《 Bölüm 3 | Altruistic 》

8.4K 835 552
                                    

"Sen...ciddi misin?" Chanyeol koltukta doğrulurken sordu. 

"Biliyorsun eğer Sehun benim Baekhyun'la arkadaş olduğumu öğrenirse her şey biter" Chanyeol başını geriye atıp derin bir nefes alırken aklını toplamak için gözlerini kapattı. 

"Onun ilgisini şirket yerine başka bir şeye çekmemiz gerekiyor" Luhan anladığını belirten bir şekilde hımmlarken Chanyeol boştaki eliyle alnını ovdu. 

"Bak Luhan, senin için bunun zor olduğunu biliyorum ama başka çaremiz yok ya-"

"Hayır, hyung! Hayır!" Luhan Chanyeol'un sözlerinin devamını anladığında sözünü kesti.

"Luhan üzgünüm ama mecburuz." 

"Bana tecavüz eden biriyle beraber olmamı mı istiyorsun!?" 

"Luhan sadece onu oyalaman gerekiyor, gerekirse yurtdışına gidersin böylece senin peşinden gelir" 

"Neden bunu ben yapmak zorudayım?"

"Çünkü bu ailemiz için Luhan!" Chanyeol bağırdığı anda pişman hissetmişti. Bazen Luhan'ın ne kadar kırılgan olduğunu unutuyordu. 

"B-ben de bu ailedenim" Luhan telefonu kapatmadan önce söyledi. Chanyeol iç çekip telefonunu koltuğun diğer tarafına fırlattı ve Baekhyun'un evine bakan balkona doğru yöneldi.

Baekhyun bacaklarını sehpaya uzatmış elindeki dosyalarla uğraşıyordu. Chanyeol suratının buruşmasını engelleyememişti. Eğer Baekhyun ve ailesi hiçbir zaman olmasaydı bütün bunlar da olmayacaktı. 

Gözleri Baekhyun'un kapısına yaklaşan Luhan'a kaydığında dikkatini ona verdi. Kardeşinin gözleri kırmızı görünüyordu ki Chanyeol bunun az önce konuştuklarından dolayı olduğunu biliyordu. 

"Lu tanrım! Ne oldu?" Baekhyun kapıyı açtıktan sonra şaşkınlıkla onu içeri alırken Chanyeol Baekhyun'a nefretle bakıyordu. Onun kendisine güvenmesi için yaptıklarından boğuluyordu. Kısa olan çok sinir bozucuydu. 

****

"Yine mi geldin?" Baekhyun odasının kapısını her zaman ki gibi çalmadan giren Chanyeol'a söyledi.

"Tabi ki de geleceğim patron, biliyorsun çalışıyorum" Baekhyun gözlerini devirip camdan oluşan  duvarlar sayesinde dışarıyı izlerken beline dolanan kollar yüzünden ürkmüştü. 

Hızla arkaya dönmeye çalışsa da Chanyeol buna izin vermedi ve ellerini daha da sıkılaştırdı. 

"Çok güzel koktuğunu biliyor muydun?" Chanyeol burnunu Baekhyun'un boynuna sürterken yalan söylemiyordu. Baekhyun gerçekten güzel kokuyordu. 

"N-ne yapıyorsun?" Chanyeol dudaklarını boynuna dokundurmaya başladığında Baekhyun kekelemişti.

"Kokun ve sevimliliğin bende seni yeme isteği uyandırıyor" Baekhyun'un yanakları büyük bir itinayla kızarırken ellerini önündeki cama koydu. 

Chanyeol kendini yavaşça Baekhyun'a sürttüğünde kısa olanın vücudu neredeyse cama yapışmış derecedeydi. 

"C-chanyeol b-ben senin patronunum" Chanyeol kendisine sürtünmeye devam ederken konuşmaya çalıştı. 

"Biliyorum ve ne biliyor musun? Patronum olarak sen bana çok çekici geliyorsun" Dudaklarını boynunan kulağının arkasındaki bene taşıdığında Baekhyun'un vücudu titredi. Kendine açıklayamadığı bir şekilde bundan etkilenmişti.

"Eğer çekilmezsen seni kovarım" Sesini güçlü tutmaya çalışarak söylediğinde Chanyeol hareket etmedi.

"Eğer benimle bir randevuya çıkarsan çekilirim" Chanyeol ellerini Baekhyun'un beli üzerinde oynatmaya başladığında Baekhyun kıpırdandı. 

OMG, It's Compulsory Love! [#3]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin