"İyi günler patron" Chanyeol bilgisayarını kapattıktan sonra asansöre doğru ilerleyen Baekhyun'a sevimli bir ses tonuyla selam veren kıza baktı. Baekhyun kibarca ona gülümsedikten sonra dar pantolonunun arka cebine telefonunu sıkıştırdı.
Chanyeol ona yetişmek için hızla yerinden kalkıp masada bir şeyini unutmadığına emin olduktan sonra asansöre koştu. Baekhyun'un ardından asansörün kapısı kapanmadan içeri girebildiğinde sırıttı ve kaşlarını çatarak kendisine bakan Baekhyun'a döndü.
"Selam patron" Gülümseyerek söylediğinde Baekhyun dişlerini gıcırdattı.
"Ne o? Şu an seksi mi görünüyorum da benimle resmi konuşuyorsun?" Baekhyun ukalaca sorduğunda Chanyeol gülümsedi ve bugünlerde Baekhyun'a tonlarca kez yaptığı gibi yine ona yaklaştı. Baekhyun geriye doğru adım attığında sırtı asansörün duvarına yaslanmıştı.
"Bende çok seksisin, özellikle de bu dar kotla" Chanyeol ellerini Baekhyun'un bacaklarına atıp oradan da poposuna yerleştirdiğinde Baekhyun büyümüş gözleriyle ona baktı. Chanyeol hızlıca Baekhyun'un arka cebindeki telefonu çıkarıp biraz da olsa uzaklaştığında kısa olan hala şokta görünüyordu.
"Numaramı kaydediyorum ve ayrıca kendime de mesaj atıyorum" Baekhyun kendine geldiğinde dudaklarını büzerek Chanyeol'un ona uzattığı telefonu sertçe aldı.
"Bir daha bana dokunma!" Küçük bir çocuk gibi ayağını yere vurarak söylediğinde Chanyeol onun bu haline kıkırdadı. Masum ayağına yatan lanet bücür...
"Pekala patron" Baekhyun gözlerini kısıp Chanyeol'a baktıktan sonra uzun olanın asansörden önde inmesiyle hızlıca Chanyeol'un kendisini nasıl kaydettiğine bakmak için telefonunu açtı.
'Sevgilim bu numara benim' Baekhyun Chanyeol'un onun telefonundan kendisine attığı mesajı gördüğünde küfür etmeden duramamıştı.
Kaşlarını çatıp arabasına yöneldi ve hızla şoför koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp sinirini atmak için hızlı sürmeye başladığında yan tarafından gelen kornayla çatık kaşlarıyla sol tarafa döndü.
Chanyeol el sallayıp eliyle ona öpücük yolladığında Baekhyun suratını buruşturup ona nazikçe orta parmağını göstermişti.
'Neden beni takip ediyorsun?' Uzun olan Baekhyun evine yaklaşmış olmasına rağmen hala arabasıyla arkasındaydı ve bu Baekhyun'u deli ediyordu. Annesinin gönderdiği seksi deve sekreter neden başına bela olmak zorundaydı ki?
'Yaşadığım yere gidiyorum' Chanyeol mesajı gönderirken ister istemez sırıtmıştı. Gerçekten Chanyeol hazırlıksız bir şekilde plana başlayabilir miydi ki? Tabi ki de sadece şirkette değil evde de Baekhyun'un dibinde olacaktı. Onun ihtiyacı olan şey Baekhyun'un ona kendi yetkilerini verecek kadar güvenmesiydi böylece şirketi kendi üstüne alabilirdi.
Aslında bütün olanlarda Baekhyun'un bir suçu olmadığını hala fark edemiyordu. Ailesinin intikamını almaya o kadar kilitlenmişti ki umursamıyordu bile. Daha önceden şirket Byun ailesi ve Park ailesinin ortak şirketiydi fakat Baekhyun'un babası kendi ailesine daha fazla para geçirmek için sahtekârlık yapıyordu. Bunun haricinde şirketin adı altında uyuşturucu kaçakçılığı da yapılıyordu. Gerçekler öğrenildiğinde bütün suçu Bay ve Bayan Park'ın üstüne atmışlardı ve bu yüzden ikisi de 30 yıllık bir hapse çarptırılmış, babası fazla dayanamayıp intihar etmişti. Şimdi Chanyeol'un tek odak noktası kendi mallarını geri alıp Byun ailesinden kalan Baekhyun'u yok etmekti.
Fakat Chanyeol'un ailesinin etkisiyle o da Baekhyun'u suçlu olarak görmeye başlamıştı, oysa kısa olan geçmişte olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMG, It's Compulsory Love! [#3]
Fanfiction"O olmazsa hayal ettiğin şeyleri unut, zenginliği, popülerliği. Bunların hepsi Baekhyun'a ait Chanyeol. Bunları ondan alman gerek"