Özel Bölüm- "Ejderha kanadı"

105 21 0
                                    

As'ın bakış açısı

O gün yağmur yağıyordu, babamın öldüğü gün.

Neden? Neden öldü?

Babamın yerdeki cesedine ve sonra etrafımızdaki düzinelerce kişiye baktım.

Ama etrafımızdaki hiç kimse babamın ölümünün yasını tutmuyordu. Bunun yerine gülüyordular ve sevinç içinde kanatlarını çırpıyorlardı. Neden?

Ancak, o zamanlar, yağmurun soğuk olmasından başka bir şey düşünemiyordum.

Babama son bir kez baktım ve uçup gittim.

Diğer ejderhalara göre babam ve ben tuhaftık. Etrafımızdaki birçok ejderhanın aksine kanatlarımız yoktu. Kanatlarımız olmasa bile gökyüzünde süzüle biliyorduk.

Daha hızlıydık. Daha güçlüydük. Ama bize
nazik davranmak yerine, bizi dışladılar.

"Aptalca. Hepsi aptal, " Diye konuştum
öfkeyle.

Şimdi, acımı paylaşacak kimsem yoktu. Babam güvendiği insanlar tarafından öldürüldü ve annem yıllar önce intihar etti.

Kimse kalmadı.

Birkaç ay sonra bir insan tuzağına yakalandım. Ama umrumda değildi. Zaten özgürlüğümün bir manası yoktu.

İnsanlar beni kuyruğumdan baş aşağı sıkıştırdılar. Bacaklarımı birbirine bağladılar ve hareketsiz hale getirdiler. Kuyruğum metal bir çubku soktular ve beni bir vagonda taşımaya başladılar.

"Vay canına! Şanslıyız! Yavru ejderhayı çok kolay yakaladık! Tanrı bugün bizim tarafımızda olmalı," dedi bir adam sevinçle.

"Ve yetişkin bir ejderha tarafından bile korunmuyordu !" Başka bir insan neşeyle ve mide bulandırıcı sesiyle konuştu.

"Tanrı" ? Hatırlarsam, bu dünyanın ana tanrısı Gadia'ydı. Tanrılar... Eğer tanrılar varsa, benden gerçekten nefret etmiş olmalılar.

Bahse girerim babamla bize alay edildiğinde, hepsi bakıp gülmüşdür .

Peki ya, annem intihar ettiğinde bunu kutladılar mı? Babamın bağırsakları söküldüğünde de bu onlara komik gelmiş olmalı .

Belki de daha fazla acı çekmemizi istiyorlardı. Belki de hayatta kaldığım için hayal kırıklığına uğradılar.

Sizi aptal tanrılar! Çekdiğim tüm acıları nasıl telafi edeceksiniz?!

O gece soğukta uyudum.

Aslında yalan söyledim. Hiç uyumadım....

Önümdeki birkaç saati sessizce, annemi ve babamı düşünerek geçirdim. Annemin bir keresinde beni uyutmaya çalışırken bana söylediği bir şeyi hatırladım .

.

.

"İyi uykular oğlum." dedi annem güzel sesiyle.

"Hayır! Bana bir hikaye anlat!" dedim.

"Anlatırsam yatacağına söz verir misin?"

"... Evet?"

"Hmm ... Tamam. Sana baban hakkında bir hikaye anlatacağım."

"Baba?"

"Evet ... O çocukken çok kabadayıydı."

"Gerçekten mi?"

"Senin kadar olmasada," dedi annem kıkırdayarak.

"Hey! Ben o kadar kabadayı değilim!"

Another life, Another meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin