Kötü bir başlangıç yapan Kim Vsoo ikilisi bir anda kendilerinin aslında seçilmişler olduklarını öğrenirler...
"Etrafı inceleyince kanım donmuştu.... Ya da... Olmayan kanım mı demeliydim?"
Tae en sonunda kendine gelmişti. Ben ise hala ağlıyordum. Belime dolanan kollarını hissettiğimde ona karşı çıkmadım. Kendimi korunmaya muhtaç hissediyordum.
Ben sıkıca kendine bastırdı. Sarılışı sahipleniciydi ve güven veriyordu. Bir eliyle saçlarımı okşuyor,diğer eliyle ise beni kendine daha çok bastırıyordu.
O,korkup kaçmak yerine beni korumayı seçmişti...
Bana ne olduğunu bilmiyordum,o da bilmiyordu.
Biz sarılmış ağlarken bir anda önümüzde beyaz bir ışık belirdi. Çığlık atıp iyice yerime sinmiştim. Tae ise benden daha soğukkanlıydı.
"Ah! Yeni üyemiz sensin demek? Baya da gençmiş..." Dedi Beyaz Işık.
"S-Siz kimsiniz?" Tae'nin konuşurken sesi titriyordu. O da çok korkuyordu.
"Ha? Ben mi? Ben Renklerin Gardiyanıyım! Buraya yeni renk taşıyıcısını almaya geldim!"
"Onu sana vermeyeceğim!"
"O zaten bizim toplumumuza ait, genç adam!"
"B-Ben bu dünyaya aitim!" Diyebilmiştim.
"Hahahaha! O zaman sorayım,sizin dünyanızdakilerin ten rengi beyaz mı? Hadi ama,albino insanlar bile bu kadar beyaz değil!" Diyip kahkaha attı.
"Nereye gidecekseniz ben de geliyorum! Onu yalnız bırakmayacağım!" Dedi Tae.
Bu sahiplenişi çok hoşuma gitse de yeri ve zamanı değildi.
"Üzgünüm oraya insanların girmesi yasak... Ama istersen sen de taşıyıcı olabilirsin! Bunun için vücudundaki bütün kanı çıkarmalı ve taşıyıcısı olmak istediğin rengi seçmelisin!"
Tae'ye baktığımda korktuğunu görebiliyordum ama beni bırakmamaya kararlı olduğu belliydi.
Ben bu adama aşık mı oluyorum?
"Tamam. Yapacağım!"
Dilililiiiu bölümiko finito Geçen bölümde not yazmamisim ehe
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.