6.

166 17 10
                                    

Jungwon yatağından kalkıp okul için hazırlanmaya başladı. Formasını giyip dışarı çıktı. Babasına haber vermedi çünkü uyuyordu ve onu uyandırması daha kötü sorunlar ortaya atabilirdi.

Biraz yürüdükten sonra okula varmıştı. Sınıfına oturup kitap okumaya başladı. Ama aklına bir şey gelmişti. Yüzündeki yaraları kapatmayı unutmuştu ve ne yapacağını bilmiyordu. Bunu öğrenmemeleri gerekiyordu. Fark ettikten sonra yüzünü masaya gömdü ve ağlamaya başladı.

Sınıfa artık herkes gelmişti Jay de dahil. Jungwon'u öyle görünce koşarak yanına gitti. Ve neler olduğunu sordu. Masada öylece duran çocuk başını kaldırıp Jay'a baktı.

"Hayır sorun yok Jay. Sadece biraz uykum var."

Jay inanmamıştı çocuğa ama küçük bir yalandan zarar gelmezdi.

"Peki sen bilirsin Wonie. Görüşürüz."

Jay Jungwon'un yanından kalkıp sınıftan çıkmıştı. Ama çıkar çıkmaz yine girmek zorunda kaldı. Çünkü zil çalmıştı. Komik bir durumdu onun için ama çaktırmıyordu.

Jungwon'un yanı boş olduğu için oraya oturdu. Ve ders başlar başlamaz uyumaya başladı. Jay dersi uyuyarak geçirmiş olsa bile Jungwon dersi bütün dikkati ile dinleyerek geçirmişti. Zil çaldığında teneffüs için Jay oturduğu yerden kalkıp dışarı çıktı.

Jungwon'un yalnız başına olduğunu görünce sınıftan bir kaç kişi yanına gelmişti kitap okuyan çocuğun. Ve elindeki kitabı alıp yere atmıştı biri.

"Ne oldu Jungwon dün gece dayak mı yedin yoksa? Yüzün yara içinde."

Bunu söyledikten sonra etrafında duran çocuklar gülmeye başlamıştı. Jungwon ise onlara tepkisiz bir şekilde bakıp yüzünü aşağı indirdi ve elleri ile oynamaya başladı. Biliyorlar mıydı yoksa babasının kötü biri olduğunu?

İçini kemiren bu soruların cevabını düşünürken biri çenesinden tuttu Jungwon'u ve yüzünü kendine yaklaştırdı. Çocuk ise ona bakmaktan çekiniyor ve ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Cevap versene aptal."

Jungwon cevap vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ama konuşamıyordu çünkü boğazı düğümlenmişti. Tam ağzını açıp konuşmaya başlayacaktı ki Jay sınıfa girmişti. Ve koşarak Jungwon'un masasının etrafına dolan kalabalığın yanına geldi.

"Ne oluyor burada? Rahat bırakın çocuğu."

Masanın etrafındakiler Jay'i görür görmez oradan uzaklaştılar, sadece hâla Jungwon'un yüzünü tutan çocuk kalmıştı. Jay sinirle onu kendine çevirip yüzüne yumruk atmıştı. Olanları anlamaya çalışan Jungwon ise sadece izliyordu.

Jay çocuğu yere düşündükten sonra bağırdı ona.

"Bir daha onu rahatsız etmeye çalışırsan seni çok kötü yaparım çocuk. Anlıyor musun beni? Şimdi kalk ve özür dile Jungwon'dan."

Yerdeki çocuğu kolundan tutup Jungwon'un karşısına getirdi. Ve emir verdi.

"Özür dile."

Jay'den korktuğu için hemen dediklerini yapıp özür diledi.

"Ö-özür dilerim Jungwon. Bir daha olmayacak söz veriyorum."

Masasında oturan çocuk ise ona cevap vermişti.

"Sorun değil."

Özür diledikten sonra yerine oturdu çocuk. Jungwon ise tekrar oturdu yerine. Jay ise onu kolundan tutup tuvalete götürdü. Ve konuşmaya başladı.

"Jungwon neler olduğunu bana anlat."

"Hiçbir şey olmadı Jay."

"Sınıfta olanlardan bahsetmiyorum. Evde olanlardan bahsediyorum."

Jungwon ne söyleyeceğini bilmiyordu yine yalan söylemek zorundaydı.

"Evde bir şey olmuyor Jay."

"Buna inandığımı mı düşünüyorsun gerçekten? Yüzünde bir sürü yara var. Üstelik sadece yüzünde bile değil kollarında, boynunda. Anlatmadığın şeyler var."

Karşısındaki çocuk Jay'in gözlerine bakıp konuşmuştu.

"Bana inan Jay, lütfen. Sorun yok, eğer olsa içimde tutamazdım zaten."

"Senden yalan söylemeni asla beklemezdim Yang Jungwon."

Jay bunları söyledikten sonra çocuğa göz devirip tuvaletten sinirli bir şekilde çıktı. Jungwon hatasının ne olduğunu düşünmeye başladı. Ama düşünecek durumda değildi. Ve oradan çıkıp sınıfa gitti. Jay Jungwon'un yanında değil kendi yerinde oturuyordu.

Nihayet dersleri bitmişti ve evine doğru yürümeye başladı Jungwon. Yavaş yavaş ve düşünerek yürüyordu. Dakikalar sonra eve vardığında babası salonda yemek masasında onu bekliyordu.

"Gel hadi yemek hazır. İşim var o yüzden erken yiyoruz."

Jungwon babasını onaylayıp masaya geçti.

"Tamam geliyorum."

Yemeği yemeye başladılar karşılıklı bir şekilde oturuyorlardı. Babası ona soru sordu.

"Okulun nasıl geçti?"

Jungwon önündeki yemekle oynuyordu bu yemeği sevmiyordu ama yemek zorundaydı.

"Güzeldi."

Babası çocuğa sinirlenmişti çünkü hâlâ yemek ile oynuyor ve ağzına bir lokma dahi atmamıştı. Adam sandalyeden kalkıp çocuğa doğru yürümeye başladı. Yanına geldiğinde onu yakasından tutup ayağa kaldırdı.

"Yemeği yemiyorsan ne yapacağımı biliyorum sana."

Jungwon babasına cevap vermeye çalıştı.

"Hayır onunla alakası yok. Canım istemiyor."

Bunu söyledikten sonra babası tokat atmıştı Jungwon'a. Sinirliydi ve bu öfkesini çıkarması gerekiyordu bir şeylerden. O kişi ise Jungwondu.

Çocuğu saçlarından tutup geriye doğru çekti, canı yanıyor olmalıydı. Bu hoşuna gidiyordu adamın. Sonrasında kolundan tutup kanepeye fırlattı Jungwon'u. Yüzüne yumruklar fırlatmaya başladı. Kısa bir süre sonra yüzü kanlar içinde kalmıştı çocuğun.

Sonrasında oradan kaldırıp duvara doğru götürdü Jungwon'u. Boğazını sıkmaya başladı. Kurtulmaya çalışıyordu çocuk.

"B-bırak lütfen."

Yüzü kızaran çocuk tam pes ediyordu. Ama kapı açılmıştı. İçeri giren Jay'di. Gördüğü manzara ile şoka uğramıştı.

Fear ~JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin