Chaz, ben bunu söyledikten sonra arabayı durdurdu ve bana şaşkın bir şekilde yüzünü dönerek; ''Ne?'' dedi.
''Arabayı sür Chaz! Yolda anlatacağım.''demem üzerine arabayı tekrar çalıştırdı ama Ryan hala bana bakıyordu.
''Dostum sana inanamıyorum.'' dedi Ryan.
''Son günlerde bende kendime inanamıyorum...'' dedim gözlerimi kaçırarak ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.
''Bunu yaparken aklında ne vardı ?'' Chaz'in sürekli bana bakmasından korkuyordum kaza yapacağız diye.
''Önüne bak Chaz!'' dedim sert bir şekilde ve tekrar camdan dışarıyı seyretmeye başladım.
''Chaz, unuttun mu? Bu ilki değilki...'' Ryan ile yine beni sıkıştırmaya başlamışlardı.
''Lütfen susar mısınız?! dedim sinirle ikisine bakarak ve devam ettim; ''İsteyerek olmadı...''
''Casidy'nin doğum gününden sonra bunalıma girincede isteyerek olmadı demiş, Canada'ya gidip 1 ay geri gelmemiştin Justin. Casidy'nin geçirdiği zor zamanlarda hepimiz yanındaydık, sen hariç.'' Chaz'in Casidy'e karşı bu kadar korumacı biri olduğunu bilmiyordum ve arkadaşlarımı kaybetmek beni üzüyordu.
''Kendi sorunlarım vardı!'' dedim üste çıkmaya çalışarak.
''Off Justin!'' Ryan de bıkmıştı bu tavırlarımdan.
''Tamam ,daha fazla saçmalamadan hangi hastenede olduklarını sor. Los Angles'ın merkezine gelmek üzereyiz...'' dedi Chaz ve kırmızı ışık yandığı için arabayı durdurdu.
Hastanede (Casidy Walcorn Bieber)
Gözlerimi floresanların aydınlattığı beyaz bir odada açtım. İçine boğulduğum karanlıktan sonra gözlerimi yakarmışçasına ağırtmıştı. Sonra dışarıdan bir ses duydum; ''Casidy nerede Emily?''
''İçeride, doktor yanlız kalması gerektiğini söyledi.'' Ama Emily her kimle konuşuyorsa o kişi dinlemedi ve kapımın açıldığını duymamla birlikte gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yaptım. İçeriye giren kişi yanıma geldi ve yatağa oturdu. Saçlarımı geriye itti ve alnıma bir öpücük kondurdu. O sırada gözlerimi açtım, tamda tahmin ettiğim kişiydi; ''Justin?''
''Casidy ben.. Çok üzgünüm, her şey benim yüzümden.''
''Sanırım pasta yüzünden oldu. Pek önemli bir şey değil'' dedikten sonra elini getirdi ve karnıma koydu.
''Peki o nasıl?''
''Kim nasıl?'' Kimi kasteddiğini gerçekten anlamamıştım.
''Bebeğimiz?''
''Ne bebeği Justin? Ne dediğini anlamıyorum...'' Şaşkınlıktan ağzım açık Justin'e bakıyordum.
''Ne yani, hamile değil misin?'' Bu sefer o şaşırmışa benziyordu.
''Tabiikide hayır, bunu nereden çıkarttın?''
''Oh tanrım, bir an için hamile olduğunu sandım'' Bu lafına çok gülmüştüm.
''Sanırım yarım saat içerisinde çıkartıcaklar beni...'' dedim gülmeyi kestikten sonra.
''Casidy, senin için bir sürprizim var.''
''Ne?''
''Görürsün. Çocuklar içeri gelin!'' dediğinde kapı açıldı ve içeri Chaz ve Ryan girdi. Onları görünce hemen doğruldum ve kalkmaya çalıştım ama başım dönünce geri yatmak zorunda kaldım. İkisi de tek tek gelip bana sarıldıktan sonra yanıma oturdular. Uzun süre birbirimize baktık ama ikisi çoğunlukla Justine bakıyordu. Sonunda suskunluğu bozan Ryan oldu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUSTİN BİEBER HİKAYELERİ
RomanceHenüz Jack'ten yeni ayrılmanın acısıyla çöktüm denebilir hayata küsmüştüm nerdeyse.. Beni bıraktığında atlatmam gerçekten çok zaman aldı. Ama artık çok iyiyim annemle babam ayrıldıktan sonra omuzlarımdan bir yük kalktı denebilir. Annemle İngiltere'd...