[Sahnenin Tozu Isadora]

615 73 0
                                    

Merhabalar Değerli Okurlar Şubat ayında yayınlamış olduğum bölümleri güncelliyorum bu bölüm güncel bölümdür. 

İyi Okumalar Dilerim. 

Hayatı gül bahçesinde geçen bir kadının karanlığın içinde ışık aramasının çaresizliğini yalnızca aynı zorlukları yaşamış kadınlar anlayabilirdi. Isadora ve bu meyhanede çalışan kadınlar birbirini anlayıp dinleyen kadınlardı. Hepsi kendilerini hayatlarında bir noktadan sonra uçurumun eşiğinde bulup buraya atmışlardı. Ne acı ama gerçek.

Isadora buraya geldikten altı ay sonra kısa bir ara verip yeniden gelmişti. Şarkıları okurken insanlara bazı anları yaşatıyordu. Sesi cennetin içinden gelen bir uğultuya benziyordu. Burada ki kadınlar ona bir anne edasıyla yaklaşıyor onu koruyorlardı. O kendini korumak için pek de çaba sarf etmiyordu. Bu hayatta annesiz, babasız ve sevgisiz kalmış bir kadına başka bir insan en fazla ne yapabilirdi?

Isadora acının içinde doğan ve acıyla şekil alan bir kadındı. Gözleri bir okyanusu andırıyordu, mavi ve sonu olmayan bir derinliği vardı. Sonsuzluğu simgeleyen bir kadındı, onunla sonsuza kadar mutlu olunabilirdi ama mutsuz da olunabilirdi. Bir sınırı yoktu güzelliğinin, saçları göğüs altı hizasındaydı. Saçlarına baktığındaysa parlaklığı ve yumuşaklığı hissedebiliyordun. Sap sarı saçları seni gökkuşağının içindeki sarıya götürebiliyordu. Isadora'nın sesi için her gece aynı saatte buraya gelip milyonlarını savurup giden bir ton adam vardı. Isadora'ya sahip olmak isteyen adamlar arasında Ronan da vardı ama Isadora bunun farkında değildi. Onu iri yapılı, hödük ve cani bir adam olarak biliyordu. Ondan korkuyor ve kaçıyordu. Bazen aklından zengin adamlardan biriyle birlikte olup buradan kaçmak vardı ama ya sonu buradan daha kötü olursa? Sevmediği bir insanla ne kadar süre birlikte olabilirdi?

Isadora'nın tek çıkış yolu borç bitene kadar burada onlar için çalışmak sonrasında ise kaçmaktı. O bu hayata tek gelmişti ama şuan tek değildi. Sadece kendini düşünerek hareket edemeyeceğinin farkındaydı, bu yüzden planlarının üzerinden iki defa geçiyordu. Kendi ve kendinden olan parça için hangisinin daha iyi ve güvenli olduğunu düşünerek geçiriyordu günlerini.

Kaldığı ev harabeden farksızdı ama buradan daha iyi bir yere parası yetmiyordu. Yemeklerini meyhanede yiyor, kalanları eve getirip gece yiyordu. Meyhanede beş defa sahne alıyordu sonrasında boşluktaydı. Odasında saatin dolmasını bekleyip eve geçiyordu. Hayatında sevdiği hiçbir şey yoktu. Zamanla kitap okumayı, müzik dinlemeyi, kendine zaman ayırıp, kendiyle ilgilenmeyi, kendinden bir parça olanı ziyaret etmeyi unutuyordu. Zamanla kendine ait her şey siliniyor, patronlarının istediği şeyler onların yerine geçiyordu. Acımasız olan bu hayatta acımasız insanlarla yaşamaya alışıyordu. Eskiyi ve eski hayatını unutmaya başlamıştı çoktan. İş arkadaşlarıyla beraber ortama ayak uyduran, sahte de olsa gülümseyen ama hiç mutlu olmayan bir kadına dönüştü.

Bundan kötüsü olamaz dediği ne varsa oluyor. Kötünün kötüsüyle, acının daha fazla acıtan yüzüyle tanışıyor.

Isadora'nın dünyası kötülükle büyülenmiş, aşkla harmanlanmıştı.

2.BÖLÜM

Uzun ipek saçlarını aynasının karşısında tarıyordu, hep hayali olan sevdiğini düşünürken buldu kendisini. Tarağın onun ellerinde olduğunu, saçlarının arasında ellerini gezdirip, alnına bir öpücük kondurduğunu hayal etti. Yüzünde ufak bir gülümseme, yanağındaki gamzeyi çukurlaştırdı. Kapının çalmasıyla şuana döndü ve bir saniye önceki anın bir rüyadan ibaret olduğunu fark ettiğinde kalbinin sıkıştığını hissetti. Gidecek hiçbir yeri kalmamışken hala onu düşünüyor olması aptallıktı ama Isadora bu aptallığa âşık bir kadındı. Aynasından kapıya baktığında patronun oğlu olduğunu bildiği o adam karşısında dikiliyordu. Adamın gözlerinde hisler vardı ama ne hissi olduğunu hiç çözememişti ya da kime olduklarını. İri omuzları, yeşil gözleri ve esmere kaçan ince telli saçları dikkatini çekmişti. Korkuyla merak arasındaki uçurumda kaldı bir süre, bu yaptığının ne kadar yanlış olduğuyla yüzleşti. O adam bir patron oğlu hatta buranın gerçek sahibiydi, ondan hayır gelmeyeceğini biliyordu ama onu ne zaman görse gözlerindeki hisler Isadora'nın kalbine dokunuyordu ve Isadora kendini ona çekilmiş hissediyordu. Adam sahneye çıkması gerektiğini söylemek için gelmişti ama Isadora çok başka şeyler düşünüyordu. Adamın tiz sesiyle yeniden kendine geldiğinde gözlerini kendine çevirdi, hafif buğulu gözleriyle son kez aynaya baktı, diğer günlerle aynı olan bugünde sahte gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ardından oturduğu sandalyeden kalktı. İçinde yanan yangından kurtulmaya çalıştı ama olmadı, bir gün bu maskeden ve bu yerden kurtulacağı hayaliyle yanıyordu, bunun olma ihtimalinin sıfır olduğunu bildiği halde.

Isadora'nın Kehaneti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin