BÖLÜM 6. ARENA

7 3 2
                                    

Soffiola ile gün doğuşunu izledikten sonra idman kıyafetlerimizi giymek üzere ayrıldık. Sert deriden yapılmış ve vücudumu saran kıyafetin beline silah yerleştirebileceğim bir kemer takmıştım. Saçlarımı tepeden bağladıktan sonra hazırdım. Saçlarımı topuz yapmaktan nefret ederdim ve annem bunun icin bana güzel esnek bir toka almıştı. Bunun için bile ne kadar masraftan kaçınmıştı kim bilir.

Aşağı inmek üzere çıktığımda diğerlerinin beni beklediğini gördüm. Erkeklerin daha bol kıyafetleri vardı. Ve saçlarımızı saymazsak hepimiz simsiyahtık

"Üniforma yakışmış..." dedi Orion. Başımı kaldırıp ona dik dik baktığım sırada hepsinin birer pelerini olduğunu ve pelerinin şapkasını kafalarına kadar çektiklerini fark ettim. Orion bana bir adım yaklaşınca refleks olarak ben de bir adım geriye gittim. Orion bana doğru geldikçe geriye gidiyordum. Nedenini bilmesem de gözlerinde bireyler beni korkutuyordu. "Tanrı aşkına sakin ol! Seni öldürmek yada başka bir zarar vermek niyetinde değilim!" Diyerek kollarını bana doğru uzattı. O an anladım ki sadece pelerinimi vermek istiyordu. Boynuma geçirip gerekli şekilde taktıktan sonra bana baktı. "O kadar korkunç muyum sahiden?"

Beklemediğim bir soruydu bu. Diğer ikisinin çoktan aşağı indiğini fark ederek rahatladım. "Hayır değilsin. Sadece refleksti. Bu lütfen aramızda kalsın."

"Cesarete takıntılısın... Tabii aramızda." Orion önüne dönüp aşağı doğru indi. Ona karşı kabalık ettiğimi anlayarak utansam da ben de ardından merdivenleri inmeye koyuldum.

Yemek masasına belli bir düzende oturuyorduk. Kadınlar ve erkekler Alutso'ya gelme sıralarına göre diziliyorlardı. Erkekler bir tarafta kadınlar diğer taraftaydı. Şansıma karşıma oturan kişi ise Orion'du. Yemeğini yerken arada bir bana bakıp sırıtması sinirime dokunurken bir yandan da ne kadar rezil olduğumu bana bir kez daha hatırlatıyordu. Sofradan kalkarken bana son bir kez daha sırıtması beni yerin en dibine göndermişti.

Yavaşça yemek odasından çıkarken ben de peşinden çıkmak üzere ayağa kalktım. Tam yemek odasından çıkmıştım ki kapının önünde duran adamla çarpıştım. "Çok afedersiniz bayım." Başımı kaldırdığımda onun güneş olduğunu anladım. "Üzgünüm..." diye tekrar edip tekrar koşmaya başladım. Arenaya giden kapıda kızıl saçları görmemle oraya yöneldim.

Arenaya girdiğimde Orion beni kapının önünde bekliyordu. Onunla da çarpıtmaktan son anda kurtuldum ve öfkeli gözlerimi üzerine diktim. Arenanın boş olduğuna emin olduktan sonra boyunu benimkine yaklaştırmak için eğilmiş olan Orion'a döndüm. "Derdin ne? Aramızda kalacak demiştin! Neden beni utandırmaya çalışıyorsun?"

"Hadi ama..." dedi gülerek. "Kimseye söylemedim. Hala sözümü tutuyorum."

"Çok komiksin lanet olasıca! Benimle dalga geçmeyi kes!"

"Usta bana nasıl idman yapacağımızı anlattı. Sırayla önce kızlar birbiriyle ve erkekler birbiriyle dövüşür. Ardından kızlardan kazanan erkeklerden kaybedenle dövüşür. Ardından kazanan kişiye göre erkeklerden kazananla dövüşürler ve güç sıralaması oluşur. Seninle dalga geçmeyi ancak benden güçlü olduğunda bırakacağım. Ve sen benimle istediğin kadar dalga geçebileceksin. Adil bir anlaşma." Belki benden iki kat uzun olabilirdi hatta güçlü de olabilirdi ancak her şeye rağmen beni hafife alamazdı.

"Beni küçümsemek, senin hatan olacak!" Ardından bize katılan Soff ve Suolora ile yan yana sıraya geçtik. Bir tür boy sırası gibiydi. En başta Orion ardından Suolora, ben ve Soff.

Usta da yavaşça karşımıza doğru geldiğinde hazırdık. Orion'un bana anlattığı idman düzeni bir kez daha anlatıldı. Ve başladık önce geniş alanın ortasına Soff ve ben geçtik.

ÖLÜMSÜZLER: 4 BÜYÜK ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin