Uzun bir süre sonra merhaba...
Uzun bir konusma yapmayacağım. Yalnızca oy verip yorum atmanızı rica ediyorum.
İyi okumalar🥂
İŞKENCE
"Kendini en iyi görebileceğin ayna, benim sana bakan gözlerimdir."
🥂
Güneşin doğmasıyla iğrenç bir güne başlamıştı komutan. Dün yaşadıklarını asla unutamıyordu. Palyaço'nun gözyaşları bir mermi gibi göğsüne saplanıyordu. Sinirle derin bir nefes verip kahverengi saçlarını düzeltti. Her zamanki gibi, elinde bez ve sprey odasını siliyordu.
Han'ı bırakmayı kendisi seçmemişti ama Han ona ihanet etmeyi kendisi seçmişti.
Bunların aklına gelmesiyle daha hızlı sildi her yeri.
"Komutan? Sinirlisin bakıyorum."
Palyaçonun alaylı sesi. Dün yaşananları tamamen unutup takındığı o küstah tavır onu delirtiyordu. Yine de söz verdiği gibi dün geceyi hatırlatmadı. Arkasına dönüp ona baktı.
"Sus."
Palyaço kahkaha attı. Evet, hiçbir şeyi siklemiyordu. Ona doğru bir adım attı. "Aptal temizlik takıntın bir gün seni öldürecek, komutan." dedi ona alay ile yaklaşmaya devam ederken.
Lee ise önüne dönüp işine devam etti. "Mikroplar da en az senin kadar sinir bozucu Jisung." dedi ismini baskılayarak. Palyaçonun bundan hoşlanmadığını biliyordu ve onu biraz sinirlendirmek istiyordu. Hep palyaço mu yapacaktı?
"Jisung dememeni söylemiştim." Alay eden yüzünden eser yoktu. Dişlerini sıkarak konuşmuştu. Bu sefer sırıtan taraf Lee oldu ve üzerine yürüdü.
"Hadisene Jisung. O gün ne yaşattıysam on katını yaşatsana bana. Ama daha adınla bile seslenince nakavt oluyorsun. Zavallı..." Komutan bu söylediklerine pişman olacaktı ama ihaneti aklına geldikçe daha da sinirleniyordu.
"Orospu çocuğu! Kardeşini nasıl siktiysem seni de öyle sikeceğim."
Lee sinirle ona baktı ve temizlik malzemelerini bıraktı. "Kız kardeşimden bahsetmemen gerektiğini çok iyi biliyorsun ibne." Omzunu itekledi.
Han da sinirle onu ittirdi. "Bak komutan, dünü unutacağını söylemiştin! Şimdi karşıma geçip sik sik konuşamazsın." Lee yine sözünü tutmamıştı.
Kapının tıklanmasıyla oraya döndüler.
"Gir!"
Kapıyı açıp içeri giren Lee'nin "arkadaşı"ndan başka biri değildi. Fakat terlemiş bir şekilde ona bakan Hwang, Lee'yi biraz şaşırtmıştı. "Ne oldu Hwang?"
"Killix... Killix'e tecavüz edilmiş, kontrol etmek için gittiğimde çıplak bir şekilde yerde yatıyordu."
Yongbok.
Lee hemen palyaçoya baktı. "Komutan eğer beni oraya götürmezsen yemin ederim bütün askerlerinin işini bitiririm." Sesinde herhangi bir duygu yoktu.
"Sen hiçbir yere gelmiyor-"
"Sikerim! Aç şu kelepçeyi!"
Lee dudaklarının arasından bir küfür savurup kelepçelerini açtı. "Hiç kimseye bir şey yapmayacaksın. Tamam mı?" İçinden oradaki tüm delileri öldürmesini istedi Lee. Kendisi yaparsa adı karalanırdı ama palyaço yaparsa sadece daha fazla nefret edilirdi.