Görünüşe göre tanrı bir hata yapmış. Bu hata tüm hayatımı mahv etdi. Öldüğünüzü, tanrı ile tanıştığınızı ve hayatınızın bir hata olduğunu öğrendiğinizi hayal edin. Sıkıcı hayatım için tazminat alsam iyi olur.
Daha sonra, başka bir dünyada yeniden do...
"Bugün çok güzel görünüyorsun tatlım! Çok tatlısın... seni kimsenin benden almasına izin vermeyeceğim. Bu yüzden bütün canavarlarıö ldüreceğim ... onları asmalı mıyım? Yakmalım ı? Yoksa onları bıçaklamalı mı ...?" babamk endi kendine mırıldandı.
Ne söylediği hakkında hiçbir fikrim yok, ama ben de bilmek isteyeceğimden şüpheliyim.
Bugün dördüncü doğum günüm ve ilk çıkışım.
Yalan söylemeyeceğim, son derece gerginim.
Bu an için sürekli pratik yaptım geçen ay, ama hala çok fazla gerginim.
Bugün müstakbel nişanlım ve cellatımla karşılaşmam olacak.
Ölüm şeklim, kahramanın seçimlerine bağlı.
Erkek karakterlerden herhangi biriyle ilişki kurmayı seçebilir veya hepsini aynı anda sevmeyi seçebilir.
Ama harem yolunu seçeceğini neredeyse garanti edebilirim.
Sadece mantıklı.
"Teşekkür ederim baba! Bugün için hazırım... sanırım ? Ancak soyluların bana zorbalık edeceğinden endişeleniyorum ... " İtiraf ettim.
"Eğer benim en değerlime gülerlerse... onları su büyümle boğarım ..." dedi ciddi bir ses tonuyla. Sanırım son kısmını yanlış duydum, o yüzden gerçekten anlamışım gibi güleceğim.
Babamın elini tuttum ve As'le arabamıza doğru yürüdüm .
İlk çıkışım, evimizden iki saatlik bir sürüş mesafesinde olan kalede olacaktı.
Arabamızın pencerelerinden dışına bakarken, Floransa ile karşılaştığımda ne söylemem gerektiğini düşündüm. Bunu daha sonra düşünmeye karar verdim çünkü yoruluyordum. . . . 2 saat sonra . . . Eyvah! As'i yastık olarak kullanıp uyuyakalmışım. As pek umursamıyor gibiydi. Ama nedense uyandığımda babam yüzüme derin-derin bakıyordu. Ürkütücü!
Arabamızdan çıkarken babam güldü ve elimi tuttu.
Evimin oldukça büyük olduğunu sanıyordum, ama bizim kale bu kalenin karşısında hiç birşeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altın ve mermerden yapılmış devasa bir yapıydı. Etrafı suyla çevrili büyük bir köprü, kale girişine bağlıydı.
Girişin üstünde ülkemizin ilk kahramanına adanmış bir heykel vardı.
Kalenin tepesinde, en yüksek noktada, büyük bir gümüş zilin döşendiği bir kaide vardı. Sonuçta krallığımızın adı "Silverbell- Gümüş Çan" idi.
Kaleyi çevreleyen ve karmaşık tasarımına katkıda bulunan çeşitli önemli yapılar vardı.
Kaleye huşu içinde bakıp kıkırdarken babam beni izledi. Beni girişe kadar uzun merdivenlerden yukarı çıkardı.
