çift piç.

11 1 0
                                    

MERABABABABBABABABABBABA

kislar yorum yapin😭

İyi okumlar...🥂

ÇİFT PİÇ

"Okyanusta ölmez de bir insan, gider bir kaşık sevdada boğulur..."

🥂

Cezbedici güzelliği kendi cinsini bile etkileyebilecek türdendi. "Asker? Bi' bakar mısın?" dedi tatlı ve inceleşmiş sesiyle. Asker onun yanına gidip sorusunu bekledi. "B-ben çok susadım. Yanında su varsa verebilir misin? Lütfen?" Asker etrafına bakıp matarasını çıkardı.

"Ellerim kelepçeli ama nasıl içeceğim ki? Belki de sen bana içirebilirsin?"

Asker yutkunup matarasını açtı ve onun çenesini tuttu. Felix ise ağzını açmış matarasından akacak suyu bekliyordu. Su onun ağzına akarken bilerek birkaç damlanın çenesine kadar akmasını sağladı. Ardından başını geriye çekip ıslanan yerleri dilini çıkararak sildi.

Asker de dudaklarını ıslatıp bu tabloyu izledi. Killix sırıtarak askerin kasıklarına yaklaştı. Pantolonunun altında siştiği her hâlinden belli olan erkekliğe baktı. Ardından alttan onun gözlerine bakarak fısıldadı.

"İzin verir mi-"

Sözünü bitirmeden asker onun saçlarından tutup erkekliğine bastırdı.

Felix o görmeden göz devirip kafasını biraz uzaklaştırdı. Kameraya gözlerini çevirdiğinde asker de oraya baktı. "Kamera bizi çekiyor." Asker bu dediği ile belinden silah çıkartıp oraya vurdu.

Killix daha çok sırıttı. Asker ona yaklaşıp dudaklarını yapıştı. O da ona karşılık verince asker cebindeki anahtarı çıkarıp kelepçelerini açtı. Açılan elleriyle Killix adamın boynuna sarıldı ve kendisini ona sürtmeye başladı. Her seferinde zevk almasa da inleyip askeri çileden çıkarmayı başardı.

"Komutanım beni öldürecek."

Kemerini çıkarmasıyla birlikte pantolonunu ve boxerını da çıkardı. Killix artık dayanamayarak sırtını yere yaslayarak adamın erkekliğine tekme attı.

Hızla ayağa kalkıp sızlanan adamdan anahtarı alıp kapıyı açtı. Yongbok odadan çıktığı gibi ikiyönlü odaya gitti. Cebindeki anahtarları denerken dördüncü anahtarın girmesiyle kapıyı hızla açıp J-one'a baktı. Onu görünce kıkırdadı. Ardından daha fazla dayanamayarak palyaçonun sahtelik dolu dudaklarını öptü. Hemen kameraya bir kurşun sıkıp yanaklarını tuttu 'sevgilisinin'. Yongbok ne kadar hasret ve özlem gidererek öpse de Han bir o kadar hissiz öpüyordu. Dudaklarından ayrılıp alınlarını birleştirdi.

"Kelepçelerimi çıkar Yongbok. Ardından Felix'i gönder." dedi ve çift kişilikli çocuğa bileklerini uzattı. Ona itaat ederek bileklerindeki kelepçeleri çözen 'melek' canını sıkan bir şey olduğunu belli ediyordu yüzünden.

"Hadi Felix'i gönder!" diyerek aceleci bir tavırla kendisinden küçük olanın belindeki tabancayı aldı.

"Göndermeyeceğim! Bana ne? Bir kere de benimle ilgilen!" diyerek itiraz etti.

Killix, Han'ın daha çok işine yarıyordu. Güçlü ve cesurdu. Yongbok ise cılız, korkak, çocuksu... En nefret ettiği şeyler.

Tuttuğu tabancayı onun alnına yasladı.

"Aptallık etmeyi kes! Sen bir işe yaramıyorsun! Hemen o ucubeyi  göndermezsen beynini dağıtırım, çift piç!"

Daha önce dediğim gibi palyaço yaraları kazımaktan çekinmez asıl yarasına tuz basıp tazelerdi. Yongbok yutkunup başını salladı ve gözlerini gitmek adına kapadı. Lee ve Hwang yaklaşıyordu fakat ikisi odadan henüz çıkamamıştı. Gözlerini açan sarı saçlının gözlerinin hissizliğini gören Han sırıttı.

clown killer, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin