OMG, It's Compulsory Love! [#3]

《 Bölüm 19 | Will You Marry Me? 》

Y/N: Selammm, Baekhyun'un Chanyeol'u affedip affetmemesini geçtim merak ediyorum da siz Chanyeol'u affettiniz mi? Gerçekten merak ediyorum ya yorumlarda coşuyonuz çünkü hdhsjsj bir de şunu yazmadan edemeyeceğim _megannmi_ kardeş valla şu sözün her bölümde var; "olmaz mı? Azıcık mı? Ucundan da mı? Peqi" dhjkhsjks

"N-ne?" Chanyeol Baekhyun'un önünde diz çöktü ve aldığı yüzüğü Baekhyun'a doğru uzattı. 

"Benimle evlen Baek, benimle evlen" 

"H-hayır" Baekhyun yanaklarına damlayan gözyaşlarını elinin tersiyle temizledi ve kahkaha attı. 

"Hayır! Hayır! Ve HAYIR! Seninle evlenmem" Chanyeol'u sokağın ortasında dizlerinin üzerinde çökmüş bir şekilde bırakıp arkasını dönerken kalbinden geçenler evet demekti. Ne yapabilirdi ki? Canı yanıyordu, Chanyeol'un kırdığı kalbi acıyordu ama aynı zamanda Chanyeol'u affetmediği için de kalbi acıyordu. 

Baekhyun her halik yerde neden üzgün olduğunu kabullenemiyordu. 

Chanyeol yavaşça elini aşağı indirdi ve buruk bir gülümsemeyle Baekhyun'un arkasından baktı. Dudaklarını ısırarak ayağa kalktı ve arabasına yöneldi. 

Şu saatten sonra gerçekten Baekhyun'un mutlu olmasını istiyordu. O varken ya da yokken ve bu durumda Baekhyun o yokken daha mutluydu. Bunu birçok kez kendisine göstermişti zaten. 

Chanyeol Kyungsoo'nun numarasını çevirdikten sonra onun açması için bekledi.

"Hallettin mi?" Kyungsoo'nun hevesli sesini duyduğunda başını eğdi.

"Gideceğim" 

"Ne? Ne saçmalıyorsun sen?" Chanyeol dolan gözlerini gökyüzüne çevirdi ve ağlamamak için kendini sıktı. 

"Hayır dedi Kyungsoo. Net bir şekilde bana hayır dedi" Kyungsoo, Chanyeol'un sesinin titrediğini anlayabiliyordu. 

"Bu kadar kolay mı vazgeçiyorsun yani?" 

"Ne yapmamı istiyorsun?! Beni sevmiyor Kyungsoo! Yanıldın. Benden nefret ediyor anlıyor musun? Onun başkasından bir bebeği var, bu...bu bile onu rahat bırakmam için yeterli. Artık onu ve bebeğini doğru düzgün sevebilecek biri var. Bu yüzden gidiyorum Kyungsoo"  Chanyeol Kyungsoo'nun vereceği cevabı beklemeden hızla telefonu kapattı. Daha fazla konuşabileceğini zannetmiyordu. 

Hızla yere çöküp başını ellerinin arasına alırken ağzından bir hıçkırık kalmıştı. Bazen kötülük yapanlar kötülük yapılanlardan daha çok acı çekerdi. Chanyeol'un canı daha çok yanıyordu çünkü benliğini ele geçiren vicdan azabı ve Baekhyun'a olan aşkı onu mahvediyordu. 

"Özür dilerim" Elindeki yüzüğü sıktı ve parmağına takılı olan diğer bir eşine baktı. Bu yüzüğü atamazdı, cebine sıkıştırdıktan sonra gözyaşlarını sildi. 

****

"Baek, hey dur!" Jongin ağlayarak yukarı katan çıkmak için uğraşan Baekhyun'u kolundan çekti ve koltuğa oturttu. 

"Sorunun ne senin? Ağlamaktan vazgeç" 

"B-bana evlenme teklif etti" Jongin'in gözleri büyürken hemen  Baekhyun'un yanına oturmuştu. 

"Bebeğe rağmen?" Şaşkınlıkla sorduğunda Baekhyun kafasını salladı. 

"Bebeği her durumda kabul edeceğini söyledi Jongin ama ben yine de onu reddettim. B-ben salağım" Jongin gözlerini devirdi ve kafasını geriye attı. 

"Gerçekten yakında delireceğim, Kyungsoo'nun duygusallık salaklıkları yetmediği gibi sen de beni delirtiyorsun! Gerçekten sıkıldım" Jongin sinirle ayağa kalkıp başını elleri arasına aldığında elinde poşetlerle içeri girmiş olan Kyungsoo duraksamıştı. 

Jongin kısa olanın poşetleri yere atıp arkasını dönerek koşmasını izlerken kendine gelip o da peşinden ilerlemeye başladı. 

"Soo!" Jongin parka doğru koşan Kyungsoo'nun arkasından bağırdı. 

"Öyle söylemek istemediğimi biliyorsun" Sonunda Kyungsoo durup Jongin'e döndüğünde Jongin ellerini dizlerine koydu ve derin nefesler aldı. 

"Ama söyledin" 

"Üzgünüm gerçekten, sadece neden son günlerde bu kadar duygusal olduğunu anlamaya çalışıyorum ve bu beni de üzüyor, hamile olamadığını biliyorum ve bunun-"

"Hamileyim" (Sırf sizin için vallahe hjjfjnjkf)

****

"Yapma, Sehunieee" Luhan Sehun'un karnındaki ellerini ittirdi ve kıkırdadı. 

"Burada bizden bir parça olacağını düşünsene Lulu" Luhan, Sehun'un okşadığı karnına baktı ve gülümsedi.

"Kesin senin gibi aptal olurdu. Yazık çocuğa senin genlerini taşıyacak" Luhan mırıldandığında Sehun suratını astı. 

"Bence asıl senin gibi inatçı bir keçi olması kötü olacak. Hani şöyle kıskandırmayı seven biri. Düşünsene onu seven kişi ne acı çekecektir" Luhan gözlerini devirdi ve kaşlarını çatarak Sehun'a döndü.

"Aptal olmasından iyidir!"

"Hayır!" 

"Evet"

"Hayır"

"Evet"

"Hayır"

"Sevişmemiz gerek"

"Evet" Sehun anında Luhan'ı kucağına aldığında kısa olan çığlık attı ve kollarını Sehun'un boynuna sardı. 

"Sence...neden hamile kalmıyorum?" Sehun Luhan'ın burnuna ufak bir öpücük kondurduktan sonra gülümseyerek geri çekildi ve Luhan'ın üzgün suratına baktı. 

"Bence doğru pozisyonu bulamıyoruz, bugün seni çatıda becermeliyim. Hem böylece karşı apartmandaki meraklı teyze bizi rahatça izleyebilir" Luhan kıkırdayarak yumruğunu Sehun'un omzuna vurdu. 

"Geçen gün beni çıplak yakaladı zaten Sehun" 

"Nasıl?" Sehun şokla sorduğunda Luhan dudaklarını büzdü.

"Beni cama karşı becerdiğinde teyze tam karşımda bana ayıplayan bakışlar atıyordu Hunnie" 

"Oh üzgünüm" Sehun her ne kadar özür  dilese de Luhan onun suratındaki sırıtışından hiç de pişman olmadığını anlayabiliyordu. 

"Sen gerçek bir öküzsün Sehuniee" 

"Teşekkürler bebeğim" Luhan'ın dudaklarını nazikçe öptükten sonra onu indirdi. 

"Yah öküz! Beni neden indiriyorsun? Beni çatıya kadar taşı köylü" Sehun tekrar Luhan'ı kucaklarken gülümsemişti.

"Senin fantezilerini anlayamıyorum Luhan, gerçekten anlamıyorum. En son beni itfayeci yapmıştın ve direkten indirmeye çalışmıştın" Luhan kıkırdadı ve Sehun'a sarıldı. 

"Ama striptizci havası vardı"

"İmi sitripçizci hivisi virdi. Bacaklarımın arası pişik oldu Lu!" 

"Sehun ne kadar iğrenç bir konudan bahsettiğimizin farkındasın değil mi? Hadi lütfen sevişelim artık" Luhan dudaklarını tekrar Sehun'a yönelttiğinde Sehun Luhan'ın yanaklarını sıkıştırdı ve onu öptü. 

****

"Baekhyun" Kyungsoo yavaşça koltukta oturdu ve kolunu Baekhyun'un omzuna attı. 

"Yatağın üstünde sana bir şey var Baek. Chanyeol bırakmamı istedi. Tek başınayken okusan daha iyi olur. Kendini üzme Baekhyun tamam mı?" Baekhyun kafasını salladı ve ayağa kalktı. Kyungsoo'nun söyledikleri onu ürkütmüştü. 

Kyungsoo açıkça ona kendisini üzmemesini söylüyorsa önemli bir şey olduğu kesindi.

Hızlı adımlarla odasına çıktığında yatağında mektubu eline aldı. İçindekileri okuması ağlamaya başlaması için yeterliydi bile. 

Y/N: Bu bölümün boş bir bölüm olduğunu biliyorum asıl olaylar bir sonraki bölüm bekleyin de çatlayın hfjked sefgileeer