiyordu. İşlere o kadar boğulmuşlardı ki, benden başka çocuk yapmaya vakitleri bile olmamıştı. Ben de zaten dört yaşından beri hep dadı ve bakıcıların elinde büyüdüm. Ailemi seviyordum ama onların istediği gibi olamazdım. Daha yirmi bir yaşında, hayatımı şirkete adayamazdım. En azından şimdilik çok erkendi.
Babam yine baş köşede oturuyordu masada. Annem, hemen onun sol yanında oturuyordu. Ben de hemen annemin yanına geçtim. Babama ne kadar uzak olursam, o kadar az göze batardım.
"Uyanamıyorsunuz bakıyorum da Arın bey!" diyen sesle, istemsizce elimdeki çatalı ve bıçağı sıktım. Daha bir dakika bile olmamıştı be adam el insaf!
"Akşam biraz geç yattım. Özür dilerim." dedim, sakin bir sesle. Ama o sesimi sakin çıkarabilmek için, bütün enerjimi tüketmiş gibi hissediyordum.
"Bilgisayar başından ayrılmazsan geç uyursun tabii. Bana bak! Yarından tezi yok şirkete başlayacaksın." dediğinde, babama baktım. Emir vererek bana bir şey yaptıramazdı.
"Size daha önce de söyledim baba. Henüz kendimi şirkete yararlı olacak kadar yeterli hissetmiyorum." dedim, kendime zorla hakim olarak. Babam hemen benden sonra, yüksek bir ses tonuyla cevap verdi.
"Ben senin yaşındayken-" derken, elimdeki çatal ve bıçağı servis tabağına bıraktım sert bir şekilde ve babamın sözünü keserek cevap verdim sert bir şekilde.
"Ben sen değilim ama. Sen de ben değilsin." dedim ve ayağa kalkarak hızla odama çıktım. Zaten beklenen bir şeydi bu kavga.
Odada biraz sakinleştikten sonra, yine bilgisayarın başına geçip, kulaklığımı taktım. Yayına daha iki saat vardı. Sergen abi her gün aynı saatte yayın açıyordu. Yayına kadar oyun oynamaya karar verdim.
Şu uzun süredir düşündüğüm şeyi de, bir an önce yapmam gerekiyordu. Yoksa bu evde kafayı yiyecektim.
Önce biraz Arın'ın ailesini tanıyalım.
Yorumlarınızı bekliyorum ✨️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TWITCH (BxB)
RomanceArın, kız sesi taklit edebilme yeteneğini kullanarak, en sevdiği yayıncının yayınından bir erkek düşürür... Eşcinsel hikaye 23.10.2022