JUSTİN BİEBER HİKAYELERİ

GERÇEKTEN HAMİLEYDİM!!!

Bunu dediğim anda gözünden bir damla yaş aktı ve yanağıma damladı, sornada benim göz yaşlarıma karıştı. Üstümden çekilerek yanıma oturdu ve başını ellerinin arsına aldı. Kıpırdayamıyordum çünkü korkmuştum.

''Yalan söylüyorsun''dedi sıktığı dişlerinin arasından.

Evet, yalan söylüyordum. Hamile değildim.

''Bana bunu nasıl yaptın Casidy?''dedi daha sinirli bir sesle. Bende doğrulup dizlerimi kendime çektim ve ağlamaya başladım.

''Hemde Justin'den! Casidy, o çocuk seni bırakıp gitti! Anlamıyor musun? Asla birbirinize uygun bir çift olamadınız! Seni arıyor olsaydı çoktan bulmaz mıydı? Seni unuttu Casidy!'' Evde bağırışları yankılanıyordu resmen.

Bu sözleri üzerine gözlerimden daha çok yaş akmaya başlamıştı. Dediklerine inanmak istemiyordum.

''Ben sana dokunmaya kıyamadım Casidy!'' diye bağırdı tekrar.

Dayanamayarak bende bağırdım; ''Demin yaptığın neydi o zaman!'' Birden yüzündeki bütün sinir silinivermişti sanki.Yanıma yaklaştı ve yanağımı okşadı.

''Casidy, amacım seni incitmek değildi...'' dedi kulağımın dibinde.

Dişlerimin arasından hırladım; ''Bana.Dokunma...''

''Casidy, lütfen...'' Ayağa kalktım hızlıca ve gözümden yaşlar akarken konuşmaya başladım; ''Senin o bana zarar verdiğini söylediğin Justin benim kılıma bile zarar vermedi Nate! Senin birden hayatıma girip bana bunları yapmaya hakkın yok!''

''Casidy ben çok üzgünüm.. Gerçekten şuan kendimden ne kadar nefret ettiğimi bilemezsin...'' dedi ve kalkıp yanıma geldi. ''Hamile değilsin dimi?'' dedi ve çenemi tutup yüzümü yukarı kaldırdı ve yüzüne bakmamı sağladı.

Cevap vermiyordum çünkü yine aynısını yapmasından korkuyordum.

''Tahmin etmiştim'' dedi suskun kaldığımı görünce ve alaycı bir gülümseme belirdi yüzünde.

''Sana değilim dediğimi hatırlamıyorum.'' dedim bende onun gibi alaycı bir gülümseme takınarak.

''Sana inanmıyorum.'' dedi ve kuşkulu bir sesle devam etti; ''Test yapacaksın.'' Bunu dediğinde yutkundum ve işte şimdi ayva'yı yediğimi anladım.

----Ertesi sabah----

Sally Browning

Sabah uyandığımda Chaz'e sarılmıştım.

Bir dakika Chaz'e mi sarılmıştım! Ne yani. Aman Tanrım! Minik bir çığlık atarak uzaklaştım. Hemen uyandı ve gözlerini kırpıştırarak bana baktı, sonra da gülümsedi.

Gözlerimi kıstım ve şaşırmış bir şekilde; ''Chaz?'' dedim.

''Aslında, biraz daha samimi bir uyandırma beklerdim. '' dedi ve göz kırptı. Hala şaşkın bir şekilde o'na baktığımı görünce kaşlarını kaldırdı ve gülümseyerek üstümü gösterdi. Yorganı kaldırdım ve üstüme baktım. Çıplak olduğumu görmemle minik bir çığlık daha attım ve hemen yorganı tekrar kapadım. Jetonumun düşmesi baya geç sürmüştü.

''Aman Tanrım! Sen, Ben! Ahh çok utanıyorum!''diye bağırdım ve gözlerimi kapadım ellerimle. Sanırım kapatmam gereken en son yer orasıydı. Chaz ise bu halime kahkahalarla gülüyordu.

''Bak, şimdi ne yapacağız biliyor musun? Sen hemen üstünü giyinip çıkıcaksın, bende sen giyinip odadan çıkana kadar gözlerimi açmayacağım!'' diye bağırdım tekrar, sanki uzaktaki birine seslenir gibi. Gözlerimi kapattım ve beklemeye başladım.