9.

6.6K 392 81
                                    

Bazı yalanlar söylendikleri zaman gerçeklerden daha inandırıcı dururdu.
İşte tam öyle bir anın içindeydiler.

Beyzadenin ağzından çıkan kelimeler koca bir yalandan ibaret olsa bile o kadar inandırıcı ve kendinden emin bir şekilde söylemişti ki neredeyse Çiçek bile inanacaktı onunla sevdiği için evlendiğine.

Şahende hanım yaşlı gözlerini kısmış kendisine aslan gibi diklenen torununa bakıyordu.
Adam kendinden ne kadar emin görünse de Şahende Hanım bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu hissediyordu.

"Sevmekmiş pehh külahıma anlat o navalları oğul. Koynuna bile almadığın kızı mı seviyorsun? Yoksa bize gelin diye getirdiğin kız yosma mıydı ne bu çarşafların hali de hele?" diyerek eliyle yerdeki kırışık çarşafları gösterdi.

Çiçek o kadar utanmıştı ki beyaz çarşaflar kefeni olsaydı da bu rezilliği yaşayacağına ölüp gitseydi diye geçirdi içinden.
Barlasın gözleri bir anlığına yerdeki beyaz çarşaflara değmiş sonra hızla gözlerini kaçırarak eliyle kara saçlarını ovuşturmuştu.
Ağzını açtı ne diyeceğini bilemeyip tekrar kapattı. Yaşlı kadına doğru yaklaşıp konuştu nihayetinde.

"Söylediklerinin de bu çarşafların da yeri benim odam ve ordan da dışarı çıkmayacak. Bu kelamlarını duymamış olayım büyükana. Özelimizi sorgulamak kimsenin haddine değil. Ayşee al şu çarşafları kaldır göz önünden doktor gelecek muayeneye"

Yaşlı kadın duymak istediği cevapları alamamanın verdiği tatminsizlikle yüzünü asarken Beyzade elini yanaklarına sürüp ateşini kontrol ediyordu.

"Durumun sandığımın aksine iyi yine bir doktor da kontrol etsin, ilaç yazar çabuk toparlanırsın böylelikle" dedi Beyzade.

Şahende Hanım yaşına tezat bir şekilde dargınlık ederek "İstemem doktor filan" diye torununa nazlandı.

Çiçek olduğu yerde kalakalmış bir şekilde Şahende Hanımla bir bebekmiş gibi ilgilenen Beyzadeyi izlerken az önce hissettiği utanç hala kaybolmamıştı. Bir an önce ordan ayrılmak istese de bir komut gelmeden hareket edecek gücü bulamıyordu kendinde.
Resmen Koraltanların kuklası olmuştu.
Dalga geçip eziyet edebilecekleri türlü hakaretle yakıştırmada bulunup rezil rüsva edebilecekleri bir kukla..

"Senin sağlığın benim önceliğim Şanhende sultan işimi bırakıp getirdim doktoru" dedikten sonra arkasına dönerek sıkı sıkıya elbisesinin eteklerini kavramış bir halde kendilerini izleyen kıza baktı Barlas.
Çiçeğin mavi gözleri adamın siyah gözlerine tutunmuş onu yollaması için bir sinyal bekliyordu.

"Sen işine gidebilirsin kalabalık olmasın oda"

Beklediği cümle adamın dudaklarından döküldüğü gibi Çiçek aceleyle başını sallayarak kaçarcasına çıkmıştı odadan.

Yaşadığı stresi atmak için eliyle göğsünü ovalasa da bir türlü azalmıyordu kanında dolaşan gerilim hissi.
Şahende Hanımın onu torununa layık görmemesini anlayabilirdi fakat o kadar aşağılamada bulunup adamın yanında namusuna hakaret etmesi kabul edilir gibi değildi.
Neyseki Beyzade olayı kapatmıştı.
Şu an için olay kapatılmış gibi dursa da Şahende Hanımın istediği cevapları almadan durmayacağı belliydi.
Çiçeğin hep bir kusurunu araycaktı.

Çiçek bu düşünceler eşliğinde odasının yolunu tutmuşken bir yandan da şimdiden sonraki hayatının nasıl geçeceğini düşünüyordu.
Ne yapıp edip Beyzadeyle okulu hakkında görüşmesi gerekiyordu. Masadaki konuşmaları olumsuz yorum yapmadan dinlemesi okula gitmesine izin verebileceğine dair bir umut kırıntısı olmuştu kıza.

Odaya girdiğinde az önceki uykusundan eser kalmadığını hissediyordu yine de yatağa yorgun bedenini bırakarak kaybolmak istercesine yorganı üstüne çekmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYZADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin