"Elmas nasıl yontulmadan mükemmelleşmezse insanda acı çekmeden olgunlaşmaz ."
Konfüçyus
Birinin yaşına bakarak onun o yaşta olup olmadığını anlayamazdık. Belki büyüktü ama içinde ufak bir çocuk vardı , belki küçüktü içinde yaşlı olgunlaşmış bir insan vardı aradaki fark neydi
Belki küçük yaşta olan çocuk çok acı çekmişti çok şey yaşamıştı ve üstüne yaşlı bir insanın yorgunluğu çökmüştü . Büyük olan daha mutlu bir hayat yaşamıştı ve şimdi küçük bir çocuk gibi enerjik ve mutlu yaşıyordu
Belki bu anne ve baba sevgisinden kaynaklıydı veya herhangi birşeyden ben hep sevgiden kaynaklı olduğuna inandım doğduğum o kara gün annem benim yüzümden ölmüştü , beni doğurmaya çalışırken babam da beni istememişti sevdiği kadının katiliyim diye sevmemişti , istememişti beni
Kendince o da haklıydı kızamıyordum ama içimdeki küçük çocuk ona kızgındı daha 1 günlük bebeği vicdanı sızlamadan yetimhaneye vermişti orda tam 13 yıl kaldım yetimhane herzaman benim kalbimde derin bir yara olarak kaldı
Yaşadığım şeyler bazen çok ağır geliyor taşıyamıyıcak gibi hissediyorum beni ordan kurtaran kişi Baran karahanlı abim öz olmasa da hayatımı ona borçlu hissediyorum
Şuan kurulu bir düzenim var , kimsenin onu bozmasına izin vermiyicem zaten zor toplamışken birşeyi daha kaldıramazdım şimdi diyeceksiniz sen 17 yaşındasın reşit değilsin nasıl yetimhanede kalmıyorsun Baran abi benim velayetimi almıştı bu dünyada sadece 2 kişiye güvenirdim biri baran abi biri asya asya benim canım kankam , kardeşim tam 10 yıldır arkadaşız 7 yaşındayken sahil kenarında tanışmıştık ben yetimhaneden kaçtığım gün......
( Asya ve Aselin tanıştıkları gün ) :
Minik kız kimseye görünmeden çıkmıştı yetimhaneden minik adımlarla gidiyordu heryere korku dolu gözlerle bakıyordu sonunda çok fazla uzaklaşmış tı. Baktığında deniz kenarına geldiğini fark etmiş orda bir kayalığa oturmuştu aynı gün asya ailesi ile beraber deniz kenarına oturmaya gelmişlerdi .
Asya annesinin kayalıklara fazla yaklaşmaması şartıyla gelebileceğini söylemişti asya kayalıkların üzerinde oturan kızı fark etti . Mavi gözlü ve uzun kahverengi saçları olan bir kız çocuğu yanına yaklaştı ve yavaşça koluna dokundu bu hareketle asel yerinden sıçramıştı, sonra asyayı görünce rahatlamıştı.
" Merhaba benim adım asya peki seninki ne " diye sormuştu samimi bir şekilde " asel adım asel memnun oldum asya "
"Burada tek başına ne yapıyorsun asel annem kayalıkların tehlikeli olduğunu söyler sen kiminle geldin hem " merakla sormuştu minik asya asel " kimseyle tek başıma geldim hem ben kimsesizim "
Bu dediğiyle asya anlamıştı onun yetimhanede yaşadığını ona rağmen gülümseyerek " istersen senin en yakın arkadaşın olurum sadece arkadaş değil kardeş oluruz, olmaz mı ? Ailen olurum senin "
Asel asyanın dediğiyle hemen başını kaldırdı ve kafasını salladı o gün iki arkadaş çok güzel sohbet etti her hafta kayalıkta buluşacaklardı ve bir söz vermişlerdi
"Ne olursa olsun arkadaşlığımız , kardeşliğimiz bozulmayacak hep kardeş kalacağız diye "
Sonra asya asel ' i ailesiyle tanıştırmış Zeliha hanım ve ahmet bey asel ' i o günden sonra kızları bilmiştı
