İyi okumalar oy ve yorum pls
1 hafta sonra
Min_Lee.ho
Özür dilerim YeonjunKötü hissettiğim için bir süre kaçtım senden lütfen affet beni
Yeonxxx
Döndün sonundaaaaPeki şimdi iyi hissediyor musun?
Min_Lee.ho
Evet ve çok utanıyorumAnnen o haldeyken bile kötü hissedip benden ayrılmamıştın görüşemiyorduk bile ama ben sana yük bindirdim
Özür dilerim
Yeonxxx
Sorun değil MinhoHerkesin dayanma kotası farklıdır
Ne konuda iyi hissedeceksen o şekilde hareket et
Seviyorum seni
Min_Lee.ho
PekalaTekrar beraber miyiz?
Yeonxxx
O kadar ısrar ediyorsan 💁Min_Lee.ho
Teşekkür ederim bebeğim-----
J!sung_h.
BuluşalımMin_Lee.ho
Ne için? Bu sefer ne istiyorsun?J!sung_h.
Sadece konuşmak istiyorum.Min_Lee.ho
Nedenilişkimi daha yeni kurtardım mahvetmeyi aklından bile geçirme
J!sung_h.
Şu kesinleştiremediğimiz konuları düşünelim artıkVakti geldi de geçiyor
Min_Lee.ho
Sonunda benimle dalga geçmeyi bırakıyorsun gibiKonuşmak için çok geç kalmadın mı?
J!sung_h.
SanmıyorumMin_Lee.ho
Kısaca sorayım ben sanaBeni kullanıp atma sebebin neydi? O kadar mi eziğim?
J!sung_h.
Seni kullanıp atmadımKonuşalım
Min_Lee.ho
Tamam be konuşuruzNe ısrar ettin
Hayat meselesi sanki
J!sung_h.
evinin yanındaki parka gelher zaman indiğimiz
-----
Minho üstüne geçirdiği bir ceket ve pijamasıyla parkın merdivenlerinden isteksizce iniyordu. Kalbi deli gibi çarpıyordu ama belli etmemeye çalıştı. Vücudu patlayacakmış gibi ısınırken siniri de şimdiden vurmuştu beynine. Jisung'u banklardan birinde görmesiyle yavaşça yaklaşmış ve yanına oturmuştu. Jisung ona dönmüştü. Minho ise çevresini seyrediyordu.
"sorularım var. Umarım beni dinlersin." Jisung isteksizce elini cebine atmış ve bir fotoğrafı çıkarıp Minho'ya vermişti. Minho ona yan gözle bakmış ve fotoğrafı eline almıştı.
"Burayı biliyor musun?" Minho'nun gözleri ismi yazan barda dolaştı.
"eskiden buraya takılmaya gitmiştim."
"benle beraberken mi?" Jisung kaşlarını çattığında Minho onun yanlış anladığını düşünmüştü.
"takıldım derken içki içtim."
"kimle gittin?" Minho kaşını kaldırıp Jisung'un bedenini süzmüştü. Elindeki fotoğrafı Jisung'un kucağına atmıştı.
"Sorguya mı çekeceksin beni? Ben de önemli bir şey konuşacağımızı sanmıştım." 'tch' demişti.
"hayır Minho bak... bir şeyi öğrenmem gerekiyor." Minho yüzünü ona çevirmişti.
"Dümdüz sorsana, ne duruyorsun? Benim de sorularım var." Jisung gerçeği tam öğrenememesine rağmen o kadar mahcup hissediyordu ki Minho'nun yüzüne bakmaya çekiniyordu. Yine de konuşmalıydı. Cebinden başka bir fotoğraf çıkarıp Minho'ya vermişti.
"Ne bu?" Bulanık fotoğrafı incelediğinde kendisini görmüştü. Yanındaki kız ise...
Gözlerini kırpıştırmış ve yutkunmuştu. Jisung Minho'nun tepkisinden şüphelenmiş ve gözlerini onun yüzüne dikmişti.
"Bu ne ve niye sende?"
"Otelde de yattınız mı?" Minho'nun gözleri kocaman açıldığında kekeme olmuş gibi ağzı aralanmıştı.
"Bir şey söyle Minho." Minho tekrar fotoğrafa baktıktan sonra başını hayır anlamında iki yana sallamıştı.
"Hayır." Jisung dudağını yalamıştı.
"Umarım yalan söylemiyorsundur. Tepkilerin çok... Her neyse. Neden öpüştünüz peki?" Fotoğrafı göstermişti parmağıyla. Yaydığı enerjiden sinirli olduğu hissediliyordu.
Minho yavaş yavaş olayı kavramaya başladığında fotoğrafa kaşlarını çatarak bakmıştı.
"Hatırlamıyorum. Sarhoş olduğumu biliyorum sadece."
"Sarhoş olman beni aldatman için bahane miydi?" Minho gözlerini Jisung'a çevirdiğinde Jisung hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle ona bakıyordu. Gerçi Minho bu bakışı ilk kez görmüyordu.
"Bu yüzden mi terk ettin beni? Bunun için mi sik gibi davrandın bana?" Gözleri titrerken ağzında küçük bir sırıtma oluşmuştu. "Gerçekten mi?"
"Bana bunun hakkında hiçbir şey söylemedin. Şimdi de söyleyemiyorsun çünkü bahanen yok." Minho sulanan gözlerini mavi gök yüzüne doğru çevirdi.
"Hiçbir sik bildiğin yok."
"Eğer bir şey yapmadıysan bu konu hakkında ses etmen gerekirdi. Biriyle öpüştüğünü bana söylemedin bile. Gerçi yediğin boku niye söyleyeceksin ki?"
"Ne yapsaydım Jisung?! Aptal bir kızın beni taciz ettiğini söyleyip senden anlayış mı bekleseydim? Bunu takmayıp beni terk ederdin. Ettin de zaten." Minho sulu gözlerini Jisung'un gözleriyle buluşturduğunda ikisi de kalplerinin sıkıştığını hissetmişti.
"Söyleseydin bu kadar ileri gitmezdim Minho..." Minho kendini daha fazla tutamazken sesi de çatlamıştı.
"İleri gidip gitmemek sana bağlı Jisung! Senin iradene bağlıydı... Sen ise çok umursamazsın. Ben sadece terk edilmekten korkmuştum. Bir şey yaptığımdan değil." Göz yaşları tek tek kucağına düşüyordu.
"Ben seni aldatmadım. O otel odasında da hiçbir şey olmadı, izin vermedim. Siktiğimin öpücüğünü unutmuşum bile. Haberim olsaydı dudaklarımı çamaşır suyuyla yıkardım." gözlerini kaçırarak yerinden kalkmıştı.
"eğer bir gram güvenip bana bir şey sorsaydın ikimiz de bu kadar pisleşmez ve acı çekmezdik. Bundan sonra imkansızız Jisung. Dediklerime ister inan, ister inanma. Artık bir anlamı yok." Yüzündeki yaşları koluyla silip hızlı adımlarla uzaklaştığında Jisung hiçbir şey yapamamıştı. Bankta sırtını geriye yaslayıp yüzünü ovuşturmuştu. Ani bir sinirle elindeki tüm fotoğrafları parçalamıştı.
"Aklımı sikeyim..." göz yaşları yere damlarken elindeki fotoğraf parçalarını avucunun içinde sertçe sıkmıştı.
geçiş bölümü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalnız don -minsung
FanfictionMin_Lee.ho Eğer yalnız bir don olsaydım, yine de beni sever miydin? Top-sung Bottom-min