Y/N: Okurlar öpcükler size ama lütfen bayramdı yav benim de işim vardı ve gerçekten yazacak vaktim yoktu. Biliyorum günde 2-3 bölüm atıyordum o yazar nerede diyorsunuz ama bayramdır, şudur budur yazamadım açıkçası. Ve sınırı hayliyle aşıyorsunuz ama ben söylemekten vazgeçmeyeceğim; sınırı biliyorsunuz... hdjksjls
"Jongin beni aldatmıyorsun değil mi?" Baekhyun dudaklarını ısırarak Kyungsoo'nun sorusuna kıkırdadı. Kyungsoo aile ziyaretinin kısa sürmesi nedeniyle eve dönmüştü ve o an Baekhyun Chanyeol'a sert bir tokadı geçirdikten sonra eve geliyordu.
Yolda karşılaştıklarında ve Baekhyun bütün olayı anlattığında Kyungsoo kaşlarını çatarak Jongin'in yanına gelmişti.
"Saçmalama Soo, Baekhyun benim arkadaşım"
"Ama bebek...yani biliyorsun" Jongin Kyungsoo'nun böyle konularda ne kadar hassas olduğunun farkındaydı. Biraz daha bir şey demezse Kyungsoo'nun 'benim bebeğim olmuyor diye beni sevmiyorsun' şeklinde ağlayacağını biliyordu.
"Kyungsoo Baekhyun Chanyeol'u seviyor"
"Onu sevmese onunla mı olurdun yani?" Kyungsoo dolan gözleriyle şaşkınca sorduğunda Baekhyun gülümseyerek Kyungsoo'nun yanına geldi.
"Soo, Jongin seni seviyor ve sadece bana yardım etmek istiyor" Kyungsoo dudaklarını büzüp kafa salladıktan sonra hızlıca Jongin'e sarıldı.
"Özür dilerim" Kafasını hemen Jongin'in boynuna gömüp söylerken Jongin de bir kıkırtıyla ona sarılmıştı.
"Bu arada bu eşyaların burada işi ne?" Kyungsoo Jongin'in omzundan gördüğü koliye bakarken kaşlarını çattı ve kollarını göğsünde bağlayarak Baekhyun'a döndü.
"Chanyeol'a götüreceğim. Onun eskiden beni sevdiğini söylerken yaptığı şeyleri artık görmek istemiyorum" Jongin ve Kyungsoo anladıklarını belirten bir şekilde kafa salladılar ve yukarı kata doğru yöneldiler. Baekhyun duyacağı seslerin gayet farkında olarak koliyi kucaklayıp evden çıktı.
KaiSoo çiftinin eve hoşgeldin seksini dinlemek istemiyordu.
Elindeki koca koliyi zar zor parka getirdikten sonra salıncaklardan birine oturdu ve gözlerini kapadı. Yüzünü gökyüzüne çevirirken bir anda salıncağın hareket etmesiyle ürkmüştü. Gözlerini korkakça açıp salıncağı sallayan uzun bedene baktı.
"Kes şunu" Sesini sert çıkarmak istese bile hala heyecanlı ve biraz da kırgın çıkıyordu.
"Lütfen KES ŞUNU!" Baekhyun dayanamayarak bağırdığında son günlerde ne kadar ağlak olduğunu fark etti. Söz konusu olan Chanyeol ise, ağlıyordu, şimdi olduğu gibi.
"Baek, Baekhyun ağlama lütfen" Chanyeol dizlerinin üstüne yere çökerken Baekhyun'un yanaklarını kavrayıp yaşları sildi.
"Senden nefret ettiğimi anlamak çok mu zor?!" Baekhyun bunu gerçekten hissediyordu. Chanyeol'dan nefret ediyordu ama Chanyeol'a aşıktı. İçinde bile bir savaş yaşanıyordu.
"Bebeğin benden olmaması umrumda değil Baekhyun, seni seviyorum. Lütfen, lütfen beni affet. Bebeği kabul ederim, ona en iyi şekilde babalık ederim lütfen Baekhyun" Baekhyun Chanyeol'un da ağlamaya başladığını fark ettiğinde duraksadı.
"S-sen ne hakla benim hayatımı boka ç-çevirdikten sonra hala benimle olmak istersin?" Chanyeol gözlerini kaldırdı ve hızla Baekhyun'un ellerini kavradı.
"Baek, Baek biliyorum. L-lanet olsun biliyorum ama seni seviyorum. Seni gerçekten seviyorum" Baekhyun'un ellerini öperken söylediğinde Baekhyun kanmamak için yüzünü başka tarafa çevirdi. Bacağını sertçe Chanyeol'un bacak arasına geçirip uzun olanın bağırışından ve üyesini tutuşundan yararlanarak ayağa kalktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/40220406-288-k715061.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMG, It's Compulsory Love! [#3]
Fanfiction"O olmazsa hayal ettiğin şeyleri unut, zenginliği, popülerliği. Bunların hepsi Baekhyun'a ait Chanyeol. Bunları ondan alman gerek"